Sevgili Personel Sağlık Net sizin sağlık çalışanlarının sesi olmaya çalıştığınızı biliyorum. Lütfen mektubumu yayınlar mısınız,
Sayın Bakanım ve Cumhurbaşkanım,
Sağlık Bakanlığı çalışanlarının sesini bir duysanız keşke, duyabilseniz keşke. Ama sağlık bakanlığındaki müdürlerden, daire başkanlarından, il sağlık müdürlerinden, hastane başhekim, müdür ve yardımcılarından, sendika yönetimi ve temsilcilerinden değil. Hani emekçi dediğimiz kesimin sesini ve kırgınlığını duysanız. Yağmur, kar,soğuk,sıcak demeden asansörü olmayan 10 katlı binaya nefes nefese müdahale için çıkan sonra hastayı sırtında 10 kat indiren ATT’den dinleyin. 22 yaşında şehir merkezine haftada 1 arabanın indiği sağlık evinde hayat ve yaşam mücadelesi vermeye çalışan ebe’den dinleyin. Hastanede bebek gibi bakarak, hastasının altını temizleyen, ağız bakımını veren, yeri gelince hastasının yürümesi için yürüteç gibi koluna giren, hafta tatilini, bayram tatilini, gece-gündüz olmadan evde hasta çocuğunu, eşini , annesini bırakarak mesaide olan ebeden, hemşireden, sağlık memurundan dinleyin.
Sayın Bakanım ve Cumhurbaşkanım,
Evet bizler hasta olsak dahi hafta sonu nöbetimiz varsa mesai ye gelir kolunda serumla çalışırız. Hekime muayeneye gitseniz, siz sağlıkçısınız rapor veremem, raporluk durumun var ama, amirin izin versin denir. Kazara hekim hastalığınızın karşısında rapor verdi. Hastalığınız esnasında idari amiriniz sizi hakem hastaneye gönderebilir ve hasta halinizle başka bir yerde günlerce eziyet çekebilirsiniz. Kalacak yer sorunundan tutunda, yol paranıza kadar cebinizde paranız var mı diye bakmaz. Kendi kişisel ego tatmini için sizi başka hastaneler de süründürebilir. Sizi hakem hastaneye gönderirken, idari izin verilen personele yada daha uzun süreli rapor alan personel hakem hastaneye gönderilmez. Kimi niçin hakem hastaneye gönderiyor, kimi neye göre hakem hastaneye göndermiyor. Karar verme kriteri ne kimse bilemiyor.
Sayın Bakanım ve Cumhurbaşkanım,
Gelelim STK yapılanmasına. Evet sayın Bakanım ve Cumhurbaşkanım bu konuda da özgür olduğumuzu asla söyleyemem. Bakın hastanelerde oluşturulan yönetimlere. Ya STK’nın kadın kolları yönetim kurulunda, ya bir önceki dönemde yönetim kurulu üyesi, ya temsilcisi ee siz bu ortamda nasıl özgür iradenizi kullanabilirsiniz.
Sayın Bakanım ve Cumhurbaşkanım,
Sağlık sektöründe kadın olmak her gün zorlaşıyor. Atanan yöneticilerin hemen hepsine yakını erkek. Nerdeyse kadın gurubuna ait olan tek yer olan Sağlık Bakım Hizmetleri müdürlüğü de artık erkeklere geçiyor. Hemşire ve ebe iseniz zaten sağlık Bakanlığında her iş sizindir hiçbir iş sizin değildir. Hastanede elemanı olmadığı için yıllarca sizi çalıştırılar. Nerde ise mesleğinizi unutursunuz hop bu iş sizin değil denir ve kliniğe verilirsiniz. Sonra iş bilmiyorsunuz diye her türlü mobinge uğrarsınız. Yönetim değişir ilk iş hastanede çalışan ekibin yerini değiştirmesi, bir eksiğinizin hatanızın olmasına gerek yok. Sizin yerinize söz verdikleri vardır. 
