PTT’de görev yapan bir memurun eşi, yaşadığı düşme sonucu boyun, kol ve kalça kırıkları nedeniyle uzun süreli tedavi altına alındı. Doktor raporunda, hastaya en az iki ay boyunca refakat edilmesinin uygun olduğu belirtilince, memur kurumundan refakat izni talep etti.

Ancak kurum, raporda “refakat edilmediği takdirde hayati tehlike doğacağı” ibaresinin bulunmadığını gerekçe göstererek talebi reddetti.

Sağlık Çalışanlarının Yemeğinden Solucan ve Kurtçuk Çıktı
Sağlık Çalışanlarının Yemeğinden Solucan ve Kurtçuk Çıktı
İçeriği Görüntüle

Bunun üzerine memur, kararı Kamu Denetçiliği Kurumu’na (Ombudsman) taşıdı. Yapılan incelemede, ilgili mevzuatta “raporda hayatî tehlike ibaresinin” yer almasının zorunlu olmadığı vurgulandı. Mevzuata göre, memurun refakat edeceği kişinin kazası veya hastalığı nedeniyle tek başına hayatını sürdüremeyecek durumda olması yeterli görülüyor.

Ombudsman, bu durumun değerlendirilmesi sorumluluğunun idarede değil, hekimde olduğunu belirterek, doktorun verdiği refakat raporunun zaten bu tıbbi değerlendirmeyi içerdiğine dikkat çekti.

Sonuç olarak, rapora rağmen refakat izninin verilmemesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu tespit edildi. Kuruma, memura refakat izni verilmesi yönünde tavsiye kararı iletild