Koronavirüs salgının olumsuz etkilerine en çok maruz kalan kuşkusuz sağlık çalışanları oldu. Yaşanan sürecin en az hasarla atlatılması için çaba harcayan doktorlardan biri de Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği şefi Prof. Dr. Canan Alkım... Evli ve iki çocuk annesi olan Alkım, pandemi döneminde yaşadığı stresi azaltmak için çözümü sanatta buldu.

Koronavirüs salgının olumsuz etkilerine en çok maruz kalan kuşkusuz sağlık çalışanları oldu. Yaşanan sürecin en az hasarla atlatılması için çaba harcayan doktorlardan biri de Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği şefi Prof. Dr. Canan Alkım... Evli ve iki çocuk annesi olan Alkım, pandemi döneminde yaşadığı stresi azaltmak için çözümü sanatta buldu. Öğrencilik yıllarından bu yana resim yaptığını belirten Alkım, "Hekimlik ve resim her ikisi de sanattır. Sevmeden yapılamaz ama sevmek tek başına yetmez. Herhangi bir sanatı iyi yapabilmek için çok çalışmak gereklidir" dedi. Açtığı sergilerle de herkesin takdirini toplayan Alkım; resim yapmaya nasıl başladığını, açtığı sergileri ve bu süreçte icra ettiği doktorluk mesleğiyle ilgili yaşadıklarını ve duygularını SABAH'la paylaştı.

"2005 YILINDA İLK KİŞİSEL SERGİMİ AÇTIM"

Prof. Dr. Canan Alkım: "Tıp fakültesine kadar resimle derslerimin gerektirdiğinden fazla ilgilenmemiştim. Fakültede arkadaşımın devam ettiği bir resim odası vardı. Arkadaşım aracılığıyla bu odaya girip çıkmaya başladım. Buradaki öğrencilerin yılsonunda açtıkları sergi beni çok etkiledi, ben de bu sanatsal etkinliğin içerisinde yer almalıyım diye düşündüm. Böylece 1984 yılında resim yolculuğum başladı. Okulda yılsonu sergileri yaptık, 14 Mart Tıp Bayramı sergilerine katıldık. 1987 yılında resim odasının kapanması nedeniyle fakülteden bir grup arkadaşla birlikte Fikri Cantürk Hoca'nın atölyesinde çalışmaya başladık. Daha sonra Vedat Can, Erol Batıbeki, Haluk Evitan gibi çok değerli hocalarla çalıştım. Pek çok karma sergiye katıldım. İstanbul'a geldikten sonra, 2003 yılında Saim Erken Hocam ile çalışmaya başlamıştım.

Şişli Etfal Hastanesi'nde bir sergi sırasında ressam Op. Dr. Olcay Derman ile tanıştık. Olcay Abla resim yolculuğumda beni hiç yalnız bırakmadı, onun kılavuzluğunda 2005 yılında ilk kişisel sergimi açtım. Bu sergiden sonra, mesleki kariyer ve ikinci oğlumun doğumu nedeniyle resim çalışmalarım yavaşladı. 2015 yılında Seyit Mehmet Buçukoğlu Atölyesi'ne başladım. Çalışmalarım yoğunlaşınca sergi fikri gelişmeye başladı. Ağaçlar teması ile 2. Kişisel sergim olan 'Fısıltı'yı 2019'da açtım. Sergi çok ilgi gördü, bu nedenle bir yıl sonraya tekrar sergi randevusu aldım. Ancak corona virüs pandemisinin patlaması nedeniyle sergiyi açamadık. Pandemi şartları altında Ekim 2020'de 3. Kişisel sergim olan 'Yeşil Pencere'yi açtım. 'Fısıltı'da sedir, zeytin, begonville başlayan seri, genişleyerek kaktüsler, muz ağaçları ve salkım söğütlerle 'Yeşil Pencere' de devam etti. Seyit Hocama ve geçmişteki tüm Hocalarıma resmime katkıları nedeniyle minnettarım. Resim çalışmalarım, özellikle yağlıboya ve mürekkep teknikleriyle devam ediyor, daha az miktarda suluboya ve akrilik resimler yapıyorum. Pandeminin seyrini görmeden yeni sergi planı yapmak istemiyordum. Ben bu söyleşiye hazırlanırken, daha önce sergi açtığım galeriden teklif geldi. 2022 ilkbaharına sergi randevusu aldım."

RESİMLERDE DOĞA VURGUSU

Resimlerinde doğa temasını işlediğini söyleyen Alkım çevresinde aldığı tepkileri de şu sözlerle anlattı: "Resme ilk başladığımda ailem bunun geçici bir heves olduğunu düşündü. Abimle babam benimle dalga geçiyorlar, annem ise her cumartesi resim çalışan kızı uyku uyumuyor diye üzülüyordu. İlk büyük sergiden sonra ailem beni takdir etmeye başladı. Abim her gittiği yerden bana resim malzemesi getirdi. Doksanlı yıllarda bir tane resimim satıldı, bu parayı uzunca süre annemle sakladık, harcamaya kıyamadık. Annem ve babam sergilerimde çok büyük heyecan duyuyor, sergiye gelen her konuğa 'Bu benim kızım, ben yetiştirdim' demek istiyorlar.

