2018 yılında verilen ve hâlâ emsal gösterilen kararda (E. 2016/34331, K. 2018/780), davacı şoför olarak çalışan işçi, sendikaya üye olduğu için baskı gördüğünü ve işten çıkarıldığını öne sürmüştü.
Mahkemeye sunulan ses kaydında işyeri yetkilisi:
- Sendikanın toplantısına kimlerin katıldığını öğrenmeye çalışıyor,
- Davacıya “Sendikadan ayrıl” baskısı yapıyor,
- “Sendikayı bırakırsan seni buradan alırız” diyor,
- Sık sık “Sen bu işte çalışmak istemiyor musun?” diyerek mobbing uyguluyordu.
Yerel mahkeme işe iadeye hükmetmiş, ancak bu ses kaydını yeterli görmeyerek sendikal tazminatı reddetmişti.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yerel mahkeme kararını bozarak şu çarpıcı tespiti yaptı:
“Ses kaydının amacı, işçinin sendikal tazminat iddiasını ispatlamak için kendi lehine delil oluşturmaktır. Bu nedenle hukuka aykırı delil niteliğinde değildir.”
Bunun üzerine dava yeniden görüldü ve işçinin lehine şu kararlar verildi:
Feshin geçersizliği ve işe iade
1 yıllık brüt ücret tutarında sendikal tazminat (işe başlatılsa dahi ödenecek)
4 aya kadar boşta geçen süre ücreti ve diğer haklar
İş hukuku uzmanları, bu kararın “işçilerin sendikal haklarını korurken gizli ses kaydını belirli koşullarda delil olarak kullanabileceği” yönünde güçlü bir emsal oluşturduğunu belirtiyor.
Kaynak: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi – 22.01.2018 tarihli, 2018/780 sayılı karar





