Bugünlerde Yeni Şafak gazetesi yazarlarından hükümete sürekli uyarılar yapılıyor. Yazarlar bazı gerçekleri tonunda ve tadında yapmaya çalışsalar da yaşananların kavranmadığından ve ders alınmadığından dertliler.

Yeni Şafak yazarı Ersin Çelik de AK Parti tabanında "iştahsızlık, isteksizlik, tepkisizlik" gördüğünü belirterek fahiş fiyatlara dikkat çekti. Daha önce de İsmail Kılıçarslan'dan kritik uyarılar gelmişti. Ahmet Ünlü ise sürekli uyarılarda bulunuyor.

Bu çerçevede Çelik, "AK Parti seçmenindeki isteksizlik, iştahsızlık, sahiplenmeme marketten çıkarken başlıyor." düşüncesini dile getirdi.

Söylem üretememenin yanıtını ‘hizmete/projeye doymak’ olarak koyamayız

Çelik yazısında, "Fakat söylem üretememenin yanıtını ‘hizmete/projeye doymak’ olarak koyamayız. 'AK Parti seçmeni hizmetleri neden sahiplenmiyor? İstanbul’daki CHP seçmeninin bir ibriğe verdiği değeri Çanakkale Köprüsü’ne neden vermiyor?' serzenişinin yanıtı 'Çıtayı çok yükseltti, vatandaşı heyecanlandırmıyor' olamaz yani. Aksine “Hizmetler tamam ama bana dokunduğunu hissetmiyorum” diyenlere kulak vermek gerekiyor. Dokunan, yani aslında dokunmayan tarafın ekonomi olduğunu hepimiz biliyoruz. AK Parti seçmeni elbette Boğazları birleştiren köprüleri, Edirne’den Kars’a tüm ülkeyi baştan aşağıya saran yeni yolları, savunma sanayiindeki atılımları, yerli otomobili, İHA’ları, SİHA’ları görüyor. Gurur duyuyor. Alkışlıyor da. Fakat marketlerde ve çarşı-pazardaki fahiş fiyatlar bu devasa projelerden önce gelip dokunuyor kendisine. İsteksizlik, iştahsızlık, sahiplenmeme de tam burada, marketten çıkarken başlıyor. Devletler, hükümetler, yatırımcılar uzun vadeli planlar yaparlar. Vatandaş ise an’ı yaşıyor. Anlık çözüm istiyor." değerlendirmesini yaptı.

Bir kişi de çıkıp “Allah’ını seven defansa gelmesin artık” demiyor

Çelik şu ifadeleri kullandı: "Sosyal medyanın en kıymetli, en samimi, en gerçek tarafı olan içerik üretimi ihmal edildi. Üzerine düşülmedi. İçerikten kastım ise sivil, karşılığı olan, izlenen, paylaşılan türde olanlar. AK Parti tabanına hitap edecek, motive edecek, cesaretlendirecek, defansta çakılı bırakmayacak, yalancıyı, sahtekârı, kumpasçıyı, FETÖ’cüyü bir paylaşımla duman edecek kaç tane içerik üreticisi var? Yeri gelmişken sorayım aklınıza kimler geliyor? Benim aklıma, Almanya’dan buralara yeten ‘Cumhur Frankfurt’tan ötesi gelmiyor. Herkes defansta. Bir kişi de çıkıp “Allah’ını seven defansa gelmesin artık” demiyor.

AK Parti kitlesi Twitter’da hem söylem geliştiremedi hem de artık oyalanıyor

Peki, Cumhur’un tam karşısına kimleri koyarsınız diye sorsam? Tek kalemde on kişi yazılır değil mi? Twitter dışına çıkarsanız bu sayı katlanır. Siyaset nedense Twitter’dan ibaret görülüyor. Doğru, ülkede tüm politik tartışmalar Twitter’da üretiliyor. Peki ya diğer mecralara yansımaları? Şunu fark ettim, Twitter’da tartışmalar hızla Instagram’a kayıyor. Bu gözlemimi Yeni Şafak’ın sayfası üzerinden yapıyorum. 600 bin takipçisi var ve siyasi polemik ve politika içerikli paylaşımları diğer içeriklerden dört-beş kat fazla etkileşim alıyor. Türkiye’de 40 milyondan fazla Instagram kullanıcısı var ve burası eğlenceli içerik deryası. Fakat öyle görünüyor ki hızla politikleşecek. Gençler gündemi burada yorumluyor. Sadece politik içerikler üreten çok büyük takipçili fenomen hesaplar var. İnanılmaz izleniyor ve yorum alıyorlar. İzlenme bir yana yorum alıyorlarsa karşılığı var demektir. Demem o ki; AK Parti kitlesi Twitter’da hem söylem geliştiremedi hem de artık oyalanıyor. Ya da muhalefet kanadı, iktidar gençlere ulaşmasın diye gündelik tartışmaları Twitter’da çıkarıp gündemi buraya hapsedip tüm enerjiyi tüketiyor. Bu meseleyi, bu eksikliği seçimler yaklaştıkça yine Twitter’da çokça tartışacağız."

Editör: TE Bilisim