Eşim, resim maceramı neredeyse başından beri biliyor ve her zaman bana destek olmuştur. Oğullarım ise resimlerle dolu bir evde büyüyorlar, zaman zaman resim ve malzeme taşıyorlar, bazen evin koridorunda zor yürüyorlar. Sergilerimde mutlu oluyorlar, arkadaşlarını davet ediyorlar. Ailemin dışında hastane yöneticilerimiz, çalışma arkadaşlarım, asistanlarım ve öğrencilerim ile sergilerim dolup taşıyor. Onlarla bir sanat etkinliğini paylaşmak çok keyifli oluyor. Bana getirilen eleştirilerden birisi, son iki sergimde figür olmamasıydı. Geçmişte doğa kompozisyonları yanı sıra beğenilen figüratif resimler yaptım. Ancak ikinci kişisel sergime hazırlanırken temalı bir sergi planlamak için 'ağaçlar' temasını seçtim. Bu seri bana ve fırçama farklı bir yön verdi. Diğer bir eleştiri, hekim olarak en iyi bildiğim konu olan tıp ile ilgili resimler yapmam yönündeydi. Tıpla ilgili resimler yapmaktansa doğadan esinlenen, sanatseverlere yaşama sevinci aşılayan resimler yapmayı tercih ettim."

"PEK ÇOK SERGİ AÇABİLMEYİ HEDEFLİYORUM"

Hedefinin bilimsel çalışmalara katkı sağlamak ve birçok resim sergisi açmak olduğunu söyleyen Alkım: "Çok şanslıyım, mesleki açıdan kişisel kariyer olarak profesörlüğe kadar ulaştım. Hekimlik yapmaya devam etmek, çok sayıda öğrenci yetiştirmek ve bilimsel çalışmalar yapmak istiyorum. Resim sanatı açısından Güzel Sanatlar ve Sanat tarihi eğitimi almak en büyük hayalim. Her aşamada yeni şeyler öğrenerek, deneyler yaparak resmimi daha ileri götürmeyi ve pek çok sergi açabilmeyi hedefliyorum" dedi.

"PANDEMİ DÖNEMİNDE HER FIRSATTA RESİM YAPTIM"

Canan Alkım: "Pandemi dönemi hepimiz için zor bir dönem. Ben kendi adıma çalışarak mücadele ediyorum. Hastanede ekibimle birlikte çalışmaya devam ettik, ekibin motivasyonunu yüksek tutarak bu zor yılı atlattık. Evde çocuklarımın yanında olarak, sevdikleri yemekleri yaparak kaygılarını azaltmaya çalıştım. Her bulduğum fırsatta da resim yaptım."

HEM DOKTOR, HEM RESSAM HEM DE EDİTÖR

Ressamlığın yanında editörlük de yaptığını belirten Canan Alkım: "Şişli Etfal Tıp Bülteni hastanemizin genel tıp dergisidir. 1966 yılından beri aralıksız yayınlanmaktadır. 2013 yılından beri yardımcı editör olarak çalışmaktayım. Editör ve editör yardımcısı arkadaşlarımla birlikte derginin İngilizce yayınlanmasını arkasından da uluslararası tıp dizinlerine ve Pubmed'e girmesini sağladık. Turkish Journal of Gastroenterology, üyesi olduğum Türk Gastroenteroloji Derneği'nin bilimsel yayın organıdır. En iyi uluslararası tıp dizinlerinde yer almaktadır. Bu dergide de 5 yıldır yardımcı editör olarak çalışmaktayım. Bu dergilere gönderilen tıp makalelerini hakemler aracılığıyla değerlendirerek yayına hazırlıyoruz."

"AŞI OLMAMIZ, PANDEMİ ÖNLEMLERİNE DEVAM ETMEMİZ GEREKLİ"

Salgın süreciyle ilgili tavsiyelerde bulunan Alkım: "Covid-19 pandemisi hepimizi derinden etkiledi. Toplum olarak yorulduk ve sıkıldık, ancak aşı olmamız, pandemi önlemlerine devam etmemiz gerekli. Çocuklar ve gençler sosyalleşme alanlarından yoksun kaldılar. Bütün gün bilgisayarın başında oturuyorlar. Beslenmeye dikkat etmek ve düzenli yürüyüşler yapmak gerekli. Ayrıca ailelerin çocuklarının yanında olmaları ve onlara destek olmaları da çok önemli! Bu dönemde ruh sağlıklarını koruyabilmeleri için kitap okumalarını, sinema filmi seyretmelerini, online müze gezmelerini, sanata zaman ayırmalarını öneririm" diye konuştu

Editör: TE Bilisim