KAMUNUN YÜKÜ VATANDAŞIN OMZUNDA
Ekonomideki dalgalanma nedeniyle iki yakası bir araya gelmeyen vatandaş, ödediği vergilerle kamu harcamalarının büyük kısmını karşılar hale geldi. Ocak-Temmuz 2024’te 739 milyar 771 milyon lira gelir vergisi tahsilatı yapılırken rakam bu yılın aynı döneminde yüzde 95.5 artarak 1 trilyon 446 milyar 534 milyon liraya çıktı. Ancak kurumlardan alınan vergi oranı yüzde 14.7’de kaldı. Uzmanlar bu tablonun, verginin tabana yayılmadığının, çok kazananın çok vergi vermediğinin ispatı olduğunu söyledi.
ÜRETİM YAPAN YOK BANKALAR ZİRVEDE
KDV, ÖTV, harçlar gibi dolaylı vergiler Ocak-Temmuz döneminde yüzde 63,44 olarak gerçekleşirken, kişilerin varlıkları üzerinden ödemesi gereken dolaysız vergilerin payı yüzde 36,56’da kaldı. Uzmanlar, “Ülkede vergi sadece kaçırma imkanı olmayanlardan alınıyor, ama kaçıran ve kaçınanlara kayda değer hiçbir işlem yapılmıyor” değerlendirmesi yaptı. Vergi rekortmenleri listesinde ilk 20’de 8 bankanın yer alması, üretici firma olarak sadece bir şirketin bulunması ekonomideki çarpıklığın göstergesi olarak kayıtlara geçti.
VERGİDE EN AĞIR YÜK YOKSULUN SIRTINDA
Vatandaş hayat pahalılığıyla mücadele ederken bir yandan da devletin harcamalarının büyük kısmını finanse eder hale geldi. Gelir vergisi tahsilatı yüzde 95,5 arttı. Vergi gelirlerinin yüzde 48,57’sini KDV ve ÖTV tahsilatı oluştururken şirketlerin ödediği kurumlar vergisi oranı sadece yüzde 14,7’de kaldı. Ekonomistler, “Rakamlar çok kazananın çok vergi vermediğinin ispatı” dedi.
Çok düşük maaşlarla yaşamaya çalışan dar gelirli vatandaş, ödediği vergiyle kamu harcamalarının büyük kısmını karşılıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı 2025 Temmuz Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri durumu gözler önüne serdi. Temmuzda merkezi yönetim bütçe giderleri 1 trilyon 120,8 milyar lira, bütçe gelirleri 1 trilyon 96,9 milyar lira ve bütçe açığı 23,9 milyar lira oldu. İlk 7 aylık dönemde merkezi yönetim bütçe giderleri ise 7 trilyon 699 milyar 800 milyon lira, bütçe gelirleri 6 trilyon 695,5 milyar lira ve bütçe açığı 1 trilyon 4,3 milyar lira olarak gerçekleşti. Uzmanlar, “Bütçe açığı verileri trilyonlarla ifade edildiği için, açık korkutucu, ancak şunu da söylemek gerekir; son 2 ayda bir miktar gelirlerde artıştan kaynaklanan bir düzelme göze çarpıyor. Ama vatandaş aleyhine olan şeyler değişmemeye direniyor. Dolaylı vergilerin payı Ocak-Temmuz döneminde yüzde 63,44; dolaysız vergilerin payı ise yüzde 36,56 olarak gerçekleşmiş, yani ülkede vergi sadece kaçırma imkanı olmayan alanlardan alınıyor, ama kaçıran ve kaçınanlara kayda değer hiç bir şey yapılmıyor” dedi.
