Gündem

Doğruyol “Sağlık müdürlüğü kendini savunmasın tedbir alsın”

İzmir'de, bir kişinin pompalı tüfekle Bayraklı Şehir Hastanesi'ni bastığı iddialarını İzmir İl Sağlık Müdürlüğü yalanladı. İl müdürlüğüne tepki gösteren Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, “Personel beyaz kod verdi ve ilgili evraklarla başvurularını yaptı. Sağlık müdürlüğümüzün burada kendini savunmasından ziyade saldırganın cezalandırması bunun önünde tedbir alması yönünde girişimlerde bulunması gerekir” dedi.

Pompalı tüfekle 9. kattaki Kulak Burun Boğaz (KGB) servisine çıkan bir hastanın sağlık çalışanlarını rehine aldığı iddiaları üzerine açıklama yapan İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, olayı yalanladı. İzmir Sağlık Platformu üyeleri iş bırakırken, Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, “Bize gelen bilgelere göre personel beyaz kod verdi ve ilgili evraklarla başvurularını yaptı” dedi. 

İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ: SİLAHLA HASTANEYE GİRMEDİ

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, "Bahse konu olayda, hastanede bir süre önce sağlık hizmeti alan bir hastamız, saat 11:00 civarında hastanemize tekrar gelmiştir. Önceden taşkınlık yapacağı konusunda yapılan ihbar sebebiyle hastane bahçesinde emniyet güçleri tarafından kontol altına alınmış, aracında bir adet silah bulunmuştur. Şahsın gözetim altında muayenesi gerçekleştirilmiştir. Bilahare emniyetteki süreci takiben, hakkında herhangi bir şikayet bulunmaması nedeniyle savcılıkça serbest bırakılmıştır. Bahsi geçen şahsın ameliyat yerinde olan kanaması nedeniyle doktorlarla görüşmek isteğiyle aynı gün içinde saat 17.30'da hastaneye tekrar gelmesi tedirginliğe yol açmış ve hastane güvenlik görevlileri görüşmesine izin vermeyerek şahsı kontrollü bir şekilde hastane dışına çıkarmıştır. Bu süre içerisinde doktorlara da bilgilendirme yapılmıştır. Şahıs güvenlik personeli eşliğinde polise teslim edilmiştir; emniyetteki işlemleri devam etmektedir. Söz konusu şahsın, tüfekle hastaneye girdiği ve sağlık çalışanlarını rehin aldığı iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır'' denildi.

"YÜKLENİCİ FİRMA SORUMLU"

İl sağlık müdürlüğünün yaptığı açıklamaya tepki gösteren Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, “Bu sağlık çalışanlarının sahip kaldığının bir örneğidir. Bu sorumluluk sağlık müdürlüğünden ziyade yüklenici firmaya aittir. Şehir hastaneleri ‘yap – kirala - işlet - devret’ mantığıyla yapılan hastanelerdir ve oradaki birçok hizmet yüklenici firmalar tarafından verilmektedir. Daha önce ‘güvenlik problemleri var’ açıklamalarımız yaşanmıştır. Umarım bir daha yaşanmaz. Sağlıkla şiddetlerle ilgili yapılan açıklamalar yapılanlar ayakları yere basmamaktadır. Sağlıklı şiddeti önleme konusunda bakanlıklar da hükümet de samimi değildir. Yasal düzenlemelerin alınması lazım. Alo 184 hattı ile tek personelini şikayet ettiren bakanlık Sağlık Bakanlığı’dır. Bunun iptal edilmesi lazım. Beyaz kod uygulaması vardır ancak bu koda başvuru yapan sağlık çalışanı bin pişman olmaktadır. Çünkü beyaz koda başvuran sağlık çalışanı karakollarda mahkemelerde sürünmektedir. Sağlık çalışanları görevde olan bir memurdur. Hakim gibi savcı gibi. Sağlık çalışanlarının da bu ülkenin vatandaşı olduğu unutulmamalıdır. Onların da haklarının korunması gerekir. Beyaz kod çok işlevselmiş gibi ‘gri koda geçeceğiz’ demesi de ayakları yere basan bir şey değildir. Hastanelerde x-ray cihazları konulmuştur ancak işlevselliği neredeyse sıfırdır. Bunların elden geçirilmesi gerekiyor. Şehir hastanelerin de devasal tesisler olması da güvenlik ve diğer problemleri de beraberinde getirmektedir. Bu sistemden vazgeçilmesi daha denetlene bilir küçük hastanelere ihtiyaç vardır” diye konuştu.

