Malumunuz hekimler 29 Mayıs’ta Ankara’da yapılacak büyük mitinge hazırlanıyor…

Tabip Odaları kamu, özel tüm hastaneleri gezerek meslektaşlarını ziyaret edip görüşüyor...

“Artık iyice dolmuş ve tahammül sınırlarımızı aşmış durumdayız!” diyor Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Tufan Kumaş.

Düzenlenecek mitingte hekimler yaşadıkları sıkıntıları ve taleplerini paylaşacak kamuoyuyla…

Mali ve özlük haklarında yapılmayan iyileştirmeleri,

Çalışma ortamının koşullarını,

Yönetimlerden kaynaklanan keyfi uygulamaları…

Aylar sonrasına verilen hasta randevularını ve muayene süresinin 5 dakika ile sınırlandırılmasını…

***

Şimdi…

3 gün, 5 gün, aylar oldu…

Ve yılı yarıladık neredeyse…

Hala hekimlerin mali ve özlük haklarını içeren, “Yeniden düzenlenecek…” diye aralık ayında geri çekilen yasa tasarısından bir haber yok…

“Ha bugün ha yarın, oldu olacak…” diyerek bekleyen hekimlerin de umutları tükenmek üzere…

Tabip Odası Başkanı Dr. Tufan Kumaş, “Emek bizim söz bizim! Sağlık hepimizin” başlığı ile 29 Mayıs’ta Ankara’da yapılacak miting için yoğun bir çalışma temposu içine girdiklerini söyledi.

Başkan Dr. Kumaş’ı telefonla aradığımda Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde olduğunu ve hekimlerle görüştüğünü ifade etmişti.

Başkan Dr. Kumaş’a hekimleri sordum:

“Hem çalışma koşulları, hem de ekonomik olarak ciddi sıkıntı içindeler” şeklinde yanıt verdi.

Üzerinde çalışıldığı söylenen hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının mali ve özlük haklarında yapılacak düzenleme ile ilgili de Başkan Dr. Kumaş “Hiçbir bilgi yok!” ifadesini kullandı.

***

Konunun hangi aşamada olduğunu öğrenmek için AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM Sağlık Komisyonu üyesi Op. Dr. Mustafa Esgin’i aradım.

Aradım ama…

Anlaşılan o ki ya bu düzenleme süreci çok ama çok daha uzayacak…

Ya da çok yakında tüm sağlıkçıları mutlu edecek bir haber verilecek…

Her geçen gün artan enflasyon karşısında aldıkları maaşlarla ay sonunu getiremeyen hekimler ne yapacaklarını şaşırmış durumda…

Alın size hekimlerden gelen maillerden biri daha…

Çok uzun olduğu için bazı bölümleri keserek yayınlıyoruz.

***

“Allah aşkına sabiti aynen maaşa ekleseler ne olur yahu! Ben 28 yaşında, 3 yıllık hekimim, bunun 2 yıla yakını cerrahi bir branşta asistanlıkta geçti… Hatırlamak bile istemiyorum… Ortalama ölüm yaşı 58 doktorlarda. Ben gençliğimde yaşamadıktan sonra ne yapayım emekliliği, zaten yaşamıyorum ki emeklilikte. Tabi ki bu işin manevi tarafı çok güçlü… E, o zaman saygı duyulsun, o da yok! Tamam devlet memuruyum… E o zaman hakkımı ver, o da yok! Ben bilimsel araştırma yapacağım tüm zamanı sahibinden.com’da kiralık ev arayarak geçiriyorum. Eşim de hekim olmasına rağmen bu nasıl olabilir? Hepsini geçtim… Bir cerrah, bir hekim hasta bakarken veya ameliyatta o ayki faturayı düşünürse ne olur? Biz tahtayla uğraşmıyoruz ki, insan canı bu! Yani bu kadar üvey evlat muamelesi bizlere inanın reva değil. Son olarak artık bizi anlamayan bizim tarafımızdan hiçbir zaman bakamayan insanlara temennimdir, İnşallah en yakınlarından birisi doktor olur, o zaman anlarlar halimizi. Kusura bakmayın eğer haddimizi aşmış isek… Ancak dayanacak güç kalmadı sizlerin de bildiği üzere…”

Yorum sizin, buyurun…

Lale Akasoy-Yeni Dönem

Editör: TE Bilisim