İstanbul Taksim'deki özel bir hastanede bakım destek personeli olarak görev yapan N.E., kadın hastalığı şikâyetiyle aynı hastanede görevli Prof. Dr. Ebru D.'ye muayene oldu. Doktor, muayene sırasında N.E.'ye hamile olup olmadığını sordu. O da "Bekârım, bakireyim ve hamile değilim" dedi. Muayene sırasında N.E.'den kan gelmesi üzerine doktor, tekrar bakire olup olmadığını sordu. N.E. de bakire olduğunu tekrarladı. Fakat genç kız, doktorun bekâretini kaybettiğini söylemesiyle yıkıldı. Dünyası kararan N.E., doktorun hatasını düzeltmesini istedi. Doktor, genç kadının talebini kabul edip ertesi gün ameliyat için genç kıza randevu verdi. 'KİMSE BANA İNANMAZ' Ertesi gün doktorun yanına giden genç kız, ameliyat için para talep edilmesi üzerine bir kez daha yıkıldı. Prof. Dr. Ebru D., genç kıza ücretsiz bir müdahalenin mümkün olmadığını belirterek, iddiaya göre yapabileceği tek şeyin, kızlık zarının yırtılmasının muayene sırasında olduğuna dair rapor yazıp ailesiyle konuşmak olabildiğini söyledi. Ancak doktor raporunun kendisi açısından birşey ifade etmediğini söyleyen N.E., "Rapor verseniz de babam inanmaz. Kimse bana inanmaz" dedi. UZLAŞMAYI REDDETTİ Doktor, genç kıza elinden başka bir şey gelmeyeceğini söyleyerek olayı kapattı. N.E. bunun üzerine savcılığa başvurdu. Mağdurun şikâyeti üzerine savcılık tarafından olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında dosya uzlaştırma bürosuna gönderildi. Ancak mağdur N.E., uzlaşmayı kabul etmeyerek, doktorun cezalandırılmasını istedi. Savcılık, hastasına muayene sırasında özenli davranmadığı ve dikkatsizlikle kızlık zarının yırtılmasına neden olduğunu belirttiği doktorun eyleminin "taksirle yaralama" suçunu oluşturduğuna kanaat getirdi. Bir yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen doktor, önümüzdeki günlerde hâkim karşısına çıkacak.