Dava Süreci ve Karar:
-
Dava Konusu: Davacı, 24 Şubat 2022’de atandığı Sağlık Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Daire Başkanlığı görevinden, 19 Ağustos 2022 tarihli işlemle alınarak araştırmacı kadrosuna atanmıştı. Bu işlemin iptali ve özlük hak kayıplarının yasal faiziyle tazmini için dava açtı.
-
İlk Derece Mahkemesi: İdare Mahkemesi, atama işleminde kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun somut gerekçe sunulmadığını, takdir yetkisinin hukuka aykırı kullanıldığını belirterek işlemi iptal etti ve tazmin talebini kabul etti.
-
Bölge İdare Mahkemesi: Bakanlığın istinaf başvurusu üzerine, idarenin takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun kullandığı gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararını kaldırarak davayı reddetti.
-
Danıştay Kararı: Danıştay, davacının görevden alınmasını gerektirecek başarısızlık, disiplinsizlik veya liyakatsizlik gibi hukuken geçerli bir gerekçe sunulmadığını vurguladı. Davacının geçmiş hizmetleri ve görev süreleri dikkate alındığında, işlemin kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olduğu sonucuna varılarak Bölge İdare Mahkemesi kararı bozuldu. Dosya, yeniden karar verilmek üzere mahkemeye gönderildi.
Hukuki Gerekçe: Danıştay, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi uyarınca idareye tanınan takdir yetkisinin, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek kullanılması gerektiğini belirtti. Atama işleminde bu unsurlara uyulmadığının saptanması halinde işlemin iptal edileceği yerleşik içtihatlara dayanak gösterildi.
Karşı Oy: Karşı oy yazısında, idarenin davacıyı görevden alma yetkisinin bulunduğu, ancak hukuk müşaviri geçmişine sahip davacının araştırmacı kadrosuna atanmasının kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olmadığı ifade edildi. Bu nedenle, davacının hizmet geçmişine uygun bir kadroya atanması gerektiği belirtildi.
Sonuç: Danıştay, atama işleminin hukuka aykırı olduğuna hükmederek, memurun özlük haklarının korunması yönünde önemli bir karar verdi. Karar, idarenin takdir yetkisini keyfi şekilde kullanamayacağına işaret ediyor.