İstanbul ve Ankara'da uzun yıllar hemşirelik yapan Cebeci, 15 yıl önce emekli olarak memleketine döndü. Emeklilik hayatını da üreterek geçirmek isteyen Behiye hemşire, 30 dönümlük arazisinde 2009 yılından bu yana meyve üretiyor. Sabahın ilk ışıklarıyla bahçesine gelen Cebeci, sırt pompası ile ilaçladığı ağaçların çevresini yabani otlardan arındırıyor. Cebeci'nin, yaşına rağmen çalışkanlığı çevredekilerin de takdirini topluyor. "Toprak kazandırır" Cebeci, AA muhabirine, büyük şehirlerin stresinden uzak durmak için geldiği memleketinde 13 yıldır meyve üreticiliği yaptığını söyledi. Kırklareli'nde çok yaygın olmayan meyveleri üretmeye özen gösterdiğini ifade eden Cebeci, toprakla uğraşmayı çok sevdiğini kaydetti. "Benim için toprak her şey." diyen Cebeci, "İstanbul ve Ankara'da artık inanılmaz bir stres var. Burada bu yaşıma rağmen en ufak bir hastalığım yok. Herkese, gençlere tavsiye ediyorum; memleketinize, köyünüze dönün. Yani bir fabrikada çalışmaktansa böyle bir yerin olsun yeter. Bir aile rahat geçinir. Toprak, İstanbul'un stresinde fabrikada kazanacağından çok daha fazlasını kazandırır." diye konuştu. "Çok mutluyum çalışmaktan" Behiye Cebeci, toprakla uğraşarak sıhhat bulduğunu belirtti. Tarımla uğraşmanın, üretim yapmanın kendisine büyük zevk verdiğini dile getiren Cebeci, şöyle devam etti: "Ben toprakta sağlığımı kazandım, toprakla mutluyum. Tedavim toprak. 700-800 civarında ağacım var. Bunların büyük kısmı incir, hünnap, ceviz, diğer meyveler de var. Bir de Kırklareli'nde kimsenin bilmediği, tanımadığı bir Japon armudu türü var. Onu üretmeye çalışıyorum. Onu daha yeni yeni insanlar başladı tanımaya. Her sabah 700-800 ağacı bir defa dolaşıyorum. Sabah 06.00'da geliyorum, yaprak gübresi, ilaç atıyorum. Hiç de şikayetim yok. Çok mutluyum çalışmaktan." "Kadın elinin değdiği her şey bereketleniyor" Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Aksoy ise kadın elinin değdiği her şeyin bereketlendiğini vurguladı. Kadın üreticileri her zaman desteklediklerini anlatan Aksoy, "Kırklareli bu noktada gurur duyulacak illerimizden bir tanesi. Kadının elinin değdiği bütün ortamlar şekilleniyor ve ürün ortaya çıkıyor. Biz kadınlarımızla, kadın üreticilerimizle ilgili göreve başladığımızdan beri yaklaşık 35 kurs açtık. Her alanda hanımefendileri yetiştirmeye çalışıyoruz. Onlarla beraber inşallah bereketli, sağlıklı ürünler üreteceğiz. Tarladan sofraya, tarladan çatala gıda güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.