Geçen yıl 26 Ekim'de Doğukent Aile Sağlığı Merkezi'nde meydana geldi. Ömer Özbiner, rapor almak için aile hekimi Lütfi Tiyekli'ye başvurdu. Tiyekli, sistemde yaptığı kontrolle Ömer Özbiner'in temaslı olup karantinayı ihlal ettiğini tespit etti. Bunun üzerine Tiyekli, rapor isteyen Ömer Özbiner'in karantinayı ihlal ederek hem kendisinin hem de aile sağlığı merkezindekilerin sağlığını tehdit ettiğini belirterek evine dönmesi gerektiğini söyledi. İddiaya göre, Ömer Özbiner, Lütfi Tiyekli'ye hakaret edip aile sağlığı merkezinden ayrılarak 184 Nolu Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi'ni (SABİM) aradı. Telefona çıkan görevlilere "Bu adamı dövsem haklı mıyım, haksız mıyım? Sonra doktorları neden dövüyorlar, doktor dayak yemeyi hak ediyor, gırtlaklamamak için kendimi zor tutuyorum. Doktora bir şey yapmamak için dışarıya çıktım" diye konuştu. SABİM görevlileri de Dr. Lütfi Tiyekli ile iletişime geçerek hastanın kötü bir şey yapabileceğini, bu nedenle dikkatli olması konusunda uyardı. Tiyekli de Ömer Özbiner hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. "Vatandaşın haklı olduğunu örnek vermek için söyledim" Ömer Özbiner hakkında hakaret ve tehdit suçlarından Kahramanmaraş 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Savunmasında suçlamaları kabul etmeyen Ömer Özbiner, hiçbir şekilde tehdit ve hakarette bulunmadığını, doktoru şikayet etmek için SABİM'i aradığını öne sürerek "Konuşmamda televizyonda izlediğim vatandaş ve doktor kavgalarını başıma gelince, vatandaşın haklı olduğunu gördüm. Bunu örnek vermek için 'Böyle doktorlar dayağı hak ediyor' diye söyledim" dedi. Ömer Özbiner, hakaret suçundan 4 bin 560 lira, tehdit suçundan da 2 bin 240 lira olmak üzere 6 bin 800 lira adli para cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, Ömer Özbiner hakkında daha önce yargılandığı davada aldığı cezayı göz önünde bulundurarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verdi. "Tazminat davası da açacağım" Karar hakkında konuşan Dr. Lütfi Tiyekli, cezanın yetersiz olduğunu söyledi. Karantinayı ihlal ettiği için Ömer Özbiner'i evine dönmesi konusunda uyardığını, bunun karşılığında hakaret ve tehdide maruz kaldığını belirten Tiyekli, şöyle dedi: "Vatandaş hastalıklı bir kişiyle temaslı olduğu için karantinada olması ve evinden dışarı çıkmaması gerekirken, kuralları çiğneyerek aile sağlığı merkezine gelip işlem yaptırmaya çalışıyordu. Bunu sistem üzerinde fark edince kendisine burada durmasının yanlış olduğunu, insanları riske attığını, evinden dışarı çıkmaması gerektiğini söyledik. Vatandaş, bunun üzerine bana bağırıp hakaret etmeye başladı. Buradan ayrıldıktan sonra normalde sağlık sisteminin geliştirilmesi için kullanılması gereken 184 hattını arayarak hakkımda hakaret ve tehditvari sözlerde bulunmuş. Bu durumu Sağlık Bakanlığı bana ulaştırıp vatandaşın kötü şeyler yapabileceğini belirterek tedbir almamı istedi. Ben de kişiyi savcılığa şikayet ettim.Mahkeme de yargılama sonunda bu kişiye ceza verdi. Bu cezaların yeterli olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bu kişi, toplumun sağlığını tehdit etmekte. Aslında bu dava Lütfi Tiyekli'nin davası değil. Bu kişi, topluma karşı suç işlemektedir. Bu durumda birçok insan vardır ve bu kuralı çiğnemektedir. Aslında bu kişilere, kamunun karantina kurallarını ihlal ettiği için de ceza verilmesi gerekir. Bu konuyu devam ettireceğiz ve şahsıma yapmış olduğu hakareti bütün sağlık camiasına yapmış olarak görüyorum. Bunun için de bu kişiye tazminat davası da açarak bir daha sağlık çalışanlarına hakaret ve tehdit etmemesi, kurallara uyması gerektiğini öğreteceğiz."