Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Görevlisi Afşin Emre Kayıpmaz, acil serviste çift maske takarak kendisini koronavirüsten koruyor. Avrupa'nın en büyük hastaneleri arasında bulunan Ankara Şehir Hastanesi, Başkent'te koronavirüs salgını ile mücadelede merkez haline geldi. Sağlık çalışanları hastalığın teşhisi, tedavisi ve hastanın izolasyonu sürecinde yoğun bir mücadele veriyor. Semptom gösteren hastaların ilk başvurdukları alan olan hastanenin acil servisinde görev yapan sağlık çalışanları, diğer birimlerdeki sağlık çalışanları gibi yüksek risk altında salgınla mücadele ediyor. Acil Tıp Kliniği Eğitim Görevlisi Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz da acil serviste hastalıktan kendisini korumak için üst üste iki maske takıyor. Doç. Dr. Kayıpmaz, N95 veya FFP2 maskelerinden birini takıp, üzerine de cerrahi maske takarak, hastalığın kendisine bulaşmasını önlemeye çalışıyor. N95 VEYA FFP2 MASKENİN ÜZERİNE CERRAHİ MASKE Doç. Dr. Kayıpmaz, sağlık çalışanları olarak çok yüksek miktarda damlacık işlemlerini yapan bir grupta yer aldıklarını belirterek, "Acil serviste hastalarımızın gereklilik halinde entübasyonunu yapıyoruz. Solunum yollarındaki yabancı materyalleri; balgamı temizlememiz gerekiyor. Bunların hepsi yüksek yoğunlukta damlacık oluşturan işlemler. Bu yüzden bu tarz alanlarda çalışırken N95 ya da FFP2 standardında maskeleri ve onların üzerine de cerrahi maskeyi takıyoruz. Hatta bunun dışında özel önlüklerimiz, eldivenlerimiz, gözlüklerimiz ve kimi durumlar için de siperliklerimiz mevcut" dedi. 'MASKENİN UYGUN KULLANIMI ÇOK ÖNEMLİ' Doç. Dr. Kayıpmaz, 3 temel kuraldan biri olan maskenin önemine dikkat çekerek, "Şu anda 81 ilimizde maskenin açık ve kapalı alanlarda, toplu alanlarda takılması zorunludur. Maskenin de uygun olarak kullanımı son derece önemlidir. Yani maske ağzı ve burnu kapatacak şekilde takılmalıdır. Ben şu anda 2 tane maske kullanıyorum. Bu maskelerden biri FFP2 olarak adlandırılan maskedir. FFP2 Avrupa standardıdır, N95’te Amerika standardıdır. Birbirine yakın özelliktedir. 0,3 mikrondan daha geniş, virüs, bakteri, toz gibi parçacıkların filtre edilmesini yani süzülebilmesini sağlar. N95 bu tarz parçacıkların yüzde 95’inden fazlasını süzme yeteneğine sahipken, FFP2 de yine ona yakın bir biçimde yüzde 94'ünden fazlasını süzme kabiliyetine sahiptir" dedi. 'ÜSTÜNE İKİNCİ KAT TIBBİ MASKE TAKIYORUM' Acil serviste çalışırken cerrahi maskenin altına taktığı maskenin FFP2 standardında olduğuna işaret eden Doç. Dr. Kayıpmaz, "Ama bu maske ventillidir ve ventil ise nemlenmeyi daha az hale getirir. Aynı zamanda takan kişinin daha rahat nefes almasını sağlar. Ama benim vermiş olduğum havayı süzmez. Ondan dolayı yapı işlerinde de daha sık kullanılmakla beraber biz hastanelerde de bunu kullanabiliyoruz. Ama dışarıya verdiğimiz havayı olası süzmeme ihtimaline karşı da üstüne ikinci kat olarak temiz bir tıbbi maskeyi ya da cerrahi maske olarak tanımladığımız maskeyi takıyoruz ki dışarıya verdiğimiz havada da karşımızdaki insanlara bizde olabilecek herhangi bir virüs ya da bakteri gibi partikülü bulaştırmayalım diye" ifadelerini kullandı. 'İKİ TARAFIN MASKE TAKMASI ÖNEMLİ' Doç. Dr. Kayıpmaz, maskenin koruyuculuğuna işaret ederek, "Maske takmadığınızda konuşurken 1,5 metreye kadar sizin damlacıkları yayma ihtimaliniz varken hapşırma esnasında ya da öksürme sırasında maskesizseniz bu parçacıkların daha uzağa gitme ihtimali var. Örneğin öksürüğün hızının saniyede 10 metreye ulaşabildiği bildirilmiş. Hapşırma ondan daha da hızlı. Saniyede 50 metre hızına kadar ulaşabiliyor. Bundan dolayı takacağımız bir tıbbi maske bizi ve karşımızdaki kişileri koruyor. Bizim taktığımız maske karşımızdaki insanlara herhangi bir bulaştırıcılığı engellerken karşı tarafın taktığı maske ondan bize bir virüsün gelmesini engelliyor. Yani iki tarafın maske kullanması önemli. Yine kişiler arası fiziksel mesafeyi düşündüğümüz ve uyguladığımızda da virüsün bulaşma ihtimalini en aza indirebiliyoruz" dedi.