Küçükçekmece 12. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Aycan Koçyiğit, Rıdvan Koçyiğit ve Hüseyin Koçyiğit hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı. Duruşmada tanık olarak dinlenen Beytullah Yolcu, olayın yaşandığı hastanede tıbbi sekreter olarak çalıştığını söyleyerek, 'Olay günü kan alma yerinde Gülhan hemşire ve ben vardım. Gülhan hemşire kan alıyordu. Hastalardan biri kalkmak için Gülhan hemşireden yardım istedi. Gülhan hemşire başka bir hastayla ilgilendiğini ve böyle bir görevi olmadığını söyledi. Hasta söylenerek odanın dışına çıktı. Odanın dışında bir kadın, 'Kan veren hastayı kim sinirlendirdi' diyerek hemşireyi işinden attıracağını söyledi. Bir süre sonra kan veren hasta bayıldı. Müdahale etmeye gittik. Daha sonra doktor geldi. 5 dakika bekledikten sonra içeri odaya aldık. Şu an huzurda bulunan sanık Aycan'ın elinde poşet vardı. Aycan Koçyiğit, Gülhan hemşireye hitaben 'Adını ver seni işten attıracağım' dedi. Sanık Aycan elindeki ayranı açarak müştekiye fırlattı. Ben engel olmaya çalıştım. Diğer kadın şahıs saldırdı. Ancak nasıl saldırdığını görmedim. Sonra sanık Rıdvan'ın müştekiye yumruk attığını gördüm. Sanık Hüseyin ise müştekiye 'terbiyesiz' dedi. Bu sırada hemşire yere düştü. Başka bir hemşire 'Hamile vurmayın' dedi. Yere düştükten sonra bir iki kişinin vurduğunu gördüm ama kim olduklarını görmedim' şeklinde beyanda bulundu. Tanık beyanının ardından söz verilen sanık Rıdvan Koçyiğit, 'Benim kendi eşim de hamile. Bir kadına nasıl tekme atabilirim' Ben tekme tokat saldırdıysam neden çocuk düşmedi' şeklinde savunma yaptı. Ara kararını açıklayan mahkeme, hemşire Damar'ın olay günü yaşanılanlardan dolayı hamileliğinin riske girip girmediği konusunda Adli Tıp Kurumu'ndan rapor aldırılmasına karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi. İddianameden Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, müşteki Gülhan Damar'ın Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi'nde hemşire olarak görev yaptığı belirtilerek 16 Ocak günü kan alma merkezinde görev yaptığı ve hasta Gülcan'ın kan alma işlemini bitirip başka bir hastanın kan alma işlemine geçtiği anlatılmıştı. İddianamede hasta Gülcan'ın müşteki hemşireye 'Ben kalkabilir miyim'' dediği aktarılarak hemşirenin 'Kendinizi iyi hissediyorsanız kalkabilirsiniz' demesi üzerine hasta Gülcan'ın 'Aman siz kaldırmayın sakın' dediği ifade edilmişti. Müşteki hemşirenin işlerini bitirmesi halinde yardımcı olacağını söylediği de iddianamede ifade edilerek, hasta Gülcan'ın hemşireyi beklemeden koridora çıktığı ve baygınlık geçirdiği, olaya müdahale eden doktor ve hemşirelerin hastayı tekrar kan alma odasına getirdikleri belirtilmişti. O sırada hasta yakınlarından Aycan Koçyiğit'in müştekiye hitaben 'Bana ismini ver seni işinden edeceğim, sana göstereceğim' dediği, şüpheli Hüseyin Koçyiğit'in ise 'Sen terbiyesizsin kes sesini git' dediği iddianamede açıklanmıştı. Müşteki hemşirenin hasta yakınlarına karşılık vermediği, Nurcan Koçyiğit'in elindeki poşetleri hızlıca yere atıp müştekiye yaklaşarak 'Ne oldu, ne yapacaksın'' dediği ve tahrik etmeye çalıştığı da iddianamede ifade edilmişti. Nurcan Koçyiğit'in hemşirenin başından tuttuğu da iddianamede ifade edilerek 'Saçını çekip sağa sola savurduğu ve başörtüsünü açtığı, müştekinin saldırıdan kurtulmaya çalıştığı sırada sanık Rıdvan'ın gelerek dizini müştekinin yüzüne vurduğu ve hemşirenin bu hamle ile yere düştüğü' ifadeleri kullanılmıştı. Sonrasında bütün sanıkların hemşire Gülhan Damar'a saldırdıkları da iddianamede açıklanarak ellerindeki eşyaları müştekiye fırlattıkları ve şüpheli Nurcan'ın hemşirenin karnına tekme attığı, çevredekilerin 'Yapmayın kadın hamile' telkinlerine rağmen sanıkların eylemlerine devam ettiği anlatılmıştı. Hemşire Gülhan'ın kendisini odaya kilitleyerek saldırıdan kurtulduğu açıklanan iddianamede Adli Tıp Kurumu'ndan alınan rapora göre müşteki hemşirenin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı ifade edilmişti. İddiamamede Hüseyin Koçyiğit'in 'kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama' ve 'hakaret' suçlarından, sanıklar Nurcan Koçyiğit, Rıdvan Koçyiğit ve Aycan Koçyiğit'in ise 'kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama' ve 'tehdit' suçlarından ayrı ayrı 9 aydan 5 yıl 3 aya kadar değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.