İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği'nden uzman hemşire olarak mezun olan Betül Duman Biter, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anjiyo Servisi'nde, Demokrasi Üniversitesi Hemşirelik Bölümü'nden mezun olan kız kardeşi Duygu Duman da Nöroloji Servisi'nde hemşirelik yapıyor. İlk olarak 2010 yılında bu hastaneye atanan evli ve 3.5 yaşında bir kız çocuk sahibi Betül Duman Biter, 5 yıl sonra kız kardeşi Duygu Duman'la birlikte çalışmaya başladı. Kardeşiyle birlikte aynı işi yapıyor olmaktan mutlu olduğunu belirten Betül Duman Biter, "Hemşireliğe sağlık meslek lisesine gidince bir giriş yapmış oldum. Lisedeyken tedirginliklerim vardı. Bu mesleği yapabilir miyim, hastalarla iyi diyalog kurabilir miyim, diye düşünüyordum. Biraz çekingen başladım. Ama meslek sayesinde iletişimim arttı. Staj döneminde mesleğe başlayınca bana uygun olduğunu anladım. 4 yıllık lise eğitimimi tamamladıktan sonra bunun üniversitesine giderek eğitimimi pekiştirdim. Kardeşimle aynı hastanede çalışmanın benim için zorluğu olmadı. Onun gözümün önünde olması, aynı hastanede, yemekhanede, koridorlarda kardeşimle karşılaşmak beni mutlu ediyor. İkimizin de İzmir'e atanması, ailemizin yanında yaşamaya devam ettiğimiz için bizi mutlu etti. Memurluk sınavından yüksek puan alarak bunu başardık. Aynı zamanda üniversite, yüksek lisans, atama hayatı hepsi İzmir'de olduğu için hep ailemizin yanındaydık" dedi.

 

'SADECE SAĞLIKÇI DEĞİL, HASTA YAKINI, EŞ VE ANNEYİZ'
Kardeşinin hemşireliğe ilgi duymasında rolü olduğunu ifade eden Biter, hem annesine hem kayınvalidesine hemşirelik yaptığını da belirtip "Duygu ders çalışırken, staj anılarımı anlatırken, beni izliyordu. Sağlık atlasını açıp okurdum. Bir dönem kafası karışmış, mühendislik istemişti ama çalışma hayatına başlayınca hemşireliği sevdiğini düşünüyorum. Yaklaşık 5 yıl palyatif bakımda çalışmıştım. O klinikte çalışırken hem kayınvalidemi hem de annemi hemşiresi olarak bakabilme şansım oldu. Ne yazık ki ikisi de kanser hastasıydı ve onları kaybettim. Kardeşim de bu hastanede olduğu için ikisine de çok iyi bakabildik. Bu konuda birbirimizi destekledik. Onların son anında bile bir şeyler yapabilmenin gururunu yaşadık. Bizim için travmatik bir dönemdi. Annem ve kayınvalidem de benim için çok önemliydi. Bizler sadece sağlıkçı değil, birer hasta yakını birer eş, birer anne gibi çok fazla rol model üstleniyoruz. Ama insanlar bazen sağlıkçıların da hasta yakını ve hasta olduğu unutulabiliyor" ifadelerini kullandı.

'HASTALARA DAMAR YOLU AÇARKEN, ONLARA ÇOK ŞARKI SÖYLEMİŞİM'
Hemşireliğin çok özel bir meslek olduğunu anlatan Biter, hastalarla zaman zaman çok yakın ilişkiler kurduğunu belirtip sağlıklarına kavuştuktan sonra bile görüşmeye devam ettiğini dile getirdi. Biter şöyle konuştu:

"Hastanenin Türk Halk Müziği korosundayım. Hastalara damar yolu açarken, onlara çok şarkı söylemişim. Bana videolarını gönderiyorlar. Kemoterapi ünitesinde çok fazla moral konserleri verdik. Onlarla bunu paylaşmak çok güzel. Birçok hastamız ayağa kalkamıyordu, onları tekerlekli sandalye ile taşıyorduk. Hemşirelik çok boyutlu bir iş. Sadece tedaviye destek anlamında değil. Bazen hastalara bir şarkı söylüyoruz, elini tutup, onlarla konuşuyoruz. Bu işin çok boyutlu olması zaten en güzel yanı. Üniversite sınavında puanım iyi olduğu için birkaç öğretmenim farklı mesleğe yönelmemi istemişti. Hemşireliğin çok yönlü oluşunu seviyorum. Türkiye Hemşireler Derneği'nin yönetim kurulunda hemşireliğin örgütsel kısmındaydım. Sekiz dönem mentörlük yaptım, hemşireliğin eğitime katkısında çok bulundum. Uzman hemşireyim, cerrahi hastalıklarda yüksek lisans yaptım. Aynı zamanda uzmanlığımı aldım. Bu kadar klinik deneyimi ve hemşireliğin her yönünde olmayı çok seviyorum. Formasyon aldım aynı zamanda ilerde eğitimci de olabilirim."

'PROBLEMLERİ BERABER ÇÖZÜYOR VE BİRLİKTE ÇALIŞMAKTAN MUTLU OLUYORUZ'
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptığını kaydeden Duygu Duman da ablasının desteğini her zaman hissettiğini belirterek "Ablam sağlık meslek lisesi okumuştu. Ben de hemşire olmak istedim. Lisans eğitimimi tamamlayarak İzmir'e atandım. 9 yıldır bu hastanede çalışıyorum. Yaklaşık 7 yıl yoğun bakım birimlerinde çalıştım. Meşakkatli ve zorlu bir süreç. Hastaların yaşam kalitelerini artırmak, onlara sağlık bakım hizmeti vermek, hayatlarına dokunuyor olmak güzel bir his. Çoğu zaman hastalarımızın iyileştiğini görüp onları taburcu ediyoruz, kimi zaman da onlarla vedalaşmamız gerekiyor. Bu zorlu bir süreç. Ablamla çoğu zaman nöbetlerde denk gelemiyoruz. Farklı binalardayız ama nöbet çıkışında ya da zorlu zamanlarda bir telefon uzağımda olduğunu bilmek, onu görebilmek çok güzel. Cep telefonundan ona ulaşıyorum. Problemleri beraber çözüyor ve birlikte çalışmaktan mutlu oluyoruz" dedi.

Kahraman savcıya mektup yağdı! Çocuklardan duygu dolu satırlar Kahraman savcıya mektup yağdı! Çocuklardan duygu dolu satırlar

Bazı hastalarla hala iletişim halinde olduğunu anlatan Duman şöyle devam etti:

“Yoğun bakımda çok fazla genç hastamız oluyor. Onların hayatlarının son bulduğunu görmek çok acı verebiliyor bize de. Kliniğe ilk başladığım yıllarda bir genç hastam vardı. Böbrek yetmezliğinden dolayı tedavi oluyordu, iyileşti. Şu anda hala iletişim halindeyiz. Bir dönem onkoloji biriminde çalıştım. Oradaki genç hastalarımızla hala görüşmeye devam ediyorum. Hastalarımızın iyileştiğini görmek ya da sonraki süreçlerine dahil olmak bizi çok mutlu ediyor.”

 

Kaynak: rss