"İdarecilerin hatalarına bağlı kaybedilen davalar idaricelere rücu edilmelidir" "İdarecilerin hatalarına bağlı kaybedilen davalar idaricelere rücu edilmelidir"

 HEKİM SEN'in açıklaması;

2012 yılı Şubat ayında hayatımıza giren, özel hastaneler dahil tüm hastanelerdeki acil sevislere başvuran hastaların durumunun hayati açıdan hekimler tarafından değerlendirilerek "Yeşil -Sarı ve Kırmızı Alan" şeklinde ayrılmış bölümlerde tedavi olmasını sağlayacak bir uygulama başlatılmıştır.

  • Kırmızı Alan: Öncelikli Acil (Ağır Hastalık ve yaralanma) – Hayatı tehdit eden ve hemen bakım gereken hastalar
  • Sarı Alan:  Geciktirilebilir – Kalıcı bir hasarı önlemek için hekim bakımı gereken fakat bir süre bekleyebilecek hasta grubu
  • Yeşil AlanHafif Hastalık ve Yaralanma -  Hekim bakımı gerekli olsa da, uzun bir süre bekleyebilir.

Burada öncelikli olan, kırmızı alana alınan hastalardır. Bunlar triaj sonrası genel durumu en kötü ve acil bakım gereken hastalar, Ciddi solunum sıkıntısı, kalp krizinden şüphelenilen olgular, çoklu travma, kesici-delici alet yaralanması, yaşamsal risk taşıyan hastalardır. Pratikte çoğu acil serviste ambulansla gelen olgular da öncelikle kırmızı alana alınıp orada stabilize edildikten sonra başka alanlara yönlendirilirler.

5 Eylül 2016’da yürürlüğe giren Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) değişikliği ile, “Hastanın acil haller nedeniyle sağlık hizmeti sunucusuna başvurması ve acil halin sona ermesi halinde, acil halin sona erdiğine ve müteakip işlemlerin ilave ücrete tabi olduğuna ilişkin hastaya/hasta yakınına SUT eki “Acil Halin Sona Ermesine İlişkin Bilgilendirme Formu” (EK-1/D) kullanılarak, yazılı bilginin imza karşılığı verilmesi zorunludur.” Cümlesi yürürlükten kaldırıldı. Bunun yerine, “Hastanın acil haller nedeniyle sağlık hizmeti sunucusuna başvurması halinde bu başvurusuna ilişkin taburcu edilinceye kadar sunulan tüm sağlık hizmetleri için hiç bir ilave ücret alınamaz” cümlesi tebliğe girdi.

Bu değişikliğin yansıması, günümüzde acil olmayan hastaların, Acil Servisteki Yeşil Alan'da muayene olmaya gelmelerine ve bu alanların mesai dışı semt polikliniği şeklinde çalışmalarına neden olmuştur. Yeşil Alan'a gündüz muayene olamayan veya uzun süredir tedavi olmayan yolu düştüğü için gelen hastalar, öncelikli muayene olma talepleri ve uzun süre beklemeleri nedeniyle oluşan stres sonucunda hekim ve sağlık çalışanlarına sözlü ya da fiziki şiddetler giderek artmaktadır.

Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin dikkate değer bir çoğunluğu acil servislerde gerçekleşmektedir. Şiddet, iş yoğunluğu ve stresli çalışma ortamı nedeniyle Acil Tıp branşı hekimler tarafından en az tercih edilen bölüm haline gelmiştir.

Diğer taraftan, yeşil alanda muayene olan hastaların neden olduğu zaman ve emek kaybı, gerçek acil olan hastalara yapılacak muayene, müdahale ve tedavilerde gecikmelere neden olmaktadır. Bu yüzden yeşil alan muayenesinin akıl ve bilimle alakası yoktur.

Hekimsen olarak, 2016 yılında yapılan SUT değişikliğinin iptal edilerek, Yeşil Alan'da tedavisi yapılan hastaların, aciliyet durumu sonrası yapılacak tedavilerin bilgilendirme sonrası ücretli hale getirilmesi veya Yeşil Alan denilen ve amacı dışında kullanılan, hasta memnuniyeti odaklı bu popülist sistemin kaldırılmasını talep ediyoruz.

Editör: Ceren Yıldız