Ankara 19. İdare Mahkemesinin önemli ikinci bir kararı daha yayımlandı. Mahkeme heyeti, Bank Asya'da hesabı bulunan, çocuğu FETÖ/PYD bağlantılı özel okula giden ve ayrıca Cihan Medya Dağıtım A.Ş'ye kaydı bulunduğu gerekçesi ile ihraç edilen ilgilinin irtibatına ve iltisakına yeterli delil olamayacağını belirten mahkeme OHAL Komisyonunun red kararını iptal etti. Bu kararlar istinafta onaylanınca emsal niteliğinde olacak Mahkeme kararında şu ifadeler yer verildi: "FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ite iltisaklı Asya Katılım Bankası AŞ'de (Bank Asya) hesabı bulunduğu ve bu hesaba FETÖ/PDY lideri tarafından talimatın verildiği 25/12/2013 tarihinden sonra para yatırdığının, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan özel öğretim kurumunda çocuğunun, 2015-2016 eğitim-öğretim dönemlerine ilişkin öğrenim kaydının bulunduğunun ve FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen Cihan Medya Dağıtım A.Ş'ye 15.11.204-19.06.2016 tarihleri arasında ödeme bilgisinin bulunduğunun ve örgüte müzahir Kimse Yok Mu Derneğine para gönderdiğinin Komisyon tarafından tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütüne üyelikten yahut örgüte yardım suçlamasından açılmış ceza soruşturması veya kovuşturması bulunmadığı görülmektedir. Bu aşamada, davacı hakkında kamu görevinden çıkarılması için örgüt üyeliği dışında FETÖ/PDY silahlı terör örgülü ile iltisakı yahut irtibatı bulunması da yeterli görüldüğünden davacının dosyada bulunan deliller yönünden FETÖ/PDY ile iltisakı yahut irtibatı bulunup bulunmadığının Mahkememizce değerlendirilmesi gerekmektedir. Olayda davacının Örgütün finans kuruluşu olan Asya Katılım Bankası'nda hesabı bulunduğu ve bu hesaba örgüt lideri Fethullah Gülen tarafından bankanın finansal krizden kurtarılması için para yatırılması yönünde talimat verdiği 25.12.2013 tarihinden sonra para yatırıldığı iddia edilmiş ise de; dosyada bulunan Bank Asya hesap hareketlerinin incelenmesinden, hesabın 21.11.2007 tarihinde açıldığı, mezkur hesapta sürekli ve rutin bankacılık işlemleri yapıldığı. Örgüt liderinin talimatından önceki ve sonrasındaki hesap hareketleri arasında benzerlik bulunduğu, hesaba talimat tarihlerinde yatırılmış olmakla birlikte kısa bir süre içinde para çekme, fatura ödeme vb. işlemlerin gerçekleştirildiği, talimat doğrultusunda hesap artışı yapıldığına dair bir tespit bulunmadığı ve bankaya Devlet tarafından el konulmasından sonra da bankada para bulundurulduğu ve rutin bankacılık işlemlerinin devam ettiği görüldüğünden, örgüt liderinin talimatı doğrultusunda hesapta artış bulunmadığı ve hesap hareketlerinin rutin bankacılık işlemleri olarak kabulünün gerektiği kanaatine varılmıştır. Öte yandan, ülkemizde ailelerin çocuklarını gönderdiği okulların seçiminde ekonomik, ailevi, okul başarısı vs -FETÖ/PDY ile ilgisi olmayan- sebepleri dikkate alabildiği, nitekim davacının bu yöndeki açıklamaları aleyhine bir delil bulunmadığı. Cihan Medya Dağıtım A.