HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, bugünkü köşesinde son dönemde gündemde olan kabine değişikliğine ilişkin dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Fatih Altaylı'dan çarpıcı Bakanalar Kurulu yazısı! HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, bugünkü yazısında iktidara yakın yazarların sürekli yazdığı ancak bir türlü gerçekleşmeyen kabine değişikliğine ilişkin "Ha bugün ha yarın diye diye aylardır her gün kabine yazıp duruyorlar. Onlara inat kabine de bir türlü değişmiyor." değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca Altaylı kabine değişikliğine ilişkin ise dikkat çeken duyumunu şu şekilde paylaştı, "Sektörün sorunlarını paylaşıp destek istemeye. Bakan’ın kendilerine gösterdiği ilgiden ve konulara olan hakimiyetinden ve kendilerine verdiği destekten çok etkilenmişler. Bakan sorunların çözümü için hemen devreye girmiş, ilgili kurumları aramış, randevularını almış ve kendilerini uğurlarken “Gelişmelerden beni haberdar edin” demiş ve eklemiş, “Ağustos’ta yeniden görüşelim. Tabii o gün burada mı olurum onu da kesin söyleyemem.” Benim de duyduğum budur." Altaylı'nın bugünkü köşe yazısısında ilgili bölüm ise şöyle; Bazı yazarlar var, iktidar partisine çok yakın oldukları iddiası ile yazıyorlar. Neredeyse “Bir iktidara şah damarından yakınız” diyecek kadar iddialılar. Yazdıkları genelde pek tutmasa da, sallamaları sıklıkla boşa gitse de bu iddialarından vazgeçmeye niyetleri yok. Bu taife bir süredir kabine değişikliği üzerine yazıp duruyor. Ha bugün ha yarın diye diye aylardır her gün kabine yazıp duruyorlar. Onlara inat kabine de bir türlü değişmiyor. Benim ise iktidarın merkezlerine böyle bir yakınlığım yok. O yüzden de kabine değişecek, o gidecek bu gelecek diye iddialı söylemler ortaya koyamıyorum. Ancak benim de kulağım delik. Geçenlerde bir grup çok önemli bir bakanı ziyarete gitti. Sektörün sorunlarını paylaşıp destek istemeye. Bakan’ın kendilerine gösterdiği ilgiden ve konulara olan hakimiyetinden ve kendilerine verdiği destekten çok etkilenmişler. Bakan sorunların çözümü için hemen devreye girmiş, ilgili kurumları aramış, randevularını almış ve kendilerini uğurlarken “Gelişmelerden beni haberdar edin” demiş ve eklemiş, “Ağustos’ta yeniden görüşelim. Tabii o gün burada mı olurum onu da kesin söyleyemem.” Benim de duyduğum budur. Yazının tammamı için tıklayınız