Büşra Cebeci / Karar
DTÜ bünyesinde faaliyet gösteren URAP (University Ranking by Academic Performance) Araştırma Laboratuvarı’nın yayımladığı dünya üniversite sıralamasında, Türkiye’nin önde gelen yükseköğretim kurumlarının küresel düzeyde ivme kaybettiği bir kez daha ortaya çıktı. URAP’ın 2023-2024 ve 2024-2025 verileri karşılaştırıldığında, ülkemizden ilk 500’de hiçbir üniversite bulunmazken, ilk 1000’deki üniversite sayısı da sadece 9’dan 11’e çıkabildi. Uzun yıllar akademik başarısı ve toplumsal itibariyle dikkat çeken Boğaziçi Üniversitesi ise, her iki yılda da ilk 1000’e giremedi.
HACETTEPE ZİRVEDE
URAP 2023–2024 dünya sıralamasına göre, Türkiye’den yalnızca 9 üniversite ilk 1000’de kendine yer bulabildi. Hacettepe, 554’üncü sırayla zirveye yerleşirken onu İstanbul Teknik, İstanbul, Ankara, ODTÜ, Koç, İstanbul-Cerrahpaşa, Gazi ve Ege Üniversiteleri takip etti. Bir dönemin yüz akı Boğaziçi Üniversitesi, “kayyum rektör” dönemi sonrası gözden düştü.
Aynı senenin verileri, akademik camiamızın makale ve atıf üretiminde çok geride kaldığını gösterdi. İlk 100’deki üniversiteler yılda ortalama 8.813 makale yayımlarken, ilk 1000’de yer alan üniversitelerimin ortalaması sadece 965’ti. En fazla atıf alan yine Hacettepe oldu.
BOĞAZİÇİ YİNE YOK
URAP’ın 2024–2025 raporunda ilk 1000’deki üniversite sayısı 11’e yükseldi. Hacettepe (573), İTÜ (712), Ankara (760), İstanbul (813), Koç (862), ODTÜ (881), Gazi (886), Ege (903), Atatürk (921), Yakın Doğu (977) ve İstanbul-Cerrahpaşa (985) sıralamaya girdi. Ancak Boğaziçi Üniversitesi, yine dışarıda kaldı. Üniversite daha önce Türkiye sıralamasında “tıp fakültesi olmayan” kategoride ilk 10’da yer alsa da dünya akademik arenasında etkisini sürdüremedi. URAP’a göre Boğaziçi’nin çöküşündeki başlıca neden, uluslararası etki değeri yüksek dergilerdeki yayın sayısının yetersizliği.
Q1 YAYINLARDA BÜYÜK FARK
2024–2025 sıralamasında özellikle Q1 (en yüksek etki değerine sahip) dergilerde yayımlanan makale oranlarında Türkiye’nin dünya ortalamasının (yüzde 46,79) çok gerisinde kaldığı görüldü. Türkiye’de bu oran yalnızca yüzde 28,15. Oysa Hollanda’da yüzde 59,73, İngiltere’de yüzde 57,27, Çin’de yüzde 50,88 seviyelerinde. Akademik performansın temel göstergesi kabul edilen bu oran, bilimsel görünürlüğümüzün zayıf kaldığını gözler önüne serdi.
Yine URAP verileri, dünya sıralamasında ilk 100’deki üniversitelerin yılda ortalama 8.628 makale yayımladığını ortaya koydu. Türkiye’den ilk 1000’e girebilen üniversitelerin ortalaması, 970 makale. Son 5 yıllık toplam atıf sayılarına bakıldığında da benzer bir fark dikkat çekiyor. İlk 100’deki üniversiteler 1 milyonu aşkın atıf alırken, Türkiye’nin ilk 1000’deki üniversiteleri ortalama 91.000 atıf alabildi.