Bu madde, en çok üyeye sahip konfederasyona, tüm kamu emekçileri ve hatta sendikal hakkı olmayan emekliler adına tek başına toplu sözleşme yapma yetkisi veriyor. Hekimsen, bu durumun demokratik temsile, sendikal özgürlüğe, çoğulcu pazarlık hakkına, ILO Sözleşmeleri’ne, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve Anayasa’ya aykırı olduğunu vurguluyor.
Hekimsen’in Çarpıcı Mesajı: “Hekimi Hekim Temsil Eder!”
Hekimsen, toplu sözleşme masasında adalet ve bağımsızlık talep ediyor. Sendika, hekimlerin kendi temsilcileriyle masada yer alması gerektiğini savunarak, “Yetkili sendikanın elini eteğini öpmeye kimse mecbur değildir!” diyor. Kamu işçilerinde toplu sözleşme süreçlerinde her sendikanın kendi üyelerini temsil etme hakkı varken, devlet memurlarında bu hakkın tanınmaması eleştiriliyor.
Neden Bu Dava Önemli?
-
Demokratik Temsil: Tek bir konfederasyonun tüm kamu emekçilerini temsil etmesi, farklı meslek gruplarının sesini susturuyor.
-
Sendikal Özgürlük: Hekimler, kendi sorunlarını bilen ve savunan temsilcilerle masada olmak istiyor.
-
Çoğulcu Pazarlık: Tek sesli müzakere yerine, her meslek grubu için adil ve çok sesli bir süreç talep ediliyor.
-
Uluslararası Normlar: ILO Sözleşmeleri ve AİHS, sendikal hakların korunmasını garanti altına alıyor; ancak mevcut yasa bu standartlara uymuyor.
-
Anayasal Haklar: Anayasa’nın eşitlik ve özgürlük ilkelerine aykırı bir düzenleme, hekimlerin haklarını gasp ediyor.
Hekimsen’den Çağrı: “Bağımsız ve Adil Bir Toplu Pazarlık İçin Yanımızdayız!”
Hekimsen Sendikası, hekimlerin sesini yükseltmek ve toplu sözleşme masasında gerçek temsiliyet için mücadele ediyor. 29. maddenin iptaliyle, hekimlerin kendi kaderlerini belirleme hakkı geri kazanılacak. Sendika, tüm hekimleri bu tarihi mücadelede birleşmeye çağırıyor: “Hekimsen olarak biz, sizin sesiniz olmaya hazırız!”