Koç Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi olarak görev yapan Türk Hemşireler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Sevilay Şenol Çelik'e pandeminin gölgesinde geçen Hemşireler Haftası’nda son durumu ve hemşirelerin neler yaşadığını sorduk.  Sahadan edindiği tüm bilgileri ve binlerce hemşirenin sesi olarak konuşan Çelik şu bilgileri paylaştı:

“Şu anda meslektaşlarımız aşırı iş temposu altında, fazla mesai ve uzun çalışma saatleri ile çalışmaya devam ediyor. Oldukça yorgunlar, tükendiler. Bizi en çok tüketen de sesimizin duyulmayışı, duyulan sese duyarsız, kayıtsız kalınış oldu.”

Prof. Dr. Sevilay Şenol: Değerimiz bilinmiyor
Türk Hemşireler Derneği Başkanı Prof. Dr. Şenol, çarpıcı verileri gözler önüne serdi. Binlerce hemşirenin sesi olarak konuşan Prof. Dr. Sevilay Şenol, gerekli değeri görmemekten yana dertli…

N KİŞİYE 2 HEMŞİRE DÜŞÜYOR

“Türkiye'de yaklaşık 1 milyon 60 bin sağlık personeli bulunuyor. Bunun yaklaşık 218 bine yakını hemşireler. Sayı yeterli değil. Çünkü birçok gelişmiş ülkede 1000 kişiye düşen hemşire sayısı 8-10 arasında değişirken ülkemizde bu oran sadece 2. Hemşire açığı sıkça dile getirilse de atama bekleyen hemşire halen 100 bini buluyor. Pandemi de yoğun bakım üniteleri açılıyor, hasta sayıları artıyor ancak hastalara 24 saat birebir bakım veren hemşire sayısı değişmiyor.

HEMŞİRELERİN 10 ANA SORUNU

“Sağlığı korumak yerine hastaneler yapmanın ve hemşireleri hastanelere kapatmanın sonuçlarını bugün yüksek bulaş oranı, dolu hastaneler ve yoğun bakımlar olarak yaşıyoruz” diyen Sevilay Şenol Çelik Türk Hemşireler Derneği'nin sahada çalışan hemşirelerin sorunlarını 10 başlıkta şöyle sıraladı:

– Ülke koşullarına göre en fazla 12 saat çalışmamız gerekirken 16- 24 saat gibi uzun mesailerde çalıştırıldık hala çalıştırılıyoruz.

– Hemşire başına düşen hasta sayısı çok yüksek. 3. basamak yoğun bakım ünitelerinde bir hemşire 1 ya da 2 hasta bakması gerekirken, bizler 6-10 hastaya bakmak zorunda kaldı.

– Yoğun bakım deneyimi ve eğitimi olmayan hemşireler, eğitim verilmeden yoğun bakım ünitelerinde çalıştırıldı.

– Yeni işe başlayan hemşireler, yoğun bilgi, beceri gerektiren yoğun bakım ünitelerinde çalıştırıldı.

– Hemşire ucuz sağlık insan gücü olarak görülmeye devam ediyor.

– Yöneticiler tarafından mobinge maruz kaldık.

– Hakim sendikaya ya da yönetime yakın sağlık çalışanları kayrıldı.

– Kronik hastalığı olan meslektaşlarımız, Covid-19 yoğun bakım ünitelerinde ve servislerinde çalıştırıldı. Covid-19 belirtileri varken çalışmak zorunda bırakıldık.

– PCR testi pozitif çıkmasına rağmen yönetim tarafından bilgi verilmedi ya da nöbetini bitir sonra karantinaya alırsın kendini dendi.

– Öncelikle yaşam hakkımızı korumakta zorlanıyoruz.  Aşırı çalışma temposu, iş yaşamımızdaki virüsle sürekli maruziyet nedeniyle tekrar tekrar enfekte olan meslektaşlarımız var.

Talepleri neler?

1 – Koruyucu sağlık hizmetlerine yatırımın artırılması.

2 – Uluslararası standartlara uygun çalışma koşul ve ortamlarının ve sağlık sistemlerinin pandemi gibi olağanüstü durumlara hazır olması.

