Sağlık-Sen, geçen ay sağlık çalışanlarına yönelik kamuoyuna yansıyan 16 şiddet olayında 24 sağlıkçının saldırıya uğradığını açıkladı. Sendika tarafından, kamuoyuna yansıyan olaylar baz alınarak hazırlanan "Mart Ayı Sağlıkta Şiddet Raporu"nda sağlık çalışanlarına yönelik şiddette gerileme olmadığı belirtildi. Ocakta 45 saldırganın karıştığı 13 şiddet olayında 19 sağlık çalışanı, şubatta 36 saldırganın karıştığı şiddet olayında 13 sağlıkçının mağdur olduğu ifade edilen raporda, martta ise 22 saldırganın yer aldığı 16 şiddet olayına 24 sağlık çalışanının maruz kaldığı aktarıldı. Önceki veriler ve 2021 yılının ilk üç ayı verilerinin genel itibarıyla her bir şiddet olayına birden fazla kişinin sebep olduğunu gösterdiği kaydedilen raporda şu ifadelere yer verildi: "Yani neredeyse her ay şiddet olaylarına sebebiyet veren kişi sayısı yaşanan olay sayısından fazla olmaktadır. Bu da saldırıların bireysel olmadığını gözler önüne sermektedir. Dikkat çeken bir nokta da çoğu zaman saldırgan sayısının mağdur sağlık çalışanı sayısından fazla olmasıdır. Mart ayında saldırgan sayısı, mağdur sayısının gerisinde kalmıştır. Mağdurlar, önceki aylarda olduğu gibi, çoğunluk itibarıyla mart ayında da hem sözlü hem de fiili şiddet gördü. Sayısal olarak ifade etmek gerekirse, 16 şiddet olayının 13'ü hem sözlü hem fiili, 3'ü ise sözlü olarak vuku buldu. Olaylara sebep olanlar ise hiç değişmiyor. Ay boyunca yaşanan 17 şiddet olayının 7'sinde hasta yakınları, 4'ünde bizzat hastalar, 2'sinde de bizzat yöneticiler rol aldı. Geri kalan şiddet olaylarına ise saha çalışmalarında karşılaşılan kendini bilmez kimseler sebep oldu." Raporda, geçen ay yaşanan 16 olaya karışan 9 saldırgan hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı, 6 şahsın ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldığı, 5 saldırgan hakkında soruşturma başlatıldığı ve sadece 2 saldırganın tutuklandığı belirtildi. Marttaki şiddet olaylarının 9'unun hastanelerde, birinin ilçe sağlık müdürlüğünde, 6'sının da çeşitli saha çalışmalarında meydana geldiği bildirilen raporda, şiddete uğrayan 24 sağlık çalışanının, 5'nin doktor, 8'inin ATT, 1'inin hemşire, 1'inin tıbbi sekreter, 1'inin ebe, 2'sinin güvenlik görevlisi, 2'sinin filyasyon ekibi ve 4'ünün farklı branşta görev yapan sağlık çalışanı olduğu ifade edildi. Raporda, sağlık çalışanlarının uğradığı şiddete yönelik açılan davalarda, mahkemelerce sanıklara verilen ceza ve yaptırımlara yer verilerek bu kararların sağlık çalışanlarını teskin ettiği aktarıldı. - "Şiddetin faillerini uzakta aramamak gerekiyor Raporda değerlendirmelerine yer verilen Sağlık-Sen Genel Başkan Semih Durmuş, fedakar sağlık çalışanlarının genelde hasta ve hasta yakınlarının şiddetine maruz kaldığını belirtti. Bu yönüyle sağlıkta şiddetin faillerini uzakta aramamak gerektiğini vurgulayan Durmuş şöyle devam etti: "Aslında trajik olan da bu. Hastanelere şifa bulmak için gelen hastalar ve yakınları, şifa dağıtan elleri, tabiri caizse kırıyor. Bu durumu kabul etmek mümkün değil. Eskilerin tabiriyle hemhal olmanın yani empati kurmanın ne büyük bir nimet olduğu, bu gibi durumlar karşısında bir defa daha karşımıza çıkıyor. Sağlık çalışanları da insan ve yegane amaçları şifa dağıtmak. Kırılan eller, hakarete uğrayan onurlar, küfre ve tehdide maruz kalan şahsiyetler nasıl ve nereye kadar şifa dağıtabilir, bunu herkesin iyi idrak etmesi gerekir."