Resmî Gazete’ de yayımlanarak 24.11.2004 tarihli yürürlüğe giren 5258 sayılı “Aile Hekimliği Kanunu” ile birinci basamak sağlık hizmeti sağlamak, bireyin ve toplumun ihtiyaçları doğrultusunda koruyucu sağlık hizmetini sunmak, kişisel sağlık kayıtlarının tutulması ve bu hizmetlere eşit erişimin sağlanması amacıyla Aile Sağlığı Merkezleri kurulmuştur. Bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşları personelinin, kurumlarınca muvafakati ile sözleşme imzalayarak aile sağlığı çalışanı olabileceği gibi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48 inci maddesindeki şartları taşıyan kamu görevlisi olmayan ebe, hemşire, acil tıp teknisyeni ve sağlık memurları da sözleşmeli olarak aile sağlığı çalışanı olabilmektedir.
Bu kapsamda Türkiye’nin tüm İllerinde kamu personeli olmayan aile sağlığı çalışanları hizmet vermektedirler.
Kamu görevlileri sendikaları ve toplu sözleşme kanunu ’da; Sendika ‘işçilerin ya da işverenlerin ayrı ayrı olmak üzere iş, kazanç, toplumsal ve kültürel konular yönünden çıkarlarını korumak, yeni haklar sağlamak ve onları daha da geliştirmek amacıyla aralarında yasalar uyarınca kurdukları birlik’ olarak tanımlanmaktadır.
“Kamu personeli olmayan çalışan” olarak nitelendirilen aile sağlığı çalışanları, kendilerine nöbet, eğitim gibi durumlarda kamu kuralları uygulanmakta ve kamu kurumlarında çalışan sağlık görevlileri ile eşit iş, sorumluluk ve görevleri yaptıkları gibi ‘kamu görevlileri sendika ve toplu sözleşme kanunu’ kapsamında kurulan sendikalara üye olabilmektedirler.
Kamu personeli ve kamu personeli olmayan aile sağlığı çalışanları arasında özlük haklar konusunda farklılıklar,
1. Aile Birliği Mazereti Tayin Hakkı: Aile hekimliği Kanununda iller arası yer değişikliği tayin hakkı tanımlanmadığından yer değişikliği yapamamaktadırlar. Özellikle eşleri zorunlu yer değişikliğine tabi kamu görevlisi (asker, polis vb.) olan çalışanlar, eşleri başka bir yere görevlendirilmesi halinde, sözleşmelerini tek taraflı fesih ederek. Kamu Personeli asıl görev yerine giderek yer değişikliği hakkına sahip olurken Kamu Personeli olmayan Aile Sağlığı çalışanı işsiz kalmaktadır. Oysa Anayasa’nın 41. maddesinin 1. ve 2. fıkrası “Aile Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet ailenin huzur ve refahı ile ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” şeklindedir.
2. Doğum Sonrası Ücretsiz İzin Hakkı: Aile sağlığı çalışanı, doğum izni kullanabilmekte ancak doğum sonu ücretsiz izin hakkı bulunmamaktadır. Kamu Personeli ücretsiz doğum izni kullanabilmek için ilk görev yerine dönerken kamu personeli olmayan aile sağlığı çalışanı zorunlu mazereti olması durumunda bile işten ayrılmak zorunda bırakılmaktadır.
3. Askerlik Sonrası Geri Dönüş Hakkı: Kamu görevlisi aile sağlığı çalışanı askerlik hizmetini ifa etmek için ilk görev yerine dönerek iş güvencesini devam ettirirken Kamu görevlisi olmayan aile sağlığı çalışanı, vatani görevini ücretsiz yapmak için ayrıldığında işten çıkarılmaktadır.
4. Kıdem, İhbar ve İş Sonu Tazminat Hakkı: Kamu görevlisi aile sağlığı çalışanı ilk görev yerine geçerek tazminat hakkını elde ederken, Kamu görevlisi olmayan aile sağlığı çalışanlarının sözleşmesini feshetmesi halinde iş sonu tazminatı ve SGK mevzuatı uyarınca gerekli tüm şartları yerine getirerek emekli olduğunda
kıdem ve ihbar tazminatı alamamaktadır. Özellikle yıllardır görev yapan çalışanların bulunduğu göz önüne alındığında bu durum çalışanları son derece mağdur etmektedir.
5. İş Güvencesi: Aile sağlığı çalışanları aile hekimliği ödeme ve sözleşme yönetmeliğinin 13.ve 14 maddelerindeki herhangi bir nedenden dolayı 13. İhtaren 14.yetkili merci tarafından sözleşmenin feshedilmesi durumunda kadrosu bulunan personeller eski kadro yerlerine dönebilme hakkına sahipken kamu dışı aile sağlığı çalışanları işsiz kalmaktadır.
6. Hastalık İzin Hakkı: Sağlık sebebiyle bir sözleşme döneminde yüz seksen günü aşan süreyle görevin ifa edilmemesi halinde çalışanın sözleşmesi yetkili merci tarafından fesih edilmektedir. Kamu personeli ilk görev yerine dönerek hastalık izin hakkını kullanırken kamu personeli olmayan aile sağlığı çalışanı bu kadar zor zamanında işsiz bırakılmaktadır.
7.Yer Değişikliği Hakkı: Zaruri durumlarda yer değiştirmesi gerektiğinde yer değişikliği hakkı olmadığı için istifa etmek durumunda kalmaktadır. Kamu personeli olarak çalışan aile sağlığı çalışanı, zorunlu nedenler ile yer değiştirme ihtiyacı oluşması durumunda, Aile Hekimliği sisteminden çıkarak kadrosunun bulunduğu görev yerine dönüp var olan özlük haklarına tekrar sahip olmaktadır. Ancak kamu personeli olmayan Aile Sağlığı Çalışanı sistemden çıkması durumunda işsiz kalmaktadır.
Görüldüğü gibi; Kamu görevlisi olmayan aile sağlığı çalışanlarının en önemli sorunu iş güvencesidir.
KPDK toplantısında, toplu sözleşme görüşmelerinde kurulacak olan komisyonun, ilk madde olarak çalışan memnuniyeti özlük hakların iyileştirilmesi ve tüm sözleşmelilere kadro konusu olacağı kararı alınmıştır.
Bu bağlamda 12 yıldır yetki verdiğimiz sendikadan talebimiz,
Kamu görevlisi olmayan aile sağlığı çalışanlarının kolunu kanadını kıran bu uygulamanın sonlandırılarak; çalışanların bakanlığımızın gerçek istihdam modeli 45/A 3+1 istihdam edilmesidir.
Güçlü Türkiye Cumhuriyeti’nin inşasına bu mağduriyetler yakışmamaktadır. Sendikalı olup iş güvencesi olmayan çalışan kalmamalıdır.
Sendikamızın gerekli mücadeleyi yaparak, olmazsa olmaz olan iş güvencemizin verilmesini sağlamasıdır.
Gereğini arz ve talep ediyoruz.
Kamu Dışı Aile Sağlığı çalışanları Platformu
Bülbül ONAT Cansel KAÇMAZ
 

Editör: TE Bilisim