Gündem

İYİ Parti'nin yeni genel başkanı belli oldu

İYİ Parti 5. Olağanüstü Kurultayı bugün yapıldı. Meral Akşener'in yeniden aday olmadığı kurultayda seçim yarışı, Koray Aydın ve Müsavat Dervişoğlu arasında geçti. İkinci turda da genel başkan belli olmadı ve seçim üçüncü tura kaldı. Üçüncü turda en fazla oyu alan Müsavat Dervişoğlu, Meral Akşener'in ardından İYİ Parti'nin ikinci genel başkanı oldu.

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin ardından olağanüstü kurultay kararı alan İYİ Parti'de yeni genel başkan belli oldu.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium'da düzenlenen İYİ Parti 5. Olağanüstü Kurultayı'nda genel başkanlık için ilk turda Grup Başkanı Koray Aydın, Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Göç Politikaları Başkanı Tolga Akalın ile Kurucular Kurulu Üyesi Günay Kodaz yarıştı.

SEÇİM ÜÇÜNCÜ TURA KALDI

Birinci turda Koray Aydın 472, Müsavat Dervişoğlu 370, Tolga Akalın 327 ve Günay Kodaz 2 oy aldı.

İkinci turda Müsavat Dervişoğlu 570, Koray Aydın 565 oy aldı.

Genel başkanlık seçiminde hiçbir adayın salt çoğunluğa ulaşamaması nedeniyle oylama üçüncü tura kaldı.

YENİ GENEL BAŞKAN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU

Üçüncü turda İYİ Parti'nin yeni genel başkanı Müsavat Dervişoğlu oldu.

TOLGA AKALIN ADAYLIKTAN ÇEKİLDİ

İkinci turda adaylıktan çekilen Tolga Akalın, kendisine destek veren delegeleri serbest bıraktı.

Tolga Akalın'ın ardından Günay Kodaz da, yarıştan Koray Aydın lehine çekildiğini açıkladı.

Genel başkanlık yarışı Müsavat Dervişoğlu ve Koray Aydın arasında geçti.

SEYİRCİ ALINMADI

Kurultaya seyirci alınmadı. Organizasyon komitesi, bu karara ilişkin adaylardan gelen eleştirilere salon kapasitesini işaret ederek yanıt verdi.

AKŞENER'DEN VEDA KONUŞMASI: BUGÜN EMANETİ DEVRETME GÜNÜ

Yeniden aday olmayan Meral Akşener, genel başkan olarak son kez kürsüye çıkarak bir veda konuşması yaptı.

Konuşmasına kürsüden partililere son kez seslendiğini belirterek başlayan Akşener, "Çünkü bugün emaneti devretme günü." ifadesini kullandı.

Hayatının 30 yılını farklı dönemlerde, farklı mekanlarda, farklı imkanlarla siyaset sahnesinde çalışarak geçirdiğini aktaran Akşener, "Siyasi kariyerim boyunca beni motive eden tek bir şey vardı, o da tüm eğitim hayatım boyunca beni parasız yatılı okutan milletimize, bana büyük fırsatlar sunan Cumhuriyet'imize ve her geçen gün tahrip edilen devletimize karşı vefa borcumu ödemekti." değerlendirmesini yaptı.

Bu uğurda 30 yıl boyunca bir kadın olarak zorluklarla karşılaştığını aktaran Akşener, şöyle devam etti:

"Her devrin fırsatçılarıyla, ahlaksızlarıyla, zalimleriyle mücadele ettim ama şunu içtenlikle söyleyebilirim ki zihnim de vicdanım da hep çok rahat oldu. Çünkü hiçbir zaman peşinden koştuğum kişisel bir çıkarım olmadı. Çünkü hiçbir zaman utanacağım bir yaram olmadı. Çünkü hiçbir zaman vicdanımı susturabilecek bir güç olmadı. Bu yüzden de yalana, dolana, dümene hiç tahammülüm olmadı. Tehdide, baskıya, zorbalığa hiç eyvallahım olmadı. Allah şahit, toz zerresi kadar korkum da olmadı. Çünkü ecel ne bir nefes evvel ne bir nefes sonradır. Buna iman etmişim, iman etmeye de devam ediyorum.

"CAZİP TEKLİFLERİ BENİ SUSTURAMADI"

Dolayısıyla hayatımın her döneminde sahip olduğum ahlaki değerleri, Cumhuriyet'imizin temel ilkelerini, Türkiye'nin ihtiyaçlarını gözeterek, sorumluluklar aldım, tutumlar sergiledim. Mesele millet, mesele memleket olduğunda inandığım yolda yürümekten hiçbir zaman çekinmedim. Milletin hakkı için devletin itibarı için karşısında durduklarımın, parmak sallayan elleri beni yıldıramadı. Hedef tahtasına koyan dilleri beni sindiremedi. Cazip teklifleri beni susturamadı. Makam vaatleri beni durduramadı. 'Tutuklanacaksın' tehditleri umurumda bile olmadı. Rabb'ime şükürler olsun ki bugüne kadar verdiğim tüm kararların, aldığım tüm tutumların, üstlendiğim tüm sorumlulukların hep arkasında bugün de durmaya devam ediyorum."

"ZAMAN BENİ EN NİHAYETİNDE HER ZAMAN HAKLI ÇIKARDI"

"Hakla batılın arasındaki farkı tarih belirlermiş" sözüne hep şahit olduğunu belirten Akşener, "Ne zaman kısa vadede olmasa da zaman beni en nihayetinde her zaman haklı çıkardı. Mesela 28 Şubat'ta herkes korkudan susup otururken, ölümle tehdit edilmeme rağmen vesayetçilere karşı tutum aldım ve haklı çıktım. Mesela 2001'de herkes makam, mevki, hayalleri kurarken 'Türk demekten korkanlarla yol yürünmez' diyerek bir karar aldım. Yıllarca sürecek bir iktidarın parçası olmamayı daha yolun en başında seçtim." dedi.

Meral Akşener, "2010'da herkes 'yetmez ama evet' diye diye demokrasi havarisi havalarında ortalıkta gezinirken, Türkiye göz göre göre ateşe atılmasın diye iktidarın en tepesi de dahil olmak üzere önde gelenlerine bizzat gittim, söyledim. 'Yapmayın, etmeyin bu garabet sizi de vuracak' dedim. Sonucunda ise maalesef ki milletimiz, devletini sokaktan, köprüden toplamak zorunda kaldı." ifadelerini kullandı.