İddiaya göre bu kişiler:
- Bir çalışanın sendikadan ayrıldığına dair gerçek dışı “çekilme formu” düzenlemiş,
- Aynı çalışanı başka bir sendikaya üye göstermiş,
- Yani iki ayrı özel belgede sahtecilik yapmışlardı.
Manisa Valiliği İl İdare Kurulu, üniversite personeli oldukları için bu kişiler hakkında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun disiplin ve ceza soruşturması hükümlerini uygulamış ve “men-i muhakeme” (yargılama yapılmasına yer olmadığına) karar vermişti.Ancak Danıştay 1. Dairesi bu kararı 5 Haziran 2024’te bozdu ve şu gerekçeleri sundu:
- Sendikalar özel hukuk tüzel kişisidir.
- Sendikaya girme, çıkma, üyelikten çekilme gibi işlemler tamamen özel hukuk alanındadır.
- Kamu personeli olsalar da bu işlemler hastanedeki resmi görevlerinden kaynaklanmamaktadır.
- Dolayısıyla bu suçlar “görev sırasında işlenen suç” veya “üniversite personeline özgü suç” kapsamında değildir.
- Üniversiteye özgü soruşturma izni (2547 sayılı Kanun md. 53) yoluyla soruşturulamaz.
Sonuç: Danıştay, İl İdare Kurulu’nun “men-i muhakeme” kararını kaldırdı ve dosyanın genel hükümlere göre doğrudan Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine hükmetti.Kısaca: Sendika üyeliğiyle ilgili belge sahteciliği iddiası artık savcılıkta normal ceza soruşturması olarak devam edecek; üniversite personeli olmaları özel bir koruma sağlamayacak.