İl Sağlık Müdürlüğü’nün saldırgan ile ilgili bir şikayet olmadığını bildirmesine de yanıt veren Birlik Sağlık Sen Başkanı, “Bize gelen bilgelere göre personel beyaz kod verdi ve ilgili evraklarla başvurularını yaptı. Sağlık müdürlüğümüzün burada kendini savunmasından ziyade saldırganın cezalandırması bunun önünde tedbir alması yönünde girişimlerde bulunması gerekir. Kaldı ki buradaki sorumluluk yüklenici firmaya ait. Burada firmayı savunma çerçevesinde yapılan açıklamayı doğru bulmuyoruz” ifadelerini kullandı.

"BİR KİŞİ SİLAHLA ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK HASTANEYE GELİYOR"

Öte yandan Birlik Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Berna Boran “İzmir Bayraklı Şehir Hastanesinde tüfekli şiddet” başlıklı bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Sağlıkta şiddet haberlerinin yeni adresinin İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi olduğunu aktararak başlayan Berna Boran şu ifadeleri kullandı:

“Yap-kirala-işlet-devret-sistemiyle yani kamu-özel iş birliğiyle yapılan şehir hastanesinin yüklenici firmanın yeterli personel çalıştırmadığı için sürekli hizmet aksaması yaşanmakta! Özellikle acil biriminde ki 5-6 acil servisi bulunmakta; bu acil servislerdeki çalışan arkadaşlarımız, biz güvelik çağırdığımızda buraya 5-6 dk da gelemiyor, geç gelen güvenlik olay meydana geldikten sonra ulaştığında güvenlik gelse ne gelmese ne şeklinde ifadelerde bulunmaktadırlar. Açıldığından bu yana hala bu güvenlik zafiyetinin önüne geçilmemesi hastanede görev yapan sağlık çalışanlarımızı ve bizleri artık daha da fazla endişelendirmektedir.

İddialara göre, elinde silahlı bir şahsın hastanenin 9.Katında bulunan KBB (kulak burun boğaz) servisine. çıkması kabul edilemez. Sendikamız Birlik Sağlık Sen olarak, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi açıldığı günden bu yana, hatta açılmadan hastaneyle ilgili aksaklık ve eksiklikleri basın mensuplarımız aracılığıyla kamuoyuna duyurmaya çalıştık. Tehlikeli silahlı bir kişinin elini kolunu sallayarak hastane içerisinde dolaşması personelleri tehdit etmesi kabul edilemez. Defalarca yüklenici firmanın uhdesinde olan güvenlik ve diğer personel eksikliklerini dile getirdik. Maalesef alınan bir tedbir yok. Sağlık Bakanlığımız, pansuman tedbirlerden vazgeçip, gerçekçi ve etkili tedbirler almalıdır. Tükenmişlik sendromu yaşayan sağlık çalışanlarımızın maruz kaldıkları travmanın sorumluları kim ya da kimlerdir? Sadece hasta (müşteri) memnuniyeti düşünülmemeli, sağlık çalışanlarının da bir insan, anne, evlat olduğunun da bilincine varılmalıdır. Dün akşam yaşanan acı olaya maruz bırakılan tüm sağlık çalışanlarına meslektaşlarıma Şahsım ve sendikam adına geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, bir daha böyle üzücü haberler almamak adına sonuna kadar mücadele edeceğimizin sözünü veriyoruz.”(Cumhuriyet)