Birleşmiş Milletler (BM) sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemek amacıyla 2012’den beri yayınlanan ‘Dünya Mutluluk Raporu’, 143 ülke ve bölgedeki insanların yaşamlarını sıfırla 10 arası bir ölçekte değerlendirmeleriyle oluşturuldu. 10, en iyi yaşamı temsil ediyor. Ülkelerin sıralarını belirlemek için son üç yılın sonuçlarının ortalaması alındı.


En mutlular ve en mutsuzlar
Araştırmanın yıllar arası karşılaştırmasına göre Türkiye 0.2 puan düşüş ve 4.9 puanla genel mutluluk sıralamasında 98’inci ülke. Keyfi en yerinde ülke 7.7 puanla Finlandiya. Onu Danimarka, İzlanda ve İsveç izledi.

En mutsuz ülkelerse 1.7 puanla Afganistan ve 2.7 puanla Lübnan.

Reuters’ın haberine göre gençler arasında artan mutsuzluk, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve bazı büyük Batı Avrupa ülkelerinin genel mutluluk sıralamasında gerilemelerine neden oldu. İskandinav ülkeleriyse üst sıralardaki yerini koruyor.

Saltica Saltica

30 yaşın altındaki gençlerin mutluluk sıralamasında Türkiye 5.1 puanla 101’inci. En mutlu gençlerse 7.7 puanla Litvanya’da.

Oxford Üniversitesi ekonomi profesörü ve raporun editörlerinden Jan-Emmanuel De Neve, ‘sosyal konularda artan kutuplaşma, sosyal medyanın olumsuz yönleri ve gençlerin kendi evlerini satın almalarını geçmişe göre zorlaştıran ekonomik eşitsizlik gibi bir dizi faktörün gençlerin mutluluğunu düşürebileceğini’ söyledi.

Sonuçlar, mutluluğu, çocuklukta ve gençliğin başında en yüksek bulan, orta yaşta en düşük seviyeye inip daha sonra emeklilik civarında yükselen önceki mutluluk araştırmalarının çoğuyla çelişiyor.

Rapora göre ortalama yaşam süresi, sosyal bağlar, kişisel özgürlük ve yolsuzluk gibi faktörler bireylerin mutluluk değerlendirmelerini etkiliyor.  

ABD’de düşüşte
ABD, 30 yaşın altındaki Amerikalıların mutluluk duygusundaki büyük düşüş nedeniyle ilk kez ilk 20’den çıktı ve 23’üncü sıraya geriledi.

Buna karşılık mutluluğu en fazla artanların çoğu orta ve doğu Avrupa’daki eski komünist ülkeler. Buradaki gençler daha zengin ülkelerden farklı olarak yaşlılara göre daha iyi bir yaşama sahip olduklarını söylüyorlar.

Editör: Sercan Yılmaz