Sayın Bakanım ve Cumhurbaşkanım;
Biliyorum ki niyetleriniz çok halis, o nedenle de atadığınız insanlara güveniyor ve inanıyorsunuz. Davranışlarında art niyet aramıyorsunuz ama sahada durum hiç öyle değil. Sağlık çalışanları artık aidiyet duygusunu hiisedemiyor, kendini güvende hissedemiyor. Yönetici mobingi nedeni ile. Bir devlet memurunun vakarında görevini yerine getiren önceliğim devlet diyen çalışan iş bilmez yönetici ile ters düştüğünde başına gelecekleri kısaca sıralayayım isterseniz. Yanına gelen herkes ile sizin dedikodunuzu yapar, sizin başınızı en kısa zamanda ezeceğini ifade eden cümleler ile haber gönderir, sistemsel sorunlarınızı ilettiğinizde size sorun sizmişsiniz gibi davranır.
Sayın Bakanım ve Cumhurbaşkanım;
Atanan yöneticiler mevcuttaki yönetmeliklere uygun görevlendirmeler yapmıyor, 25 yıl üzeri çalışan personel nöbet tutarken yeni mezun personel eğitim hemşiresi olarak görevlendiriliyor, mevzuatta olmayan koordinatörler, birim sorumluları görevlendiriliyor, il sağlık müdürlüklerinde  yıllarca geçici görevlendirme ile personel çalışıyor. Measi takibi sadece belirli memrlar için yapılıyor. Alan dışı personel çalıştırılmasın denirken ilk başta il sağlık müdürlüklerinde alan dışı çalıştırma yapılıyor. İlk başta sağlık müdürlükleri yayınlanan yönergenin geregini yerine getirmiyor. Teşiklat yönergesine aykırı bir biçimde kurulan birimler ve görevlendirmeler devam ediyor.Çalışan arasında yapılan bu ayrımcılık yasa ve yönetmelikler neden var algısının oluşmasına neden oluyor? Başkan, başkan yardımcısıın komşusu başta olmak üzere hangisinin  sağlık personeli komşusu, eşi nöbetli birimde çalışıyor
Sayın Bakanım ve Cumhurbaşkanım;
İl Sağlık Müdürlükleri ve hastanelerin satın alma birimleri ve idarecileri var ancak şartname aşamasında, yaklaşık maliyet aşamasında idarecileri ve satın alma personeli görev almıyor. Dogrudan temin alımlarında idareci görmek mümün değil.
Sayın Bakanım ve Cumhurbaşkanım;
Evet bir sağlık çalışanı olarak artık kendimi bu bakanlığa ait ve  güvende hissetmiyorum. Yapılan araştırmalarda da sağlık personelinin %61  gibi bir oranın kurum değiştirme isteginin olduğu ortaya çıkmakta. Lütfen artık atamaları yaparken liyakata bakın, bırakın sınav yapında gerçekten devletin iş ve işlemlerini bilen insanları yönetici yapın. Hayatında mevzuat kapsamında tek bir ve işlem gerçekleştirmemiş insanları yönetici atamayın. Sonrasında olan altta gariban memura usule uygun olmayan talimatlar veriyor, çalışan yapınca soruşturma geçiriyor, yapmayınca her türlü mobinge maruz kalıyor. Sonra basında yolsuzluk haberleri alıp başını gidiyor. İşin aslı ne olursa olsun toplumda usulsüzlük var ağlısı oluşturuluyor. Buda en çok size ve bize zarar veriyor. Elbette çalışmak istediğiniz ekibi kendiniz belirleyin. Ama sınav yapın yapılan sınav sonucunda kazananlar arasından seçim yapın. Lütfen atama için önünüze gelen cv lere bir bakın. Cv’leri gelenleri il sağlık müdürüne, sendika yönetimine sormayın. Zaten isimleri onlar belirliyor. Lütfen
Editör: TE Bilisim