Uşak Gündem'den Salih Kılınç'ın yazısı; Bir önceki yayınlanan “Hastane Olmuş Çilehane” başlıklıyazıma gelen yorumlar, adeta bana karşı bir saldırıya dönüştü. Bu saldırıları sonra değerlendirmek kaydı ile şimdi olaya bambaşka bir boyuttan bakmak istiyorum. Yazımın altına yorum yapan “ULU BEY” rumuzu ile yazan okurum; “Haber bulamadıkça hastaneye hekimlere saldırmayı bırakın. Gereksiz hastaneye başvurmamaları için halkı bilinçlendirmeye harcasanız enerjinizi biraz. Avrupada nüfusa göre bizim hastane başvurumuzun 4te 1ini bile göremezsiniz hastanelerde. Biraz saygınız olsun artık gece gündüz demeden çalışan hekimlere” ifadelerini kullanmış. Uşak’ın devlet hastanesi mi, eğitim araştırma hastanesi mi, bir başka deyişle kuş mu balık mı ne olduğunu bir türlü çözemediğimiz tek kamu hastanesinde Uşaklı olarak sağlıklı bir sağlık hizmeti alamadığımız sürece daha çok haber olur. Bende habersiz kalmam. Merak etmeyin. “ULU BEY” rumuzu ile eleştirilerde bulunan okurumuz, benim görevimmiş gibi benden Uşaklıları birinci basamak sağlık hizmetlerine yönlendirmemi istiyor. Valla isteyen dilediği yerden sağlık hizmeti alsın. Ben birinci basmak aile hekiminden alıyorum. Zaten hastanede muayene olabilmek için randevu almak için uğraşmak, günlerce görüntüleme cihazlarında sıra beklemek hiç hoşuma giden işler değil. Sağ olsun Kurtuluş ASM’de aile doktorum ve Can arkadaşım Sayın Dr. Ömer Toklu ne derse onu yapıyorum. Kendisi uzmana gitmemi önerirse öyle gidiyorum. Yani ben birinci basamak sağlık hizmetlerinin müptelasıyım. Yazım iki gün önce yayınlanmış, hemen ardından tesadüf eseri, Uşak’ın en eski doktorlarından Sayın Niyazi Tekin’in sosyal medya sayfasından derin bilgisi ve müthiş gözlem gücü ile kaleme aldığı bir yazısına rastladım. Yazı, aile hekimlerinin içerisinde bulunduğu olumsuz koşulları içeriyordu. “ULU BEY” rumuzlu ve yazı üslubundan Uzman Doktor olduğunu düşündüğüm okurum (İnşallah değildir), Uşaklıları aile hekimlerine yönlendirmem için enerji harcamamı isterken,umarım aile hekimlerinin ASM’lerde yan gelip yattığını falan düşünmüyordur. Sayın Dr. Niyazi Tekin, Uşak sağlık camiasında uzun yıllar, İl sağlık Müdürlüğü yardımcılığı, kısa bir dönem İl Sağlık Müdürü ve Uşak Tabipler Odası Başkanlığı gibi çok önemli görevlerde hiç çekinmeden sorumluluk almış ve görevlerini de başarıyla yerine getirmiş bir doktorumuzdur. Sayın Tekin, şu anda Dikilitaş Aile Sağlık Merkezi (ASM)’de yıllardır aile hekimi olarak görev yapmaktadır. Kendisinden izin alarak yazısını yayınlamak istedim. İşte Sayın Tekin’in kendine özgü üslubundan “Benim” diyen gazetecileri kıskandıracak aile hekimlerinin ülkemizde ve ilimizde aile hekimlerinin içerisinde bulunduğu kaotik ortamı anlatan o enfes tahlili: UŞAK'TA SAĞLIK Uşak ilinin 400.000 civarında nüfusu var. Selendi Kula Gediz Simav Çivril Hocalar Dumlupınar gibi komşu vilayetlerin ilçelerinin de buradan sağlık hizmeti aldığını düşünürsek, 600 -700 bin civarında hastaya sağlık hizmeti veriyor. Peki, bu vilayette kaç tane kamu hastanesi var, Sadece 1... O da şehir merkezinin dışında.... Merkezde ise bir tane butik Özel Hastane var Orada çalışan çok değerli hekim arkadaşlarımı tenzih ediyorum. Koca Uşak ve civarı merkezde bir küçük hastaneye teslim edildi. O bahsettiğim kamu hastanesi de 3 ay 6 aya randevu veriyor. Bunca yıllık meslek hayatımda böyle bir kepazelik görmedim. Elimizdeki 500 civarındaki toplam hekimin sadece yüzde 25'i Aile Hekimi olarak hizmet veriyor. Bir yılda ortalama 2 -2,5 milyon hasta müracaatının, Acıdır ki yarısı Yani 1 milyonun üzerinde hasta aile hekiminden başka bir yerden hizmet alamıyor. Bir başka ifade ile Uşak'ta bakılan toplam hasta sayısının %40-50 arası Aile Hekimleri tarafından gerçekleştiriliyor. Uşak iline komşu Denizli Afyon Manisa gibi komşu vilayetlerde hastane sayısı ve ulaşılabilirlik kısmen bizden iyi olsa da; Güzel ülkemde sağlık hizmetlerine ulaşılabilirlik tamamen kötü İşte sağlıktaki şiddeti burada arayacaksınız. Vatandaş cinnet geçiriyor Hekimler zaten tükenmişlik psikolojisinde hizmet vermeye çalışıyor. Varın gerisini siz düşünün Sadece eski bir sağlık yöneticisi olarak, gerek yaşamış olduğum ilin, gerekse de ülkemin fotoğrafını çektim. Bakın bakın ağlayın Gelin, gelin kıt sayıdaki hekimleri ağlatın.... İlgili Haber İçin Tıklayınız