AK Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan’ın oğlu Muhammet Ali Arslan, 20 Ağustos günü Devrek’te geçirdiği motosiklet kazası sonucu Yaşar Arslan, olayda ihmali olanlarla ilgili suç duyurusunda bulundu. Ardından Devrek Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Avni Çelik, “Yaşar Arslan bana ‘oğlumun katilisin, seni öldüreceğim’ dedi” diyerek savcılığa başvurdu, koruma talep etti.

Yaşar Arslan, konuyla ilgili yaşananları anlattı. Oğlunun vefatıyla ilgili pek çok ihmal bulunduğunu belirterek 31.08.2023 günü savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu söyleyen Yaşar Arslan, “Başhekim suç duyurusu yaptığımı öğrenince aynı gün beni aradı. Tahrik edici cümleler kurdu. ‘Dinleyecek mecalim yok’ dedim, dinlemedi. Hakaretlerine devam edince ben de gayri ihtiyari şeyler söylemiş olabilirim” diye konuştu.

Yaşar Arslan: “Sonuçta bu hukuki bir süreç, kusur varsa savcılık karar verecek. Yoksa helalleşiriz tabi. Vurmak kırmak ne münasebet? İhmali olanlarla sonuna kadar hesaplaşacağım” dedi.

OLAYIN GEÇMİŞİ;

20 Ağustos Pazar günü Devrek Çaydeğirmeni’nde AK Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan’ın oğlu Muhammet Ali Arslan, arkadaşı Gökhan Katıloğlu ile birlikte motosikletiyle Bartın’a dönerken kaza geçirdi, ağır yaralandı. İki yaralı, Devrek Devlet Hastanesi’nde yapılan müdahale ardından Zonguldak’a sevk edildi ancak Muhammet Ali Arslan kurtarılamadı.

Yaşar Arslan, 31.08.2023 günü olayda ihmali bulunanlarla ilgili savcılığa suç duyurusu yaptı. Yaşar Arslan’ın kendisini tehdit ettiğini iddia eden Dr. Avni Çelik’in, Devrek Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet dilekçesi verdiği bugün basına düştü. Buna göre Dr. Çelik, dilekçesinde “…Bu kazada vefat eden Muhammet Ali Arslan’ın babası Yaşar Arslan’ı hem baş sağlığı dilemek hem de tedavi aşamasıyla ilgili bilgilendirmek için aradım. Kendisi bana telefonda ‘Sen katilsin, şerefsizsin’ hakaretli sözler söyledi. Kendisini bu şekilde konuşmaması gerektiğini söylememe rağmen ‘Katil herif, seni öldüreceğim, yaşatmayacağım’ dedi. Can ve mal güvenliğim tehlike altındadır” ifadelerine yer verdi. Başhekim Avni Çelik’in Devrek Kaymakamlığı’na başvurarak can güvenliği nedeniyle koruma talep ettiği öğrenildi.

BAŞHEKİM OLAYDAN 12 GÜN SONRA SUÇ DUYURUSUNU ÖĞRENİNCE ARADI

Ancak bu olaydan önce acılı baba Yaşar Arslan’ın 31.08.2023 günü ihmali bulunan herkes hakkında suç duyurusunda bulunduğu ortaya çıktı. Bu girişimden sonra Başhekim’in aynı gün saat 17:42’de Yaşar Arslan’ı önce WhatSapp’tan, yanıt verilmeyince 5 dakika sonra telefonla aradığı öğrenildi. Gergin geçen görüşme, sonunda savcılığa yansıdı.

Edindiğimiz bilgilere göre Yaşar Arslan, evladını ölüme sürükleyen elim kazada pek çok ihmal yaşandığını tespit etti. Olayla ilgili dökümanları topladıktan sonra suç duyurusunda bulundu. Sağlık Bakanlığı, savcılık ve Zonguldak Valiliği’ne verilen şikayet dilekçelerinde isim zikredilmedi. Kusuru olanların soruşturulması istendi. Dilekçede şu ifadeler yer aldı:

İŞTE YAŞAR ARSLAN’IN SAVCILIĞA VERDİĞİ SUÇ DUYURUSU

“Kaza sonrası yola savrulan oğlum Muhammet Ali Arslan ve Gökhan Katıoğlu orada bulunan vatandaşlar ve 112 ekipleri tarafından en yakın sağlık kuruluşu olan Devrek Devlet Hastanesi’ne 19.00 ve 19:10 sularında ulaştırılmıştır. Her iki yaralı da ağır derecede vücutlarının açık kısımlarında kırıklar ve açık yaralar olduğu, kulak, burun ve ağızlarından kan geldiği, oğlum Muhammet Ali Arslan’ın bilinci kapalı olduğu halde hastane acil servisinde derhal müdahale edilmeyerek hastane başhekimi, icapçı uzman hekimi ve acilde görevli doktorlar dahil tüm hekimler açıkça görevlerini ihmal suretiyle kötüye kullanarak en kısa sürede yapılması gereken tıbbi müdahalelerin hiçbirini yapmamışlar, daha donanımlı üst hastanelere sevkini geciktirmişlerdir. Zira oğlum, 19:00-19:10 sularında Devrek Hastanesi’ne gelmesine rağmen Genel Adli Muayene Raporu’nda görüldüğü üzere neredeyse 1 saat boşuna bekletilmiş ve ancak acildeki pratisyen hekim tarafından saat 19:56’da muayene edilmiş, Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi’ne sevki uygun görülmesine rağmen oğlum ancak birkaç saat sonra saat 21:30’da Devrek Devlet Hastarnesi’nden sevk edilerek saat 22:00 gibi Bülent Ecevit Üniversitesi’ne gönderilebilmiş ve maalesef gecikme ve ihmallerden ötürü vefat etmiştir.

