Her mesleğin kendine has zorlukları var biliyorsunuz ki. Ancak yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada kabul edilen bir gerçek var ki; sağlık çalışanı olmak fazlasıyla zor ve yıpratıcı.

Özellikle de sağlık çalışanlarına karşı şiddetin bu kadar yüksek olduğu,

Çalışma saatlerinin bu kadar uzun ve zorlu olduğu bir alanda, maaşınız da bir o kadar düşük olsaydı ne yaparsınız?

Bir çare aramaya başlar,
Sesinizi duyurmak isterdiniz...
Ancak ya sesiniz duyulmuyorsa? O zaman ne yaparsınız? Doktorlar çareyi nerede buluyor? Haklı olarak iyileştirilmiş şarları nedeniyle yurt dışında.

Son 10 yılda ülkemizde 5 bin 285 doktor yurt dışına gitmiş. Ancak rekor bu yıla ait.
2012 yılında bu sayı 59’ken yalnızca bu yıl 1361 doktoru kaybettik! Gidenlerin çoğu da yeni mezun

Ülkemizde her yıl tıp fakülteleri 15 bine yakın yeni mezun veriyor. Ancak bizler yalnızca bu yıl bu mezunların yüzde onunu kaybettik…

Yine açıklanan resmi rakamlara göre 2021 Haziran itibariyle 403 sağlık çalışanı koronavirüsten dolayı hayatını kaybetti.
Ancak ‘koronavirüs ile ilgili her ölüm her zaman düzgün bir şekilde bildirilmediği iddia edildiğinden’ sayının daha da yüksek olduğu düşünülüyor.
MEE’nin haberine göre Telegram'da artık sadece doktorların değil hemşirelerin ve diğer sağlık çalışanlarının da dahil olduğu binlerce grup var.

Bu gruplarda sağlık çalışanları birbirleriyle yurt dışındaki pozisyonlara nasıl başvurulacakları ve denklik nasıl alınacağı da dahil olmak üzere hangi belgelerin gerekli olduğu konusunda yardımcı oluyorlar.

Kötüleşen ekonomik koşullar hepimizde olduğu kadar doktorları da hayal kırıklığına sürüklüyor.

Şu anda bir uzman doktorun maaşı ortalama 12 bin TL yani 1.050 dolar. Gerçekten hakları ödenmezdi değil mi?

Tüm bunlara rağmen biliyorsunuz ki ülkemizde hala üniversitelerin en iyi fakülteleri tıp.
Öğrencilerin tıp fakültesine girebilmesi için 2.5 milyona yakın kişinin girdiği üniversite sınavlarında ilk yüzde 0.5’lik dilime girmesi gerekli.
Ayrıca İstanbul Üniversitesi gibi Türkiye'nin en iyi ve en eski tıp fakülteleri için bu oran yüzde 0.01'e kadar çıkıyor.
Tıp öğrencileri altı yıllık eğitimlerinden sonra zorunlu hizmet için atanıyorlar biliyorsunuz ki. Sonrasında da uzmanlaşmak için TUS’a hazırlanıyorlar.

Tabii bu sınava hazırlanırken de devletin belirlediği sürede bir hastanede zorunlu hizmet vermekle de yükümlüler.

Bir yan dalda öğrenimlerine devam etmek isterlerse üçüncü bir zorunlu hizmete gitmeleri gerekiyor.

Peki sonra ne mi oluyor?

Ayda en az sekiz kez tutulan 36 saatlik nöbetler, fiziksel ve psikolojik şiddet, düşük ücret, uzak bölgelerde zorunlu hizmet, pandemi… Say say bitmiyor gerçekten.

Siz bu durumda olsaydınız ne yapardınız?


 

Editör: TE Bilisim