CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, vergi ve ekonomi paketini içeren kanun teklifinin hekimlerin özlük haklarını düzenleyen maddeleri ile ilgili iktidara uyarıda bulundu. Kanun ile özelde çalışan hekimlere, “Muayenehane kolunda iş yeri açma” zorunluluğu getirileceğini vurgulayan Emir, “Hekimler evlerini muayenehane gibi göstermek zorunda kalacak. ‘Hekimler serbest meslek erbabı sayılır’ diyor bu yasa, nasıl sayılacak” diyerek teklifteki çarpıklıklara dikkat çekti. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada kritik uyarılarda bulundu. Emir, TBMM’de görüşülmeye devam edilen torba kanunun hekimlerle ilgili olan 2’nci maddesine yönelik, “Bir yenilik getiriyormuş gibi görünmekle birlikte aslında hiçbir yenilik getirmiyor ve hekimlerin içerisinde bulunduğu kaosu da görmezden geliyor” değerlendirmesini yaptı. Emir, “Hukuki kargaşayı çözmeye dönük hiçbir yenilik ve hiçbir uygulama söz konusu değil” diyerek kanun tekliflerinin eksikliklerini bir bir sıraladı. HEKİMLER NASIL SERTBEST MESLEK ERBABI SAYILACAK Kanun ile hekimlere ve özel hastane sahiplerine, “Siz bizim kanunlarımızın arkasından dolanın” denildiğini savunan CHP’li Emir, şunları kaydetti: “Giderlerse gitsinler’ diye aşağıladığınız ve özel hastaneye mahkum ettiğiniz, açlık sınırının altında yaşamaya mecbur ettiğiniz hekimler, bir şekilde özel sektörde ekmeklerini kazanmak için çalıştıklarında bin bir türlü güçlükle karşılaşıyor. Bir defa diyorsunuz ki ‘Muayenehane kolunda iş yeri açacaksın’… Hekimler, evlerini muayenehane gibi göstermek zorundalar. Çünkü bu yasa diyor ki size, ‘Serbest meslek erbabı sayılır’ diyor. Nasıl sayılacak? Bir hekim serbest meslek erbabı sayılacaksa nasıl açacak iş yerini, nerede açacak? Hem de ‘Muayenehanesi olmayacak’ diyorsunuz yani saçmalığa bakar mısınız? HEKİMLER ESNAF-İŞÇİ ARASI MODELE SÜRÜKLENECEK Hekim gidecek, evini muayenehaneymiş gibi gösterecek, oradan bir makbuz kesme yetkisi alacak ve serbest meslek makbuzu kesecek ve biz de buna kanun diyeceğiz, uygulama diyeceğiz, usul diyeceğiz. Son derece yanlış… Bu getirilen model, hekimleri esnaf-işçi arası bir modele sürüklemektir ve hekimlerin özlük haklarını işverenler lehine yani özel hastane lehine azaltmaktır, onları sömürmektir. Ve bunu da aslında özel hastaneler zinciri sahibi olan bir Sağlık Bakanı’nın yapmasına şaşırmıyoruz ama sizlerin buna bu denli kayıtsız kalmanızı doğrusu yadırgıyoruz. Burada vergi kaybı var, kamunun SGK priminden kaynaklanan kayıpları var. Hekimlerin özlük haklarında olmaksızın çalıştırılması var.” ÖZEL HASTANE SAHİPLERİNİ KURTARMAK İÇİN CHP’li Murat Emir, “Normalde işin tanımı yapılır” diyerek özel sektörde çalışan mühendis ve diş hekimi gibi meslek grupları mensuplarının İş Kanunu hükümlerine göre hakları olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Peki, hekimler niye serbest meslek erbabı gibi çalışacaklar? Bunun bir gerekçesi olması lazım. Niye? Çünkü siz özel hastane sahibinin sorumluluğunu azaltmak istiyorsunuz, özel hastane sahibi vergi versin istemiyorsunuz, vergi mükellefi olsun istemiyorsunuz. Özel hastane sahibi diyor ki arkadaşlar, ‘Ben seni çalıştırırım ama senin hiçbir sorumluluğuna katılmam. Seni işveren gibi çalıştırmam, sen serbest meslek erbabı gibi çalışırsın. Vergi dairesine kendini gider kendin anlatırsın, kendi makbuzunu kendin çıkartırsın. Ve eğer, mesela iş kazası olduğunda hiçbir hakkın olmaz çünkü ben seni çalıştıran görünmüyorum.’ Bu kanunu niye yapıyoruz? Özel hastane sahiplerini sorumluluktan kurtarmak için yapıyoruz. BU SAÇMALIĞA SON VERİN Mesela bir malpraktis davası düşünün, hastanede bir tıbbi işlemden sonra sorun çıkmış olsun. Peki, buradaki sorumluluk kime ait? Bakın, buradaki sorumluluk da bir şekliyle direkt demiyorum bir şekliyle yine hekimin sırtına yüklenmiş oluyor. Şimdi, bizim yapmamız gereken ne? Bu saçmalığa son vermek. Yani bir hekim şirket kurup vergilendirilebilir, serbest meslek makbuzu alıp vergisini ödeyebilir veya iş sözleşmesi yapıp vergisini verebilir ama gerçek ne? Aslında, burada, hekimler işçiler, İş Hukuku’nun getirdiği güvencelere sahip olmalılar. Şimdi, il sağlık müdürlüğü, ‘İş sözleşmesi yaptın’ diyor, Maliye Bakanlığı ’Bana makbuz getir’ diyor, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ‘Sen işçi değilsin’ diyor. Yani böyle bir saçmalığın, böyle bir kargaşanın içerisinde hekimler çalışmak zorunda. “Biz kafamızı kuma gömdük, siz de buna artık, bundan sonra itiraz etmeyin” yasasıdır bu ve bu yönüyle de son derece sakıncalı, son derece yanlış ve mevcut, karmakarışık, hekimlerin de hastaların da haklarını ihlal eden, hekimlerin, hastaların haklarını özel hastane sahiplerine peşkeş çeken uygulamanın yasallaştırılmaya çalışılmasıdır. BU BİR YASA DEĞİLDİR Ama bu bir yasa da değildir çünkü yasanın da ne dediği çok açık ortada değil. Bu yönüyle, değerli arkadaşlar, bu konuya mutlaka el atılması lazım. Çalışan hekimlerin İş Kanunu’ndan kaynaklanan -çünkü iş yapıyorlar, iş sözleşmesi üzerinden çalışıyorlar- haklarının da sağlanacağı bir yasal düzenlemeye ihtiyaçları var. Halkın Habercisi