Babacan'ın yazısından ilgili bölüm şöyle:
"Seçimlerin 2028’de, zamanında yapılması demek, Tayyip Erdoğan’ın aday olamaması anlamına geliyor. Anayasa’nın değiştirilmesi gibi bir umut olmadığı için bu kaçınılmaz son. İktidar partisi, kendisinin tarihini belirleyeceği erken seçime, ana muhalefet partisinin, hayır diyemeyeceği, aksi durumda seçimden kaçan parti damgası yiyeceği hesabı yapıyor. Bir noktada haklılar.
İktidar ile muhalefet arasında ‘en avantajlı zamanda erken seçime gitme’ planları yapılıyor.
AK Parti’lilerin bir süreden beri kapalı kapılar arkasında yaptığı planları, Özel bu sözleriyle bozmuş oldu.
Çünkü AK Parti kurmayları, ekonomik krizin ortadan kalkması, alınan ekonomik kararların sonucunun görülebilmesi, Suriye’deki gelişmelerin kendilerine avantaj yaratması için ‘erken seçim’ değil, ‘erkene alınmış seçim’ planı yapıyorlardı.
Bu plana göre, iktidar 2028’e kadar bekleyecek hem ekonomik tablonun düzelmesi hem de Erdoğan’ın yeniden aday olmasına olanak yaratarak, normal seçime bir kaç ay kala Meclis’ten seçim kararı alınmasını sağlayarak avantajlı çıkacaktı.
Son yıl oyunu, Özel tarafından bozuldu. Peki şimdi en avantajlı ikinci durum ne? O da 2027’nin sonbaharı… Şimdi AK Parti kulislerinde bu tarih konuşuluyor. Öncelikle şunu söylemek gerekir. Erdoğan aday olacaksa her durumda erken seçim var."