VAN'da, ağabeyi ile 3 personelini koronavirüsten kaybeden ve yakalandığı koronavirüsü 15 günde yenen Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Genel Cerrah uzmanı Doç. Dr. Sebahattin Çelik, iyileştikten sonra hastalarına şifa olmaya başladı. O süreci anlatan Doç. Dr. Çelik, "Benim hasta olduğum süreçte 67 yaşındaki ağabeyim ve biri 37 yaşında olan 3 personelimi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorum. Koronavirüse yakalanan ve temaslı olan personel sayımız ise yaklaşık 300-400 arasında değişiyor. Bu hastalık bende de çok ağır seyretti. Allah'a şükür 15 günde bu hastalığı yenerek, görevime döndüm. Rabbim bir daha göstermesin. Herkesin kurallara uymasını istiyorum" dedi.Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Genel Cerrah Uzmanı Doç. Dr. Sebahattin Çelik, 12 Ekim'de Covid-19 testi pozitif çıkınca tedaviye başladı. Tedavisinin 8 gününü başhekimlik yaptığı hastanenin Nöroloji servisinde geçiren Başhekim Çelik, tedavisi boyunca kendisiyle ilgilenen sağlık personellerine, yazdığı bir notla teşekkür etti. Koronavirüsü 15 günde yenen Doç. Dr. Çelik, yakın zamanda ağabeyini ve üç hastane çalışanını Covid-19 nedeniyle kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor. Koronavirüsü yendikten sonra görevinin başına dönen Doç. Dr. Çelik, ilk olarak tedavi gördüğü Nöroloji Servisi'nde tedavi gören hastaları ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerinde bulundu. İyileştikten sonra hastalara şifa olmaya çalışan Çelik, yaşadığı süreci de anlattı. Çelik, Covid-19 salgınıyla mücadelede en ön safta yer alan sağlık çalışanlarının mart ayından bu yana hastalarını iyileştirebilmek için canları pahasına görev yaptığını söyledi. 'AĞABEYİMDE BU HASTALIK ÇOK AĞIR SEYRETTİ 'Bölgede 5 bin personelle yaklaşık 3 milyon insana hizmet veren bir hastane olduklarını belirten Doç. Dr. Çelik, "Covid-19 ile mücadelemiz yaklaşık 8'inci ayını bitirdi. Van Eğitim Araştırma Hastanesi yöneticileri olarak ilk günden bu yana Covid ile mücadelenin fiili olarak içerisindeyiz. Gerek hastalarından muayenesinden, gerekse servisteki yatışlarından ve hatta yoğun bakımda nöbet tutmak suretiyle Covid tedavisinde bizzat bulundum. Bunu yapmamız hem personelimizin motivasyonunu arttırdı, hem idare ile bütüncül bir yaklaşım sağlandı. Tabi Covid ile mücadelenin 8 ayını korunabildik. Sonra maalesef benim için çok zor olan, çok travmatik olan ve de trajedik olan ekim ayına geldik. Ekim 2020'de önce ağabeyim Covid kaptı ve bütün ailede Covid salgını baş gösterdi. 67 yaşındaki ağabeyimde bu hastalık maalesef ağır seyretti. Bu ayda ağabeyim 5 gün serviste, diğer 15 gün de maalesef yoğun bakımda yattı. Bu süreç içerisinde hem bir hekim, hem hastane yöneticisi, hem de hasta yakını olarak bunu çok derinden hissettim. Bir yandan hastanenin idari işleriyle uğraşırken, diğer yandan abimin tedavisi ile uğraştım. Bu süreçte gerçekten çok yorulduk ve üzüldük. Bu muhtemelen bende de bağışıklık sisteminde bir zayıflık yarattı. Abimin vefatından bir hafta önce Covid testim pozitif çıktı. Yani ekim ayının 12'sinde Covid tanısı aldım" dedi. 'ÇOK ZOR BİR SÜREÇ GEÇİRDİM' Covid hastalığının kendisinde de çok ağır seyrettiğini anlatan Doç. Dr. Çelik, "Bu hastalığın 8 gününü hastanede yatarak geçirdim. Bu süreçte hakikaten bir travma yaşadık. Koronavirüsün seyri bende ağır gitti. Hem akciğerlerde ciddi bir tutulma vardı, hem de kas iskelet sistemimde ciddi bulgular vardı. Çok ciddi halsizlik, ardından da öksürük ve nefes darlığı ile gitti. Çok zor bir süreç geçirdim. Allaha şükürler olsun ben toparlandım. Daha sonra abimin ağırlaştığını öğrendim. Maalesef ekim ayının 21'inde ağabeyimi kaybettik. Birçok doktor arkadaşım, hemşire arkadaşım, hastanenin çalışanları gerçekten canla başla mücadele ettiler. Ama ağabeyimi kurtaramadık. Benim hastanede yatarken psikolojim şuydu: Allah'tan sıhhat bulup, bir an önce hastalara sıhhat dağıtmak, şifa bulmalarına vesile olmak için dua ediyordum. Bu duygular içerisindeydim. Sağlık çalışanları bir savaş ile mücadele etmenin psikolojiyle çalışıyorlar. Bu hastalık çok amansız bir salgın. Tedavisinin de henüz bulunmadığı bir durum var. Bizim, insanlara sağlık hizmeti sunma dışında maalesef bir rolümüz yok. Koronavirüsü yendikten sonra acil ameliyatlara bile giriyorum. Bunu vicdani bir sorumluluk ve meslek etiği olarak algılıyorum" diye konuştu .AĞABEYİMİ VE 3 PERSONELİMİ KAYBETTİM' Bu süreçte memleket olarak herkesin seferberlik ruhuyla mücadele etmesi gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Çelik, "Vatandaşımızın salgın kurallarına uyarak mücadele etmesi, biz sağlık çalışanları da hastanelerde sürekli çalışarak bununla mücadele etmemiz gerekiyor. Umudumuz o ki; inşallah yakın zamanda aşısı bulunur, aşısı yaygın hale gelir ve kullanıma sokulur. Benim hasta olduğum süreçte 37 yaşında olan bir sekreter arkadaşımız, bir teknisyen ve bir sekreter olmak üzere 3 personelimizi ile ağabeyimi kaybettik. Koronavirüse yakalanan ve temaslı olan personel sayımız ise yaklaşık 300-400 arasında değişiyor. Burada tüm vatandaşlara sorumluluk düşmekte. Umarım kısa zamanda bu salgını atlatırız. Ama herkesin kurallara uymasını istiyorum" ifadelerini kullandı.