VATANDAŞ ÖDEDİ FAİZ LOBİSİ KAZANDI
Ekonomistler, Ocak-Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine nazaran tahsilat oranının en fazla arttığı gelir kaleminin yüzde 95,5 artışla gelir vergisi olduğunu dile getirdi. Nitekim Ocak-Temmuz 2024’te 739 milyar 771 milyon lira gelir vergisi tahsilatı yapılırken rakam bu yılın aynı döneminde 1 trilyon 446 milyar 534 milyon liraya çıktı. Karar Ekonomiye konuşan ekonomistler, “Bu olumlu, ama şirketlerden alınan kurumlar vergisi ise yüzde 14,7 gibi oldukça düşük bir seviyede kalmaya devam etmiş” diye çarpıklığa dikkat çekti. 2024- Ocak-Temmuz döneminde 480 milyar 179 milyon lira kurumlar vergisi tahsilatı yapılmıştı. Rakam bu yılın aynı döneminde 550 milyar 871 milyon lirada kaldı. ÖTV ile elde edilen gelir de geçen yıl 743 milyar 515 milyon lira iken rakam bu yıl1 trilyon 24 milyar 313 milyon liraya çıktı. Artış oranı yüzde 37,77. Ekonomistlere göre bu rakamlar aslında, verginin tabana yayılmadığını, çok kazananın çok vergi vermediğinin de ispatı. Çok kazanandan alınması gereken vergiler de KDV ve ÖTV gibi yöntemlerle yine vatandaşa ödetiliyor. Faiz dışı fazla hedefi nedeniyle hükümet dolaylı vergiler olan KDV’yi ve ÖTV’yi artırmayı tercih ediyor. Kamu ayrıca, yönettiği ve yönlendirdiği malların fiyatlarını hedeflenen enflasyondan fazla artırarak bir taşla çok sayıda kuş vuruyor.
ZENGİNDEN ALINMAYAN PARALAR DAR GELİRLİDEN TAHSİL EDİLİYOR
Emekli maaşı ve asgari ücret artışı hedef enflasyona göre yapılırken kamunun sattığı ürün ve hizmetlere yüksek zamlar yapılarak vergide zenginden alınmayan paralar dar gelirliden tahsil ediliyor. Yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar da sürekli artıyor. Örneğin akaryakıta, alkollü içki ve sigaraya zam veya ÖTV artışları ile büyük gelirler elde ediliyor. Bu artışlar da, tekel konumundaki şirketlerin kendi ürünlerine maliyetin daha üstünde zam yapmasına fırsat veriyor. Ekonomistler, “Yani “enflasyonla mücadele ediyoruz” dedikleri araçlarla, sürekli enflasyonu besliyorlar. Kaldı ki kalıcı yüksek faiz de işletme maliyetlerini sürekli artırıyor, ama onlar harcamalarını bir türlü kısmıyorlar, çünkü bu artışı vatandaşa yansıtıyorlar” dedi.
CHP’DEN GELİR VERGİSİ ÖNERİSİ
Maaşlı çalışanların yıl içerisinde daha çok vergi ödemesine neden olan vergi dilimi uygulamasına CHP’den de öneri geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, gelir vergisinin ilk diliminin 1 milyon lira olması gerektiğini belirterek, bu uygulamanın vatandaşların üzerindeki vergi yükünü azaltacağını savundu. Vatandaşların üzerindeki vergi yükünün azaltılması çağrısında bulunan Karatepe, şunları kaydetti: “Gelir vergisinin ilk dilimi, 1 milyon lira olmalıdır. 1 milyon liraya kadar elde edilen tüm gelirlerden aynı oranda vergi alınmalıdır. Diğer dilimler buna bağlı kademeli olarak belirlenmelidir. Türk-İş her ay düzenli olarak açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıklıyor. Temmuz ayı verilerine baktığımızda, bir ailenin yoksulluk sınırı 86 bin 37 lira olarak açıklandı. Bunu 12 ile çarparsak yıllık tutar 1 milyon lira yapıyor. İfade ettiğimiz rakam, yoksulluk sınırının altındaki vatandaşlarımıza çok düşük oranda vergi ödeyecekleri bir sonuç ortaya çıkarsın diye bulunmuş bir orandır.” Vatandaşların belli vergi indirimlerinden yararlanmasına imkan verecek düzenlemelere ilişkin parti olarak hazırlıklar yaptıklarını aktaran Karatepe, “Vatandaşlarımız her yıl verecekleri beyannamelerle belli harcamalarını vergi matrahlarından düşebileceklerdir. Örneğin kira ödüyorsanız, eğitim için para harcıyorsanız, sağlık için para harcıyorsanız, bu harcamalarınızı vergi matrahından düşeceksiniz. Bu, kuvvetle muhtemeldir, takip eden yılda daha düşük oranda vergi ödemenize yol açacaktır” diye konuştu.