Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının ardından herkesin gözü bayram tatilinde. Vatandaşlar, hafta sonuyla birlikte 5 güne çıkan bayram tatilini iple çekiyor. Ancak tatilini uzatmak isteyen bazı vatandaşlar hastanelerin acil servisine akın ederek rapor alma çabasına girdi. Haber Global'den Cihat Aslan'ın haberine göre Ramazan Bayramı'na sayılı günler kaldı... Hafta sonu da hesaplandığında bayram tatili 5 gün... Ancak perşembe ve cuma gününü de bağlamak isteyen bazı vatandaşlar hastanelerin acil servislerine aniden hastalanarak başvurmaya başladı! Bayram tatilini 9 güne çıkarmak isteyen bazı vatandaşlar acil servislerde rapor yazdırmaya çalışıyor. Haliyle tartışmalar da meydana geliyor. Sonuncusu dün Kayseri'de yaşandı. Kayseri Tabip Odası, "Kayseri Şehir Hastanesi'nde görevli Op. Dr. Mesut Özbek usulsüz rapor talep eden Ü.C.G. isimli şahıs tarafından saldırıya uğramış ve yaralanmıştır. Olayı şiddetle kınıyoruz" açıklamasında bulundu. 'RAPOR VERİYOR MUSUNUZ? MEMLEKETE GİDECEĞİM' Muğla'da özel bir hastanede görev yapan Op. Dr. Noyan Dirlik, haberglobal.com.tr'ye yaptığı açıklamada "Rapor isteği her dönem çok oluyor ancak böyle tatil dönemlerinde daha çok artıyor. Genelde kayıt açtırmadan acile geliyorlar ve 'Rapor veriyor musunuz, memlekete gidecektim' diyorlar" dedi. Dirlik, Muğla'da yaşamayan insanlar için de usulsüz rapor talebinde bulunulduğunu dile getirirken, "Bazıları direkt söylüyor, bazıları da rapor yazmayacağımızı bildiği için omzunun ağrıdığını veya dizinin ağrıdığını bahane ediyor. Özellikle bayram tatilinden sonraki iki gün için rapor istiyorlar" şeklinde konuştu. Bir başka hekim Zeynep Gizem Çelebi de bayramın yaklaşmasıyla acillerde yoğunluğun arttığını dile getirerek, "Bayram yaklaşıyor bilin bakalım acilde kimler belirmeye başladı. 1 haftalık rapor isteyen memurlar. Vermiyorum tüm insanlığa duyurumdur" diyor. 'RAPOR GEREKTİREN DURUMLAR ACİLLERDE...' Acil Tıp Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Başar Cander acillerde uygunsuz rapor talebinin sadece tatil günleri ile ilgili değil, sık sık olduğunu söylüyor. Cander, "Bazen sınava geç kalmış bir öğrenci, bazen acil bir seyahat ve mazeret olup izin almayan insanlar. Tabi böyle bayram döneminde daha fazla oluyor. Vatandaş iki gün rapor alabilirse, 9 gün tatil yapabilecek" diyor. Rapor için vatandaşın acillerin yeşil alanına başvurduğuna dikkat çeken Cander, "Polikliniklerde randevusuz gitme imkanı olmuyor. Çoğu rapor gerektiren durumda acil hastalıklarda oluyor. Tabi doktorlar sağlık sorunu olmadığı için karşı tarafa rapor vermiyor, bu kez sözel şiddetle başlayan tartışma kötü olaylara sebep olabiliyor" diyor. Öğrencilerin de rapor için geldiğini aktaran Cander, şöyle devam ediyor; "Acil doktorları doğal olarak rapor vermek istemiyorlar. 'Annemi ziyaret edeceğim, çok hasta, yaşlı' gibi söylemle doktor ikilemde bırakılıyor. Bir hastaya ayrılan zamanın daha fazlası bu rapor verip vermeme tartışmalarına ayırılıyor." 'ÖZEL EVRAKTA SAHTECİLİK' SUÇU Ceza ve Ceza Usul Hukukçusu Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu hasta olmadığı halde bir vatandaşa rapor yazılması durumunda sadece kişinin değil, bu raporu tutan doktorun suçlu olacağını söylüyor. Yazıcıoğlu, "Doktor ve hasta adayı ayrı ayrı değerlendirilemez" diyor. Yazıcıoğlu, usulsüz rapor düzenleme ile ilgili cezanın TCK'nın 207. maddesinde geçtiğini dile getiriyor: "Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bir sahte özel belgeyi, bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır' ibaresi var." Yıllar önce usulsüz raporla ilgili yaşadığı bir anısını anlatan Yazıcıoğlu, "Üniversitede vize sınavında 300 kişilik sınıfta, 200 öğrencimiz rapor almıştı. Raporun hepsi de üniversitenin karşısındaki özel bir hastanedeki aynı doktordan yazıldığını öğrenmiştik. Şikayetçi olmuştuk" dedi.