Ş ye ve Kimse Yok Mu Derneğine Ödeme bilgisinin ise tek başına FETÖ/PDY ile irtibat için yeterli görülemeyeceği ve FETÖ/PDY ile irtibat rabıtasını kuracak nitelikte bulunmadığı, gelinen aşamada davacının FETÖ//PDY ile irtibatını ortaya koyacak Mahkememizce değerlendirmeye esas alınabilecek başka deliller olmaksızın yukarıda belirtilen hususların davacının FETÖ/PDY silahtı terör örgütü ile iltisakı veya irtibatını ortaya koyacak düzeyde bulunduğunun kabulünün ölçüsüz ve hakkaniyete aykırı olduğu sonucuna varılmaktadır. Öte yandan dosya kapsamında, davacı hakkında FETÖ/PDY İle iltisak yahut irtibatını gösteren başkaca delil, vakıa ve olgu tespiti ile bilgi ve belgenin de bulunmadığı görülmektedir. Davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütüne üyelikten yahut örgüte yardım suçlamasından açılmış ceza soruşturması veya kovuşturması bulunmadığı görülmektedir. Bu aşamada, davacı hakkında kamu görevinden çıkarılması için örgüt üyeliği dışında FETÖ/PDY silahlı terör örgülü ile iltisakı yahut irtibatı bulunması da yeterli görüldüğünden davacının dosyada bulunan deliller yönünden FETÖ/PDY ile iltisakı yahut irtibatı bulunup bulunmadığının Mahkememizce değerlendirilmesi gerekmektedir. Olayda davacının Örgütün finans kuruluşu olan Asya Katılım Bankası'nda hesabı bulunduğu ve bu hesaba örgüt lideri Fethullah Gülen tarafından bankanın finansal krizden kurtarılması için para yatırılması yönünde talimat verdiği 25.12.2013 tarihinden sonra para yatırıldığı iddia edilmiş ise de; dosyada bulunan Bank Asya hesap hareketlerinin incelenmesinden, hesabın 21.11.2007 tarihinde açıldığı, mezkur hesapta sürekli ve rutin bankacılık işlemleri yapıldığı. Örgüt liderinin talimatından önceki ve sonrasındaki hesap hareketleri arasında benzerlik bulunduğu, hesaba talimat tarihlerinde yatırılmış olmakla birlikte kısa bir süre içinde para çekme, fatura ödeme vb. işlemlerin gerçekleştirildiği, talimat doğrultusunda hesap artışı yapıldığına dair bir tespit bulunmadığı ve bankaya Devlet tarafından el konulmasından sonra da bankada para bulundurulduğu ve rutin bankacılık işlemlerinin devam ettiği görüldüğünden, örgüt liderinin talimatı doğrultusunda hesapta artış bulunmadığı ve hesap hareketlerinin rutin bankacılık işlemleri olarak kabulünün gerektiği kanaatine varılmıştır. Öte yandan, ülkemizde ailelerin çocuklarını gönderdiği okulların seçiminde ekonomik, ailevi, okul başarısı vs -FETÖ/PDY ile ilgisi olmayan- sebepleri dikkate alabildiği, nitekim davacının bu yöndeki açıklamaları aleyhine bir delil bulunmadığı. Cihan Medya Dağıtım A.Ş ye ve Kimse Yok Mu Derneğine Ödeme bilgisinin ise tek başına FETÖ/PDY ile irtibat için yeterli görülemeyeceği ve FETÖ/PDY ile irtibat rabıtasını kuracak nitelikte bulunmadığı, gelinen aşamada davacının FETÖ//PDY ile irtibatını ortaya koyacak Mahkememizce değerlendirmeye esas alınabilecek başka deliller olmaksızın yukarıda belirtilen hususların davacının FETÖ/PDY silahtı terör örgütü ile iltisakı veya irtibatını ortaya koyacak düzeyde bulunduğunun kabulünün ölçüsüz ve hakkaniyete aykırı olduğu sonucuna varılmaktadır. Öte yandan dosya kapsamında, davacı hakkında FETÖ/PDY İle iltisak yahut irtibatını gösteren başkaca delil, vakıa ve olgu tespiti ile bilgi ve belgenin de bulunmadığı görülmektedir.