<!DOCTYPE html PUBLIC "-//W3C//DTD HTML 4.0 Transitional//EN" "http://www.w3.org/TR/REC-html40/loose.dtd"> <?xml encoding="UTF-8"><html><body><div>Son günlerde yönetim kademesindeki değişim gündeme geldiğinde söylenen cümle seçimlerin kaybedilmesi ile bürokratın ne alakası olabilir. olur yada olmaz diye net bir cümle kuramasak da sahada yaşanları burada özetlemek bir vatandaşlık görevi.</div> <div>Bir sınava girip,girdiği sınav sonucunda mülakatı da alnının akı ile kazanıp, görevini layığı ile yerine getiren, sağa sola çamur atmayan, taşın altına elini koyan ve önceliğim devlet diyen bürokratları elbette aşağıda yazdıklarımın dışında tutuyorum. yönetmek kelimsinin sözlük anlamı "işi çekip çevirme" , yönetişim kelimesinin anlamı ise kuruluşlarda birlikte ve etkileşerek ortaklaşa yönetme anlamına gelmektedir. Sosyal medyanın, basının ve özelikle de internet medyacılığının yayılması ile birlikte artık kurumlarda yönetmeden daha çok yönetişim safhasına geçilmiştir.Çünkü artık hiç bir olay sadece kurumda yaşandığı ile kalmıyor,ilgili ilgisiz her kesimin olay hakkında bilgisi oluyor. O nedenle de sivil toplum kuruluşları da artık yönetişimde ekibin bir parçası haline geliyor. Özelikle sağlık sektöründe sözleşmeli yönetici atama sistemine geçilmesi ile birlikte yönetişim sistemin vazgeçilmezi haline gelmiştir. Bir müracat döneminin dahi olmadığı, atama kriterlerinin net olmadığı, kriterlerin az olduğu bir sistemde atamanız yapılırken neden ben diye sormadıysanız, sanırım görevden alınırken de bürokrasinin seçim kaybedilmesi ile ne alaksı var diyemezsiniz? Sonuçta atanırken bir sınava girmedin, bir proje geliştirmedin, o zaman bürokrat olarak atanma sebebiniz neydi? Sistem dışına ittiğiniz bir kişi, mağdur ettiğiniz bi hasta küçük bir hesapla eşi-çocuğu-ana-babası ve kardeşi kardeşinin eşi ve çocukları ile en az 10 kişiye tekabül edder. O kişde der ki seni atayan sisteme, seni benim başıma amir yapıpda bu şekilde davranmanı sağlayanlar oy moy yok der. Bu şekilde davrandığınız 50 kişi var sayılsa 50*10=500 kişi olur, sayı artıkça ve dillendikçe etkisi de artmaktadır. Bazı illerde 700-800'lü rakamlarla seçim kaybedildi.Sakın unutmayın siz bu göreve gelmek için ugraşırkende bu görevlerde olanlar vardı ve belkide onlar görevini iyi yaptıkları için rekor oylar alınıyordu.</div> <div>Gelelim bir müracaatın dahi olmadığı, sınavın olmadığı,lisans mezunu olmak dışında herhangi bir kriterin olmadığı makamlarda oturanların seçim kaybedilmesine etkilerinin neler olabileceğini sıralayacak olursak;</div> <ul> <li>Her şeyden önce yönetici atanma kriterinin sadece lisans mezunu olmasının yeterli olması</li> <li>Yönetici atamalarında bir müracaat döneminin olmaması, müracaat için başvuranların dilekçesinin dahi alınmaması, biz belirledik denmesi</li> <li>Yönetici atamalarında kurum dışından atamaların yapılması</li> <li>Yönetici atanacakların daha atanmadan olaya yalan ile başlaması, ismi duyulan yönetici adayının benim böyle bir talebim yok, bana göre değil vb. cümleleri sonrası atanmaları</li> <li>Kadın çalışan sayısının çok olduğu sektörde kadın yönetici sayısının tüm yönetici atamalrının içersinde %10'larda kalması, ve sistemi oluşturan yöneticilerin kadın yönetici istemediklerini beyan etmeleri</li> <li>Sağlık Bakım Hizmetleri müdür ve yardımcılıklarına hemşire-ebe- sağlık memuru dışında atamaların yapılması</li> <li>İl içi tayinleri açılmaması, kişiye özel açılması</li> <li>İl-ilçe Sağlık Müdürlüklerinde geçici görevlendirmlerin sonlandırılmaması gibi artarak devam etmesi. Personel talep ettiğinde ihtiyaç yok denilip, hastaneye o gün tayini çıkan personelin ihtiyaç var deyip il-ilçe sağlık müdürlüğünde geçici görev ile görevlendirilmesi</li> <li>Personelin görev alanı dışında çalıştırılması</li> </ul> <div> <ul> <li>Resmi Gazete'ye rağmen birim sorumlularında aranan kriterlere uyulmaması</li> <li>Genelgeye rağmen nöbetsiz birimlerde çalışan personelin seçimi yapılırken 25 yıl ve üzeri çalışan personelin değerlendirilmemesi</li> <li>3600 ek göstergenin sadece hemşirelere verilecek iddası</li> <li>Hekimlerin sekreterleri yokkken, birimlerde sekreter ihtiyacı varken yöneticilerin kapısında 2-3 er sekreter olması</li> <li>Yönetici olarak atanan personelin önüne gelen her soruna bu benim sorunum değil diyerek başından savması</li> <li>Yönetici olarak atana personelin kendi zamanında olan aksaklıklar için dahi 2 yıl önceki yöneticileri suçlaması</li> <li>Yöneticinin daha 1 hafta önce beraber çalıştığı ve görevden ayrılan yönetici arkadaşı ile lgili sürekli olumsuz, iş bilmiyor tarzında yorumlarda bulunması, personelin sisteme ve yönetim ekibine güvenini sarsıyor. Bu durum kurumda dedikodu ve fitne ateşinin yanmasına sebeb olmaktadır. Herkes anladığı, duyduğu kadarını aktarmakta.</li> <li>Temizliğin tam olarak yapılmaması, personelin ve hastaların mağdur olması</li> <li>Yöneticilerin sistemi oturtaması, sorun ile karşılaşıldığında il Sağlık müdürlüğüne topun atılması, personelin çözümsüz bırakılması</li> <li>Yöneticilerin facebook dan adalet dolu paylaşımları, ancak sahada yaşanan haksızlıklar</li> <li>Yöneticilerin mesai saati dışında kuruma ugramaması yada sadece STK temsilcileri ile kuruma gelmeleri</li> <li>Yöneticinin sürekli olarak STK temsilcisi ile samimiyetini dile getirmesi, o varken bana kimse bir şey yapamaz söylemleri, atancakları ben belirlerim tavırları ve sözleri</li> <li>Kurumsal hafızaya önem verilmeden, kuruma yeni başlayan personelin birim sorumlusu yapılması, eğitim, kalite gibi birimlerde görevlendirilmesi</li> <li>Zamanında ödenmeyen personelin özlük hakları (maaş,kiyafet vb.)</li> </ul> </div> <ul> <li>İş bilen kişilerin rakip olma korkusu ile yıpratılmaya çalışılması</li> <li>Yöneticilerin sürekliolarak birlikte çalıştığı personel ile ilgili olumsuz yorumlarda bulunması, kendi eğosunu tatmin etmek için üçük düşürmeye çalışması</li> </ul> </body></html>