İstanbul'da yaşayan 77 yaşındaki emekli banka yöneticisi Hüsamettin Dalbun, geçtiğimiz yıl kasım ayında grip benzeri bir rahatsızlık yaşadı. Bir hafta süreceğini düşündüğü bu şikayet, geçmeyince hastaneye başvurdu ve grip yerine zatürre geçirdiğini öğrendi.
Zamanla nefes alıp vermekte zorlanmaya başlayan Dalbun, durumu bir aile yakınının tavsiyesiyle Medicana Sağlık Grubu Zincirlikuyu Hastanesi Hematoloji Bölümü’ne başvurdu ve yapılan tetkikler sonucunda lenfoma teşhisi aldı.
Grip Benzeri Belirtiler Sonrasında Lenfoma Tanısı
Kasım ayında grip benzeri belirtilerle başlayan hastalık, Dalbun'un yaşamını olumsuz etkilemeye devam etti. Yeğeninin cenazesinde hastalık bir türlü geçmeyince, Dalbun, 20 yıl önce geçirdiği bypass ameliyatını düşünerek yaşının getirdiği bir durum olarak değerlendirdi.
Kalp kontrolleri de yaptıran Dalbun, doktorunun kalp sorunu olmadığını söylemesi üzerine şüpheye düştü. Nisan ayında durumun hala düzelmemesi üzerine Medicana Sağlık Grubu Zincirlikuyu Hastanesi'ne başvurdu ve burada yapılan testler sonrasında lenfoma teşhisi kondu.
Hüsamettin Dalbun: “Stresin Sonucu Olduğunu Düşünüyorum”
Lenfoma tanısını aldığında endişelenmediğini ancak sürece teslim olduğunu belirten Hüsamettin Dalbun, tedaviye başlandıktan sonra oldukça olumlu sonuçlar aldığını ifade etti. “Ailem çok endişelendi ama tedaviden başka çözüm yoktu. Hemen tedaviye başlandı. Şükürler olsun ki bu hastalığı yendim. Hayatın her anını değerlendirip, bundan sonra gönlümce seyahat etmeyi planlıyorum. Hep stresli bir iş yaşantım oldu ve hastalığın da bu stresten kaynaklandığını düşünüyorum” dedi.
Medicana Sağlık Grubu'ndan Müdahale: Hızlı Tanı ve Tedavi
Medicana Sağlık Grubu Zincirlikuyu Hastanesi Hematoloji Bölümü'nden Uzm. Dr. Gökhan Özgür, Dalbun’un başvurduğunda durumunun oldukça kritik olduğunu belirtti. “Hastamızın akciğerlerinde yaygın sıvı birikimi ve pnömoni (zatürre) vardı. Sürekli oksijen desteğine ihtiyaç duyuyordu.
Ayrıca karaciğer ve böbreklerde yetmezlik söz konusuydu. Durum çok ciddi olduğu için hızlı bir şekilde müdahale etmemiz gerekiyordu. Yapılan muayenede karın bölgesinde 9 cm'lik bir kitle tespit ettik” diye belirten Dr. Özgür, yapılan biyopsinin ardından hastanın Diffüz Büyük B Hücreli Lenfoma tanısını aldığını söyledi.
İlk Tedavi Sonuçları Çok Olumlu Oldu
Uzm. Dr. Gökhan Özgür, tedavi sürecinde öncelikle hastanın kalp ve akciğer fonksiyonlarını gözden geçirdiklerini belirtti. “Kalp fonksiyonları kötüydü, ancak hastanın yaşı ve aciliyet durumu göz önünde bulundurularak tedaviye başladık.
Kemoterapinin ilk günlerinden itibaren hastanın durumu çok hızlı bir şekilde düzeldi. Karaciğer ve böbrek fonksiyonları normale döndü. Oksijen ihtiyacı kayboldu ve pnömoni durumu tamamen düzeldi. Kısa süre içinde hastayı taburcu ettik ve ayaktan takip ettik” diye ekledi.
Tedavi Sonrası Başarı: Tam İyileşme
Kemoterapi sürecine 28 günlük aralıklarla 4 kür devam ettiklerini belirten Dr. Özgür, tedavi sonrası yapılan PET/BT taramalarında hastalığın tamamen kaybolduğunu gördüklerini söyledi. “Kemoterapinin ilk günlerinde kitlelerin dramatik şekilde küçüldüğünü gözlemledik. Toplamda 6 kürlük tedavi sürecini başarıyla tamamladık. Hastamız şu an tamamen iyileşmiş durumda ve günlük hayatına geri dönmüş bulunuyor” dedi.
Hüsamettin Dalbun, lenfoma tedavisini başarıyla atlatmanın ardından hayata daha pozitif bakmaya başladı. Yaşadığı bu zorlu sürecin ardından, daha sağlıklı bir yaşam sürmeyi hedefliyor ve stresin sağlık üzerindeki etkilerine karşı daha dikkatli olmayı planlıyor.