Gündem

Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen faktörlerin neler olduğunu tedaviye başlamadan önce adaylar merak edebilirler. Tüp bebek tedavisi ile ilgili sorularınız varsa, doktorunuzla konuşmanız önemlidir. Konu hakkında merak edilenlen temel bilgileri, Dr. Melih Aygün cevaplıyor.

Tüp bebek tedavisinin başarısını etkileyen birçok faktör bulunsada listenin en başında anne adayının yaşı geliyor. Bir kadın yaşlandıkça yumurtalarının kalitesi ve sayısı düşer ve bu da tüp bebekte başarı oranlarının düşmesine neden olur. Başarı oranları 35 yaş altı kadınlarda en yüksektir ve kadının yaşı arttıkça azalır.

İkinci en önemli faktör olarak yumurtalık rezervini söyleyebiliriz. Yumurtalık rezervi bir kadının yumurtalıklarında bulunan yumurta sayısına denir. Yumurtalık rezervi yüksek olan kadınların tüp bebek tedavisinde başarı şansının çok daha yüksek olduğunu bu güne kadar gerçekleştirdiğimiz tedavilerde görmüşüzdür.

Diğer bir faktör altta yatan tıbbi durumlardır. Polikistik over sendromu (PCOS), endometriozis ve fibroidler gibi altta yatan tıbbi durumlar, tüp bebek tedavisinde başarı şansını azaltabilir. Bu koşullar yumurtaların kalitesini etkileyebilir veya embriyoların rahme tutunmasını zorlaştırabilir. Bunların tedaviye başlamadan önce tespit edilmesi gerekir.

Ebeveyn adaylarımızın yaşam tarzı faktörleri bu süreçte oldukça büyük rol oynuyor. Örneğin, sigara, alkol tüketimi ve obezite gibi yaşam tarzı faktörleri tüp bebek tedavisinin başarı oranını azaltabilir. Sigara ve alkol yumurta kalitesini etkileyip tutunma şansını azaltabilirken, obezite vücuttaki hormonal dengeyi etkileyerek başarı oranlarının düşmesine neden olabilir.

Anne adayının yanı sıra, sperm kalitesi başarılı sonuç almak için kritik bir öneme sahiptir. Sperm kalitesinin de tüp bebek tedavisinin başarısını etkileyen en önemli  faktörlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Düşük sperm kalitesi, döllenme ve tutunma şansını azaltabilir ki bu da süreci olumsuz yönde etkileyebilir.

Ayrıca, önceki tüp bebek denemeleri de bizim için çok önemlidir. Geçmişte başarılı bir tüp bebek tedavisi görmüş anne adaylarının sonraki tüp bebek tedavilerinde başarı şansı daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Geçmiş denemeler olumsuz sonuçlandıysa bile bizlere önceden bildirilmeli.

Bu süreci etkileyen faktörler sadece anne ve babayı değil bizleri de ilgilendiriyor. Bu süreçte uygulayacağımız tüp bebek tedavisi protokolü büyük önem arz ediyor. Uygulayacağımız tüp bebek protokolü başarı oranını kesinlikle etkilediğini belirtebiliriz. En doğru ilaç seçimi, ilacın zamanlaması ve tedavinin uzunluğu, tüp bebek tedavisinin başarı oranını etkilediğinden biz de titizlikle tedavi sürecini tamamlamayı hedefliyoruz.

Biz en genel faktörleri belirtmiş olsak da her sürecin birbirinden farklı olduğunu ve tüp bebek tedavisinin başarısını etkileyen başka faktörlerin olabileceğini unutmamak gerekir. Bizler bu noktada, sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilmek için kişiselleştirilmiş bir tedavi planı geliştirmek ve başarı şansını en üst düzeye çıkarmak için her hastanın bireysel durumunu değerlendirir, bu değerlendirmeye göre hareket ederiz.

Sağlıklı bir yaşam tarzının tüp bebek tedavisinde başarı şansınızı arttırdığını söyleyebiliriz. Sağlıklı bir kiloyu korumayı, dengeli beslenmeyi, düzenli egzersiz yapmayı, sigara ve alkolden kaçınmayı ve stresi azaltmayı sağlamak tedaviyi olumlu sonuçlandırmak için en önemli etkenlerdendir.

Bu süreçte hastalarımıza verdiğimiz bazı ilaçlar bulunuyor. Bu ilaçları yumurta üretimini teşvik etmeye ve tüp bebek tedavisinde başarı şansını arttırmaya yardımcı olmak için veririz. Reçete ettiğimiz ilaçları zamanında ve önerdiğimiz şekilde almak çok önemlidir.

Bir diğer konu, sürecin yakından takip edilmesine ilişkin hassasiyet diyebiliriz. Ebeveyn adaylarımız ultrason ve kan testleri dahil olmak üzere planlanmış tüm randevulara katılmalı ve zorunlu kalmadıkça aksatmamalı. Bu, ilerlemenizi izlemeye ve gerekirse tedavi planınızın ayarlanmasına olanak tanır.

Yumurta toplamadan sonra, embriyolar gelişip beşinci güne, blastosist adı verilen evreye ulaştıklarında, preimplantasyon genetik tanı (PGT) yapılması önerdiğimiz bir uygulamadır. Bu test embriyolardaki genetik anormallikleri transfer gerçekleşmeden önce belirlemeye yardımcı oluyor. PGT, uygun vakalarda, başarılı bir hamilelik şansını artırabilir ve düşük yapma riskini azaltabilir.