Karadeniz Gazete'de yer alan habere göre; Mersin'de yaşayan H.T.'ye (23) 17 Ağustos'ta genel cerrahi biriminde görev yapan doktor T.H. (46) tarafından kıl dönmesi ameliyatı yapıldı. H.T., bir gün sonra bu defa pansuman için hastaneye gitti. Doktor T.H.’nin odasına giren H.T., muayene için sedyeye yüzüstü uzandı. Ancak H.T.’nin iddiasına göre, doktor T.H. kendisine cinsel saldırıda bulundu. İÇ ÇAMAŞIRINDA DOKUYA RASTLANDI Genç kadının şikayet üzerine gözaltına alınıp ifadesi alınan evli ve 2 çocuk babası Dr. T.H., kendisine iftira atıldığını öne sürdü. Soruşturma kapsamında H.T. ile T.H.'nin iç çamaşırları incelenmek üzere alındı. İnceleme sonunda Dr. TH.’nin iç çamaşırında H.T.'ye ait DNA'ya rastlandı. T.H. hakkında Mersin Asliye Ceza Mahkemesi’nde 'Kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle cinsel saldırı' suçundan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianamede, 'Nihayetinde tekmil eden tüm soruşturma evrakı kapsamından; doktor olarak kamu görevini ifa eden şüphelinin bu görevin kendisine sağladığı nüfusu kötüye kullanarak hasta olarak müracaat eden ve tedavisini yaptığı müştekiye sarkıntılık boyutunu aşacak şekilde cinsel saldırıda bulunduğu, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğine dair aleyhe yeterli şüphe ve delilin elde edildiği' ifadelerine yer verildi. Doktorun yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak. 'DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ' H.T.'nin avukatı D. V., müvekkilinin üzerinden aylar geçmesine rağmen olayın etkisinden hala kurtulamadığını kaydetti. Vural, “Müvekkilim aylarca bu olayı kimseyle paylaşamamış. Hala psikolojik tedavi görmekte. Müvekkilim muayene için gittiğinde doktor 3 defa odadan çıkartıp geri alıyor. Doktor eylemi gerçekleştirmek için uygun zamanı kollamış. Müvekkilim sedyeye yüzüstü uzanınca lokal anestezi uyguluyor. Bu nedenle müvekkilim ilk başta bir şey anlamıyor ancak doktorun pantolonunu indirme kaldırma sesinden olayın farkına varıyor. Bunun üzerine müvekkilim şikayetçi oluyor. Doktor ise ilk ifadesinde, müvekkilim kendisine karşı bir girişimde bulunduğunu söylüyor. Biz de doktorun o gün giydiği kıyafetler üzerinde inceleme yapılmasını talep ettik. Maalesef yapılan incelemenin ardından doktorun iç çamaşırında müvekkilime ait dokular bulunuyor. Doktor hakkında iddianame hazırlandı ancak biz iddianameye katılmıyoruz. İddianamede saldırının teşebbüs aşamasında kaldığı yer alıyor ancak biz anestezinin etkisiyle cinsel saldırının teşebbüsten öteye gidip gitmediğini bilmiyoruz. Teşebbüs aşaması iddiasını kabul etmiyoruz. Çünkü sanığın külotundaki mağdura ait DNA kalıntısının bir cinsel saldırı sonucu olduğu kanaatindeyiz. Sonuna kadar davanın takipçisi olacağız” diye konuştu. Kaynak:https://www.karadenizgazete.com.tr/yasam/hastanede-skandal-anestezi-esnasinda-cinsel-saldiri/360412