3 – Toplumun sağlık ihtiyaçlarını karşılayacak yeterliliklere sahip yeterli sayıda hemşire işgücünün sağlanması.

4 – Hemşirelerin görev yetki ve sorumluluklarını, hemşire olmayan sağlık çalışanlarına açan uygulamaların bir an önce sonlandırılması.

5 – Hemşirelerin hemşirelik yasa ve yönetmelikleri doğrultusunda çalışması.

6 – Çalışma ortamlarının baskı ve şiddetten acilen arındırılması.

7 – Özlük hakları düzenlemelerinin gerçekleştirilmesi.

8 – Covid-19'un illiyet bağı aranmadan meslek hastalığı, Covid-19 nedeniyle yaşamını yitiren sağlık çalışanlarının şehit kabul edilmesi.

9 – İş güvencesiz 4/B ve 4/C çalışma kadrolarının, 4/A kapsamına alınması.

10 – Hemşirelik eğitiminin iyileştirilmesine yönelik yatırımlar yapılması.

AMANSIZ BİR MÜCADELE VERİYORLAR

Sabah erken saatlerde hastaneye gelen hemşireler öncelikle olarak giyinme odalarına giderek maske, tulum, gözlük ve daha birçok koruyucu ekipmanlarını giyiyorlar. Coronavirüs hastalarının olduğu odaları gezerek, her gün rutin olarak hastaların ateş, nabız ve diğer kontrollerini yapıyorlar. Hemşireler coronavirüse karşı amansız bir mücadele veriyor. Öte yandan virüsün ailelerine temas yolu ile bulaşma riskine karşılık vakanın görüldüğü ilk günden bu yana ailelerinden uzak kalmaya da çalışan sağlık kahramanları bu süreçte fiziksel yorgunluğun yanı sıra psikolojik olarak da yıpranıyor.

Canan Güngör (50) Konya Şehir Hastanesi'nde hemşire.

İKİ KEZ ÜST ÜSTE CORONAYA YAKALANDIM

İlk zamanlar büyük belirsizlik vardı. En çok aileme bulaşmasından korktum. Eşim ve oğlum memlekete gittiler. 6 ay önce iki kez üst üste coronaya yakalandım. Sırt ağrısından bağırarak ağladığımı unutamıyorum. 7/24 hastalarla birlikteyiz ama görmezden gelinip yok sayılıyoruz. İş bırakma serbest olsa çoğu hemşire iş bırakacak duruma geldi. Soğutuluyorlar. Asgari ücret 2 bin 825 lira. Lisans mezunu yeni işe başlayan bir hemşirenin maaşı 2 bin 826 lira. Arada 1 lira var. Benim meslekte 23. yılım. Doktora yapıyorum benim maaşım 3 bin 400 lira. Sağlık Bakanımıza hemşireler ve Covid 19' un meslek hastalığı olarak kabul edilmesini soruyorlar. “Bu bizim görev alanımız içinde değil” diyor. Kime soralım. Tarım bakanı mı bilecek?

İbrahim Baykal (32) evli 3 çocuklu. Kırşehir Eğitim Araştırma Hastanesi'nde görev yapıyor.

Aileme merdivenden el sallıyordum

Pandemiden ilk vakalar gelmeye başladığında 2 ay eve gitmedim öğretmenevinde kaldım. Çocuklarım yaşlı anne ve babam da vardı. Küçük çocuğun baba demeyi yeni öğrenmişti emeklemesini göremedim. Süreç çok zordu. Haftanın belli zamanlarında  ailemin yaşadığı apartmana gidip merdiven boşluğundan birbirimizi bakıyorduk. 2 kez corona geçirdim. Anne babam hastanede yattı. Halen gerekli değeri gördüğümüzü düşünmüyorum. Koşullarımızda kalıcı iyileşme istiyoruz.

En yakınlarımız onlara emanet

Yoğun bakımda ya da normal odada tedavi gören coronavirüs hastaları aileleriyle görüşemiyor. Tek gördükleri kişiler tedavilerini ve bakımlarını üstlenen hemşire ve doktorları. Büyük fedakarlıkla çalışan hemşireler ziyaretçi yasağı olduğu için hastaları yakınlarıyla telefonlardan görüntülü görüştürerek moral veriyor.

Editör: TE Bilisim