Gündem

TTB Yönetimi, İsrail katliamına sessiz kaldı

TTB Merkez Yönetimi, İsrail katliamının üzerinden günler geçmesine rağmen herhangi bir açıklama yapamadı. Bölücü örgütün etkisi altındaki yönetim, İsrail Tabipler Birliği’ne yazdığı mektubu duyurdu, onda da ‘bölgede süregelen şiddet’ ifadesini kullanabilmişti

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Yönetim Kurulu (MYK), İsrail katliamları karşısında sessiz kaldı. İsrail’i kınayamayan TTB MYK, Filistin’in yanındayız bile diyemedi. TTB Merkez Yönetimi ile aynı siyasi çizgide hareket ettiği bilinen bazı oda yönetimleri ise yerel protesto eylemlerine katıldı. Eski TTB Başkanı Raşit Tükel de sosyal medya hesabından "Filistin halkının yanındayız " mesajı verdi. Yönetimlerin İsrail’e dokunamaması, bölücü örgütün TTB üzerindeki baskısının ağırlığına bağlanıyor. İsrail katliamları karışında sessiz kalamayan Tabip Odalarından çıkan ‘çatlak sesler’ ise önümüzdeki dönem kitle örgütlerinde yaşanacak aydınlanmanın habercisi olarak değerlendiriliyor.

TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı

‘İHTİYACI OLAN HERKESE’ YARDIM ULAŞTIRILMALIYMIŞ

İsrail saldırıların başından beri sessizliğini koruyan TTB İsrail Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Zion Hagai’ye 14 Ekim 2023 Cumartesi günü bir mektup yolladıklarını, mektupta “Çatışma bölgesinde hiçbir ayrım gözetmeksizin ihtiyacı olan herkese tıbbi ve insani yardımların ulaştırılması sağlanmalıdır” dediklerini duyurdu.

TTB’nin 16 Ekim günü yaptığı duyuruda, Filistin halkından, İsrail’in saldırılarından tek kelime söz etmemesi, “Filistin-İsrail bölgesinde süregelen şiddet”, “İsrail-Filistin çatışması” ifadelerini tercih etmesi dikkat çekti.

Duyuruda, sağlık hakkını kimin ihlal ettiği belirsiz bırakılmış, sanki iki tarafın da tıbbi ve insani yardımları engellediği havası verilmişti. TTB Yönetiminin yaptığı duyuruda, İsrail Tabipleri Birliği Başkanı’na hitaben yazılan mektuptan şu satırlara yer verildi:

‘TIBBİ TARAFSIZLIK’MIŞ!

“Konumları ve aidiyetleri gözetilmeksizin, ihtiyacı olan herkese tıbbi ve insani yardımın engellenmeden ulaştırılmasını savununuz ve talep ediniz. Tıbbi tarafsızlık ilkesini öne çıkarınız, yerel sağlık hizmeti sunanların çatışmalardan etkilenen tüm bireylere herhangi bir ayrım gözetmeden hizmet sağlamasını teşvik ediniz.”

“Çatışmanın tüm taraflarını, çatışma bölgelerinde sivil halkın ve sağlık çalışanlarının korunmasını şart koşan uluslararası insan hakları hukukuna uymaya çağırınız.”

“Uluslararası kuruluşları, çatışmanın barışçıl bir çözüme ulaşması amacıyla yapılacak diyalog ve müzakerelere aracı olmaya teşvik ediniz. İsrail-Filistin çatışmasının tarihi ve siyasi bağlamının çetrefilliğini anlıyoruz ancak hekimler olarak, yaşam hakkını ve ihtiyacı olanlara tıbbi bakım sağlanmasını savunmanın özgün ve ahlaki görevimiz olduğuna kuvvetle inanıyoruz

aydınlık