CHP Milletvekili Ahmet Kaya: Sağlık sistemimizin en hassas noktası olan Tıp Fakültesi Hastaneleri, özel sağlık sistemi ve taşeron sağlık yapılanmasına kurban edilemez. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’nin Başhekimi Prof. Dr. Halil Kavgacı’nın geçtiğimiz günlerde Başhekimlik görevinden istifa ettiğini belirten CHP Milletvekili Ahmet Kaya, “Göreve geldiğinden bu yana büyük ekonomik zorluklar içinde, büyük özverilerle çalışan ve önemli hizmetler veren bir başhekim neden istifa eder?” diye sordu. Sorunun bütün üniversite hastanelerinde aynı olduğunu vurgulayan Kaya şunları söyledi; “Daha önce hükümetin üniversite hastanesi tahsisatlarını düşürmesi sonrası, özellikle son dönemlerde yaşanan ekonomik kriz, sağlık sistemimizin bel kemiği olan üniversite hastanelerini çok ama çok zor koşullara itmiş durumdadır. Ne yazık ki hükümetin üniversite hastanesi diye bir derdi yoktur. Hükümet, uyguladığı yanlış politikalar nedeniyle Trabzon’umuzun en önemli marka değerlerinden Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanemizi ve bu hastaneye malzeme tedarik eden medikal firmalarımızı batma noktasına getirmiştir, hatta batırmıştır. Hükümet, bilerek, bir program dahilinde üniversite hastanelerinin krize, hatta iflasa sürüklenmesine yol açmıştır. Borçlandırılan hastaneler, artık ihtiyaç duyulan malzemeleri almakta sıkıntı çekmekte, zaman zaman sağlık hizmetleri aksamaktadır. Firmalar, biriken 4-5 yıllık alacakları nedeniyle iflas etmiş üniversite hastanelerinin ihalelerine bile giremez olmuştu.” “SAĞLIKTA BÜYÜK FELAKET YAKLAŞIYOR” Hükümetin üniversite araştırma ve eğitim hastanelerini kaldırıp yerine şehir hastanelerini koyma çabasının, her geçen gün sağlıkta büyük felaketi yaklaştırdığına dikkat çeken Kaya, “Sağlık sistemimizin en hassas noktası olan Tıp Fakültesi Hastaneleri, özel sağlık sistemi ve taşeron sağlık yapılanmasına kurban edilemez. Üniversite hastaneleri çarkı çeviremez duruma gelmiştir. Bugün eğer bu hastaneler işlev görebiliyorsa, bu Prof. Dr. Kavgacı gibi özverili yöneticiler sayesindedir. Ama artık bu yöneticiler de umutlarını kaybetmiş görünmektedir. Sağlıkta büyük krizin önlenmesi ve üniversite hastanelerinin nefes alabilmesi için gelir-gider dengesini sağlayacak önlemlerin alınması, bugüne kadar oluşan borçların yapılandırılması ya da hiç olmazsa bir kısmının devlet tarafından üstlenilmesi bir zorunluluktur. Hükümeti üniversite hastanelerine sahip çıkmaya ve gerekli kaynakları sağlamaya çağırıyoruz” dedi.