Gündem

Çukurova Sağlık Turizmi Çalıştayı’nda Uluslararası Mevzuat Masaya Yatırıldı

Adana’da Çukurova Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen ve iki gün süren “Çukurova Sağlık Turizmi Çalıştayı” sona erdi. Çalıştayın ikinci gününde gerçekleştirilen odak grup toplantılarında, sağlık turizmi alanında kritik konular tartışıldı.

Çalıştay, Adana Valiliği himayesinde, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi ve Adana İl Sağlık Müdürlüğü iş birliğinde gerçekleştirildi. Türkiye’nin farklı bölgelerinden akademisyenler, sektör temsilcileri ve uzmanların katılımıyla yapılan programda, Çukurova Bölgesi’nin sağlık turizmi potansiyelini geliştirmek amacıyla stratejik başlıklar masaya yatırıldı.

Sektörün Yol Haritası Masaya Kondu

Çalıştayın ikinci gününde 5 ayrı odak grup görüşmesi yapıldı. Katılımcılar; akreditasyon ve standardizasyon, uluslararası mevzuat ve uygulamalar, çalışan eğitimi, sektör paydaşlarının sorunları ve çözüm önerileri ile diş hekimliği hizmetleri üzerine yoğunlaştı. Bu oturumlar, bölgedeki sağlık turizmi potansiyelinin hem mevcut durumunu hem de geliştirilmesi gereken alanları ortaya koydu.

Uluslararası Hukuk ve Standartlar Ön Planda

Çalıştayda dikkat çeken oturumlardan biri de “Sağlık Turizminde Uluslararası Mevzuat ve Uygulamalar” başlıklı ikinci masa görüşmesi oldu. Oturumun moderatörlüğünü Uluslararası Sağlık Turizmi Enstitüsü Başkanı Dr. Fatih Seyran yaparken, raportörlüğü Furkan Çoker üstlendi. Çukurova Sağlık Turizmi Çalıştayı’nın “Sağlık Turizminde Uluslararası Mevzuat ve Uygulamalar” odak grup görüşmesine Adana Şehir Hastanesi’den Doç. Dr. Adnan Kuvvetli, Çukurova Üniversitesi’nden araştırma görevlisi Dr. Furkan Özdemir, Fatma Kemal Timuçin Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’nden uzman diş hekimi Berke Berberoğlu, Çukurova Balcalı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden avukat Ümmühan Aydoğdu Yıldız ve sağlık yönetim danışmanı Mustafa Gülpınar katıldı. Katılımcılar, uluslararası mevzuat, hukuki güvence ve sağlık turizminde standart uygulamalar üzerine kapsamlı değerlendirmeler yaptı. Görüşmelerde, hukukun sınır ötesi boyutu, uluslararası sigorta sistemleri, komplikasyon yönetimi, teşvik mekanizmaları ve reklam–tanıtım stratejileri ele alındı.

Türkiye’nin Hukuki Güvencesi Tartışıldı

Görüşmelerde, sağlık turizmi işlemlerinde Türk Hukuku’nun esas alınması, hasta sözleşmelerinde bu durumun açıkça belirtilmesinin önem taşıdığı ifade edildi. Avrupa Birliği düzenlemeleriyle uyumun, özellikle Avrupa’dan gelecek hastalar açısından güven artırıcı olacağı vurgulandı. Malpraktis durumlarında Türk Hukuku’nun geçerli olması ve yabancı hastaların Türkiye’de dava açabilmesi gerektiği dile getirildi.

Sigorta ve Risk Yönetimi Öne Çıktı

Katılımcılar, riskli operasyonlarda sigorta ve komplikasyon yönetiminin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Bu kapsamda devlet destekli fon mekanizmalarıyla özel sigortaların yaygınlaştırılmasının önemi vurgulandı. Ayrıca hasta memnuniyetini artırmak için CRM sistemlerinin kamu ve özel sağlık kuruluşlarında daha yaygın kullanılması gerektiği belirtildi.

Uluslararası İşbirliği ve Teşvikler Masaya Yatırıldı

Türkiye’nin hedef ülkelerle sağlık turizmine özel ikili anlaşmalar yapmasının, mevzuat kaynaklı sorunları önleyeceği görüşü öne çıktı. Teşvik ödemelerinin hızlandırılması ve bürokrasinin azaltılması da sektörün gelişimi açısından önemli bir adım olarak değerlendirildi. Son olarak, sağlık turizmi kuruluşlarının reklam ve tanıtım faaliyetlerinde daha fazla esneklik elde etmesinin Türkiye’nin uluslararası görünürlüğünü güçlendireceği ifade edildi.

Dr. Fatih Seyran: “Türkiye Güvenli ve Tercih Edilen Destinasyon Olacak”

Uluslararası Sağlık Turizmi Enstitüsü Başkanı Dr. Fatih SEYRAN toplantı sonunda yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Türkiye, sağlık turizminde sadece kaliteli hizmet sunmakla değil, güçlü bir hukuki ve kurumsal zemine sahip olmakla da rekabet gücünü artıracaktır. Çukurova Sağlık Turizmi Çalıştayı’nda özellikle uluslararası mevzuat konusunda alınan kararlar, ülkemizin önümüzdeki dönemde izleyeceği yol haritasına ışık tutacaktır. Türk Hukuku’nun esas alınması, sigorta sistemlerinin geliştirilmesi, teşviklerin hızlandırılması ve reklam özgürlüğünün sağlanması; Türkiye’yi bu alanda daha güvenli ve tercih edilen bir destinasyon haline getirecektir.”