Doç. Dr. Mert Ulaş Barut, koronavirüs hastalarının yoğun bakımda yaşadıkları zorlu mücadeleye dikkat çekerek vatandaşları uyardı. Barut, "Yoğun bakımdaki hastaları görseniz 3 yerine 5 maske takarsınız" ifadelerini kullandı. Şanlıurfa'da yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanan ve günlerce yoğun bakımda kaldıktan sonra iyileşen Harran Üniversitesi (HRÜ) Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mert Ulaş Barut, koronavirüsten korunmak için herkesin tedbirlere en üst düzeyde uyması gerektiğini söyledi. Barut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 20 gün önce hastanede çalıştığı sırada hafif terlemenin ardından halsizlik başlaması üzerine eve gittiğini, gece nefes darlığı ve boğulma hissiyle uyandığını belirtti. Evde ağırlaşması üzerine sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldığını anlatan Barut, "Eve sağlık ekipleri gelerek beni hastaneye götürmüş, o anı hiç hatırlamıyorum. Sadece bana söylenen akciğerimin yüzde 70'nin devre dışı kaldığı ve durumumun çok ağır olduğu." dedi. Doç. Dr. Barut, durumumun ağır olması nedeniyle kendisini hemen yoğun bakıma aldıklarını belirterek "O sürecinin hiçbirini hatırlamıyorum. Yoğun bakımda kaldığım sürede uyandığımda bilincim açıldığında kanlı balgam çıkarıyordum, kafamı kaldıramıyordum." diye konuştu. Hastaların entübe olmalarına ve nefes almada sıkıntı yaşamalarına şahit olduğunu anlatan Barut, şöyle konuştu: "Bu, insanı ciddi anlamda etkiliyor. Yoğun bakımdaki hastaları görseniz 3 maske yerine 5 maske takarsınız çünkü orada insanlar nefes alamıyor, insanlar ölümle yüz yüze geliyor hatta bazen düşünüyorsun benim son noktam mı, buraya nasıl düştüm gibi düşünceleriniz oluyor." "Tsunami gibi bütün organları etkiliyor" Ailesinden bazı kişilerin de koronavirüs yakalandığını anlatan Doç. Dr. Barut, sözlerini şöyle sürdürdü: "Koronavirüs ile ilgili birçok yayın okumuştum çünkü ailemin çoğu Kovid-19 geçirmişti. Bunun bir Kovid-19 dalgası değil, bir tsunami olduğunu düşünüyorum. Koronavirüs bütün organları etkiliyor. Sadece akciğeri değil; kalbi, karaciğeri, böbreği yani bütün sistematik dokuları etkiliyor. Bunun yanında yoğun bakım, psikolojinizi zorluyor. Bu psikolojiden ciddi anlamda etkileniyorsunuz. Bir hekim olarak herkese şunu öneriyorum; lütfen dikkat edin. 'Benim hiçbir hastalığım yok, gencim' gibi düşüncelere kapılmasınlar. Benim de hiçbir hastalığım yoktu, düzenli spor yapan biriyim." Doç. Dr. Barut, en küçük belirtide hekimlere başvurulması tavsiyesinde bulunarak "Önemli olan, yoğun bakıma girmemeniz. Eğer yoğun bakıma girerseniz de hekimlerin talimatlarına harfiyen uymalısınız. Şu anda bu duruma gelmem, hekimlerin ve sağlık çalışanların talimatlarına uymam sayesinde oldu çünkü koronavirüs, tsunami gibi her yerinizi vuruyor. Bu hastalık sadece yaşı kriter olarak almıyor; bu virüs bireysel olarak etkiliyor." değerlendirmesini yaptı. "Allah bu hastalığı düşmanıma dahi vermesin." diyen Barut, sözlerini şöyle bitirdi: "Yoğun bakımdan çıkıp servise geldiğimde kendimi yeni doğmuş gibi hissettim. Allah beni aileme ve sevdiklerime bağışladı. Artık plazma için bir adayım." HRÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Deniz de sağlık çalışanlarının büyük özveriyle bu süreçte mücadele ettiğini söyledi. Birçok arkadaşının virüse yakalandığını aktaran Deniz, "Hastanemizde 40'ya yakın arkadaşımız koronavirüse yakalandı ancak Mert hocamız bunların içerisinde en ağır olanıydı. Bu zorlu süreci hep birlikte atlattık inşallah. Şu anda sağlığı normale dönüyor. Hastalarımıza en iyi şekilde hizmet vermeye çalışıyoruz. Bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz." ifadelerini kullandı.