Diş Hekimi Cennet Taşdemir, annesinin basit bir pansuman için özel bir hastaneye gittiğini ancak hastane enfeksiyonu kapıp hayatını kaybettiğini iddia edip sorumlu doktorun meslekten atılması için elinden geleni yapacağını söyledi.

Kahranmaraş'ta diş hekimi Cennet Taşdemir annesinin ölümünden sorumlu doktoru tuttu.  Cennet Taşdemir üst üste gelen hatalar nedeniyle annesini kaybetiğini iddia etti.

Şeker Hastası olan annesi Hatice Timürkaan'ın ayak parmağı geçtiğimiz günlerde kesilmiş ve pansuman için özel bir hastaneye gidilmişti.  Burada enfeksiyon kapan annesinin 10 Aralık'ta hayatını kaybettiğini söyleyen Cennet Taşdemir,

Kahramanmaraş'ta diyabet hastalığına bağlı olarak ayak parmağı bir hastanede kesilen Hatice Timürkaan (65), iddiaya göre gittiği bir özel hastanede enfeksiyon kaparak 10 Aralık 2018 tarihinde hayatını kaybetti.

Annesinin ölümünün ardından hastane yönetimi ve ilgili doktorlar hakkında suç duyurusunda bulunan Cennet Taşdemir’in iddiaları kapsamında Sağlık Bakanlığı inceleme başlattı.
Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı inceleme raporunun tamamlanmasının ardından okudukları karşısında şok olduklarını ifade eden Taşdemir, “Annemin ihmaller zinciri sonucu hastanede öldürüldüğü ortaya çıktı” dedi.

Olayı annesinin mezarı başında anlatan  Cennet Taşdemir, “Anneme pansuman için gittiği hastanede, hastane enfeksiyonu bulaştırıldı. Bu enfeksiyon bizlerden gizlendi. Ben İstanbul’dan annemi almaya geldiğimde her şeyin yolunda olduğu söylendi. Ama bize hastane enfeksiyonu olduğu söylenmedi. Biz bunu daha sonra tahlil sonuçlarında öğrendik. Onunla ilgili şikayette bulunmuştuk. Ama şu anda olay tamamen hastane enfeksiyonu, bir komplikasyondu veya sağlık personeli hatasıdır gibi bunu tartışırken olay tamamen bir cinayete dönüştü. Çünkü annemin ihmaller zinciri sonucu bu hastanede öldürüldüğü ortaya çıktı. 7 ayda yapılamayan incelemeyi Sağlık Bakanlığı tarafından gönderilen müfettiş 3 günde yaptı.

Bütün çalışan personelin ve doktorların ifadeleri alındı ve inanır mısınız bu rapor çıktıktan sonra ben nöbette olması gereken bir doktorun üç satırlık ifadesini okumam 3 gün sürdü. Çünkü doktor nöbet yerinde olmadığını, çağrıldığı halde gitmediğini, annemi 20 yaşlarında genç hemşirelere emanet ettiğini ve telefonda yemek tarifi verir gibi 50 dakika boyunca talimatla annemi tedavi etmeye çalıştığını itiraf etmiş durumda. Bununla ilgili müfettiş tarafından bu doktorla, başhekimle ve annemin tedavisine başlayan hekimlerle ilgili cezai işlem yapılması için gereken mercilere bilgi verildi” dedi.

"Bir hastayı telefonda tedavi etmek de ne demek"

Yaşanan ihmalin sonuna kadar takipçisi olacağını dile getiren Taşdemir, “Ben şunu anlamıyorum, yemek tarifi verir gibi 50 dakika bir hastayı 3. derece en ağır organ yetmezliği olan bir hastayı telefonda tedavi etmek de ne demek. Kahramanmaraş’ın bir ucundan diğeri 5 dakika. Zaten bir doktorun nöbet yerini terk etmiş olması bir hata. Hem hastane enfeksiyonu bulaştırılıyor, hem geç sonuçlandırılıyor, sonuç çıktığı halde tedaviye geç başlanması, vefatı sırasında bir doktor bulunmaması ve denetlenmemesini anlamıyorum. Burası bir hastane değil. Oraya ben otel demek istiyorum. Orada hastalar yatıyor sadece. Annem normal serviste yatarken annemi 2. derece yoğun bakımda yatırıp devletten hak etmedikleri paraları usulsüz bir yolla almayı ihmal etmemişler. Hastayı ihmal edebiliyorlar, doktor bulundurmayabiliyorlar, hastayı öldürebiliyorlar ama devletten almamaları gereken parayı alabiliyorlar. Bununla ilgili de 10 şahitle birlikte SGK'ya başvurmuştum. SGK raporu da çıkmış durumda. O tarihlerde normal serviste yatarken annemi yoğun bakımda gösterdiklerini hastane kabul etmiş durumda. Usulsüzlüğü, sahtekarlığını daha doğrusu. Bunu ihmal etmiyorlar ama daha sonra 3. derece yoğun bakımda olan hastayı çağrıldığı halde nöbete gitmemek, nöbet yerine gitmemek ve tedaviye geç başlamak ihmal edebiliyorlar. Ve bu hastane halen çalışıyor, doktor halen görevde. Bunları anlamış değilim. Bunlar kime güveniyor. Ben de diş doktoruyum. Her türlü denetimden rahatlıkla geçebilmek için tüm evrakları ve ortamı sağlamaya çalışıyorum. Bunların arkasında kim var? Halen bir özür dilemediler, hala başsağlığı dilemediler. Basını, habercileri, işini yapmak isteyenleri tehdit etmekle meşguller. Ama bu konu artık kamu davasına dönüştü. Zaten benim bu haberlerin ardından aynı hastanede kızına enfeksiyon bulaşan ve zor kurtarılan ama şuanda engelli olarak hayatına devam eden birkaç kişi daha çıktı. Halkımızdan da destek bekliyorum. Ben adaletin er ya da geç bizim lehimize sonuçlanacağını biliyorum. Artık elimizde Sağlık Bakanlığı tarafından gelmiş resmi rapor var. Artık rahatlıkla her yerde hakkımızı arayacağız” dedi.

Editör: TE Bilisim