Şiddet sonrası diplomasını yırtan doktor: Sembol bir dava olmasını istiyoruz

Bir grubun saldırısına uğrayan ve saldırganların serbest bırakılması üzerine diplomasını yırtarak tepki gösteren doktor Şeyhmus Baraş "sembol bir dava olmasını istiyoruz" dedi.

27 Haziran’da Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesindeki özel bir tıp merkezinde 6 kişilik bir grubun saldırısına uğrayan ve saldırganların serbest bırakılması üzerine diplomasını yırtarak tepki gösteren doktor Şeyhmus Baraş, ANKA Haber Ajansı’ndan Merve Güven'e konuştu.

Baraş, itiraz üzerine tutuklanan 3 sanığın hakim karşısına çıkacağı 21 Temmuz’da yapılacak ilk duruşma öncesi “Emsal bir karar çıkmasını, sembol bir dava olmasını istiyoruz. Artık insanların sağlıkçıya ‘höst’ bile diyeceği zaman bir durup düşüneceği bir karar çıkmasını talep ediyoruz. Yoksa somut herhangi bir gelişme olmuyor. Artarak devam ediyor sağlıkta şiddet olayları. Burada kalıp hekimler için savaşmayı düşünüyorum, yurtdışına gitmeyi düşünmüyorum. Hekimlik mesleğini hekimlik yapmadan savunabileceğimi düşünüyorum” dedi.

Baraş şunları söyledi:

"21 Temmuz Perşembe günü bu davanın ilk duruşması görülecek. Açıkçası bizim talebimiz, olmasını istediğimiz şey bir sembol olsun artık. Burada birebir bir darp durumu yok, sadece bir tehdit, fiziksel şiddet durumu yok. Tamamen vahşet durumu var, 5-6 kişi kamera kayıtlarında da görüldüğü gibi öldürme hissiyle bana saldırıyor ve bilincimin kapanmasıyla noktalanıyor olay. Bu basit bir olay değil. Emsal bir karar çıkmasını istiyoruz, sembol bir dava olmasını istiyoruz. Artık insanların sağlıkçıya “höst” bile diyeceği zaman bir durup düşüneceği bir karar çıkmasını talep ediyoruz. Yoksa somut herhangi bir gelişme olmuyor. Sadece söylemlerde, açıklamalarda kalıyor. Bu da hiçbir şeyi değiştirmiyor. Artarak devam ediyor sağlıkta şiddet olayları.

Dava biraz uzun sürecektir ve beraat edeceklerini düşünüyorum, çünkü şimdiye kadar hep öyle oldu. Geçen sene de Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘sağlıkçıya şiddet uygulayanın bizim için teröristten farkı yoktur’ demişti. Ama o bir yıl içerisinde dünkü açıklamaya kadar somut herhangi bir gelişme olmadı. Biz hekimler olarak artık sahada somut gelişmeler görmek istiyoruz. Maddi manevi huzur ortamının ve stressiz çalışabileceğimiz ortamın oluşmasını istiyoruz. Umarım bu tweetlerle başlayan süreçte somut gelişmeler olur.

'Burada kalıp hekimler için savaşmayı düşünüyorum'

Bakan bey ile telefonda görüştüğümüzde TUS (Tıpta Uzmanlık Sınavı) çalışın demişti bana. Ama TUS çalışıp da asistan hekim olduğumuzda zorluk iki katına çıkıyor zaten. O da kabul edebileceğim bir tavsiye değil. Şu an bu dava sürecinin ilerleyişini biraz daha hızlandırılmış şekilde ülkede sağlık sistemi nereye doğru gidiyor, nereye evrilecek onu takip ederek o şekilde geleceğime karar vermek istiyorum. Ama daha ziyade burada kalıp hekimler için savaşmayı düşünüyorum, yurtdışına gitmeyi düşünmüyorum. Hekimlik mesleğini hekimlik yapmadan savunabileceğimi düşünüyorum. Tamamen değil ama şu sıralar kesinlikle düşünmüyorum, kısa bir süre içinde hekimliğe döneceğime ihtimal vermiyorum.

"Birçok yerden davet aldık. Özellikle karalama kampanyasından sonra CHP Genel Merkezi’nden davet aldık öncelikle, Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştük, o da desteklerini hiç esirgemeyeceğini tamamen yanımızda olduğunu söyledi. Yerelde hukuki ve örgütsel olarak destek sağlayacaklarını söylediler, duruşma zamanı için de. İstanbul’da eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Hanım evinde ağırladı bizi, onlar da çok ciddi destekte bulundular. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da bizi kabul etti genel merkezde, desteklerini ilettiler. Birçok yerden, sendikadan TTB’den olsun, sivil toplum kuruluşlarından davet, destek aldık. Duruşma süreci için hukuksal destek vereceklerini söylediler. Çok sayıda bağımlı ya da bağımsız avukatlar zaten katılma talebinde bulundu. Biz aslında hem sosyal medyada hem yerelde kamuoyu oluşturmak için mahkeme üzerinde biraz baskı kurabilir miyiz, iyi bir sonuca ulaşabilir miyiz? Bu tarz durumlar açısında Ankara ve İstanbul gezilerimiz o açıdan oldu. Sonuçları da güzel oldu hem siyasi partiler, STK’lar hem de sendikalar arkamızda durdu, onların da desteği ile iyi bir sonuç alacağımıza inanıyorum.”

Editör: TE Bilisim