Diğer yaralı Gökhan Katıoğlu ise 19:02’de muayene edilmesine ve bu saatte daha ileri merkez (Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi)ne sevkine saat 19:02’de karar verilmesine rağmen yine ihmaller ve gecikmeler sebebiyle ancak müdahale hususunda ısrar edilmesi üzerine 4-4,5 saat sonra 23:30’da Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi’ne gönderilmiş, ölümcül yaralarına rağmen Devrek Devlet Hastanesi yönetici ve doktorları tarafından görevlerini ihmal ve tıp kurallarının ihmal edilmesi neticesinde halen Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi yoğun bakımda yaşam mücadelesi vermektedir.

Olay sonrası kazadan haberdar olan Bartın Vali Yardımcımızın, Devrek İlçe Emniyet Amirine ulaşması akabinde ilçe emniyet amirinin yanında misafir bulunan beyin cerrahı bir doktor, saat 20:00 sularında Devrek Devlet Hastanesi’ne gelerek yaralılarımızın durumunu gördükten sonra derhal ileri merkeze sevkini tavsiye etmesine rağmen yaralılarımız hastane yönetimi ve doktorlarının ihmalleri sonucu ancak saatler sonra Zonguldak hastanelerine ulaştırılmıştır.”

DİLEKÇEDEN: HAYATİ TEHLİKESİ YOK DİYE KOLLUK GÜCÜNE BİLGİ VERDİLER, ZANLI SERBEST BIRAKILDI

Şikayet dilekçesinde, hastaların Devrek Devlet Hastanesi’ne gelmesi sırasında başhekimin düğünde olduğu, düğün yerinden ayrılmadığı gibi uzman hekimleri de hastaneye yönlendirmediği iddia edildi. Olaya ilişkin tahkikatı yürüten jandarmaya ‘hayati tehlike yok’ denilerek eksik ve yanıltıcı bilgi verildiği belirtildi. Buna mukabil kazaya yol açan sanığın serbest bırakıldığı, ancak vefatın gerçekleşmesi ardından 1 gün sonra Bartın’daki köyünde yakalandığı bilgisine yer verildi. Bu olayın bile hastane yetkililerinin olayı ne kadar savsakladıkları, ihmal ettikleri ve tıp kurallarına açıkça aykırı davrandıkları vurgulanarak “Şüphelilerden şikayetçiyim ve cezalandırılmalarını talep ediyorum” ifadelerine yer verildi.

YAŞAR ARSLAN: HAKARET EDİNCE GERGİNLİK OLDU, SAVCILIK KUSUR BULMAZSA HELALLEŞİRİZ TABİ

Başhekimin suç duyurusu ardından yaşanan süreçli ilgili bilgi verdi. Başhekimin olaydan 12 gün sonra kendisini aradığını doğrulayan Yaşar Arslan, “Savcılığa ve Valiliğe başvurumu yaptım, Zonguldak’tan dönüyordum. 17:42 gibi WhatSapp’tan bir arama geldi. Tanımadığım numara olduğu için açmadım. 5 dakika sonra bu kez sabit hattan aynı numara arayınca açtım. Telefonda başhekim vardı. Belli ki benim başvurumu öğrenmiş. Ben sadece isim kullanmadan ihmali olanların soruşturulmasını talep ettim. Sonuçta tüm bunlara savcılar karar verecek. Tüm bunları da bir partinin il başkanı olarak değil, bir baba olarak yaptım. Asla siyaset yapmadım. Ancak başhekim hakkımı helal etmiyorum gibi tahrik edici cümleler kurmaya başladı. Dinlemek istemediğimi, mecalimin olmadığını anlatmaya çalıştım. Ancak yüksek sesle tahriklerine ve hakaretlerine devam etti. Bu sırada gerginlik arttı. Ben ne söylesem o misliyse söylüyor. Bağırmaya başlayınca bende gayri ihtiyari bir şeyler söylemiş olabilirim. Tabi bir anlık öfke patlamasıydı. Olay akşamı yaşananlar başından sonuna fecaat. Sonuçta bu hukuki bir süreç, kusur varsa savcılık karar verecek. Yoksa helalleşiriz tabi. Vurmak kırmak ne münasebet, öyle şey olur mu? Ancak ihmali olanlarla sonuna kadar hesaplaşacağım” ifadelerini kullandı.

 

TÜRK-İŞ Başkanı Atalay'dan 'yetki davası' eleştirisi TÜRK-İŞ Başkanı Atalay'dan 'yetki davası' eleştirisi
Editör: TE Bilisim