Kamu Deneticilliği Kurumuna yapılan başvuruda özetle,

Manisa Demirci Devlet Hastanesi tarafından hakkında yürütülen tüm soruşturma evraklarının taraflarına verilmesi talebiyle 18/09/2022 tarihinde Kamu Deneticiliği Kurumuna başvurduğunu, Kurumca Manisa Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü ile yapılan temaslarda 4982 sayılı Kanun kapsamında soruşturma dosyasının ilgili kısımlarının başvuranlarla paylaşılması gerektiğinin bildirilmesi üzerine anılan Müdürlükçe sadece kendi beyanlarının kendileriyle paylaşıldığını, ancak Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunun 27.04.2005 tarihli ve sayılı, 18.05.2005 tarihli ve sayılı kararları ile daha birçok kararında “soruşturmanın sadece başvuru sahibi hakkında olması ve lehine sonuçlanması halinde soruşturma dosyasındaki şikâyetçi ve/veya tanıklara ilişkin olanlar da dâhil bütün bilgi ve belgelerin başvuru sahibinin erişimine açılması gerektiğinin” belirtildiğini, haklarında yürütülen tüm soruşturmaların gerek süreç itibarı ile gerekse kesin mahkeme kararları ile lehlerine sonuçlanması sebebiyle dosyada şikâyetçi ve/veya tanıklara ilişkin kısımların gizlenmesinin kabul edilebilir olmadığını, bunun Bilgi Edinme Hakkı Kanununa açıkça aykırı olduğunu ifadeyle, hakkında yürütülen soruşturma raporlarının şikâyetçi ve/veya tanıklara ilişkin kısımların gizlenmeden tarafına verilmesini talep edildi.

KDK' dan Hemşirenin Görev Tanımı İle İlgili Yeni Karar KDK' dan Hemşirenin Görev Tanımı İle İlgili Yeni Karar

Kamu Deneticiliği Kurumu tarafından başvuru işlemin idarenin takdir yetkisinde kaldığı belirtildi.

Kamu Dneticiliği Kurumu tarafından yapılan  açıklamada " başvuranın idare tarafından hakkında yürütülen disiplin soruşturmalarına ait raporlardaki tanık ifadelerinin karartılmadan, raporların tamamının tarafına verilmesini talep ettiği, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 19 uncu maddesinin (a) ve (d) bentleri uyarınca tekemmül etmiş idari soruşturmalara ait raporlarda kişilerin özel hayatına açıkça haksız müdahale sonucunu doğuracak veya gizli kalması gereken bilgi kaynağının açığa çıkmasına neden olacak nitelikte olan bilgi ve belgelerin bilgi edinme hakkı kapsamının dışında bırakıldığı, anılan Kanunun 21 inci maddesine göre ise, kişinin izin verdiği haller hariç olmak üzere, kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, mesleki ve ekonomik değerine haksız müdahale oluşturacak bilgi ve belgelerin bilgi edinme hakkının kapsamında olmadığı, özel hayatın gizliliğinin kişisel verilerin korunması hakkını da kapsaması sebebiyle idari inceleme ve soruşturma raporlarına yansıyan üçüncü kişilere ait verilerin aynı zamanda “kişisel veri” olduğu, bunlara yönelik bilgi veya belge taleplerinde bilgi edinme hakkı ve kişisel verilerin korunması hakkı arasında makul bir dengenin kurulması gerektiği hususları gözetilerek, başvuranla paylaşılan disiplin soruşturması rapor örneklerinin incelenmesinden, başvuranın talebine konu tanık ifadelerinin tamamının idare tarafından kapatıldığı, söz konusu ifadelerin tanıklık edilen olaya ilişkin kısımlarının kişilerin kimliklerinin tespitine imkân vermeksizin, anonimleştirilerek paylaşılmasının mümkün olup olmadığı Kurumumuzca tespit edilememekle birlikte, 4982 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca yapılan işlemin idarenin takdir yetkisinde kaldığı, öte yandan raporların sonuç kısımlarının bilgi edinme hakkının etkin bir şekilde kullanımına imkân sağladığı, bu doğrultuda idarenin işleminin ilgili mevzuatla ve Kurumumuzun bu yöndeki kararlarıyla uyarlı olduğu değerlendirilerek, başvuranın talebinin reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır"  denildi.

Editör: Ceren Yıldız