Koronavirüste günlük vaka sayıları 30 binlere, günlük ölüm rakamları 200’lere çakılıp kaldı. Her gün uyarı üstüne uyarı yapılsa da vakalar bir türlü düşürülemiyor. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu vakaların düşmemesinin nedenini madde madde açıkladı.

Türkiye koronavirüsle mücadelede son dönemde vaka ve ölüm sayılarını bir türlü azaltamıyor. Sağlık Bakanı Farettin Koca başta olmak üzere her gün her saat 'aşı olun, tedbiri elden bırakmayın' uyarıları yapılıyor. Ancak bunun bir etkisi olmadığı görülüyor. Vaka ve hastaneye yatışta gençlerde çok dikkat çeken bir artış var. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, günlük vaka sayılarının 30 binlere, ölüm rakamlarının 200’lere çakılıp kalmasının nedenlerini Bilim Kurulu üyeleri ve uzmanlarla konuşarak yazdı. İşte o nedenler...

Rakamları çivileyen ilk 4 yanlış

1. TOPLUMSAL HAREKETLİLİK ARTTI: İşe, okula, çarşıya, pazara dönüşler arttı. Bu zaten olması gereken bir durumdu, öyle de olmalıydı. Hareketlilik artınca bulaş da hızlandı.

2. “KANIKSAMA” VE “YOK SAYMA” YANLIŞI VAR: Uzayan her toplumsal sorunda olduğu gibi pandemide de “Biz ne yaparsak yapalım bu zaten böyle gidecek” ve “Olanlar zaten oldu, virüs bundan sonra bana ciddi bir zarar vermez” şeklindeki yanlış düşünceler de önemli bir sorun.

3. “BANA BİR ŞEY OLMAZCILAR” ÇOĞALDI: Dışarıda, özellikle ortak mekânlarda uyulması gereken ortak tedbirlere gerekli dikkati gösterenlerin sayıları hızla azalıyor. Maskeler önce çeneye inmişti, şimdilerde “kol/pazu bandı(!)” görevi üstleniyor. Düzenli dezenfektan kullananların, fiziksel mesafeye uyanların sayıları da düşüyor.

4. AŞILAMA HIZI VE SAYISI ÇOK DÜŞÜK: İlk günlerdeki o muazzam “aşı heyecanı” neredeyse dibe vurmuş durumda.

Vakaları 30 binlerde sabitleyen ikinci 4 yanlış

1. OKULLARDAKİ ÖNLEMLER YETERLİ DEĞİL: Özellikle öğretmenlerdeki aşılama oranlarının yüzde 90’ların altında olması mühim bir tehdit.

2. DOZ GECİKİYOR: 2 doz Sinovac yaptıranların 3. dozları hâlâ yeterince yapılmadı. Bir doz Sinovac yaptıran ama ikinci dozu aradan neredeyse 8 ay geçmesine rağmen hâlâ yaptırmadığı bilinen milyonlarca “bağışıklığı kuşkulu” 60 yaş üzeri vatandaşımız var.

3. DELTA’NIN BULAŞICILIĞI ÇOK YÜKSEK: Şu kesin: Eğer salgın bir an önce kontrol altına alınmazsa bizde de başka ülkelerde de yeni ve muhtemelen Delta’dan daha tehlikeli varyantlar ortaya çıkabilecek. Hâkim virüs olduğu kesinleşen Delta varyantının bulaşıcılığı ise başlangıçtaki orijinal virüse oranla neredeyse 7-8 kat daha fazla. Bu sorun özellikle gençler ve çocuklar arasındaki bulaşı hızla arttırıyor. Vakaların neredeyse yarıdan fazlasının 30 yaş altında olmasının başlıca nedeni de zaten bu.

4. SALGIN YORGUNU OLDUK: Haklıyız! Salgın bizi sadece ekonomik ve sosyal yönden değil, ruh sağlığı bakımından da ciddi ölçüde örseledi. Neticede de bu gibi durumlarda her zaman yapıldığı gibi ya “Ne olacaksa olsun kardeşim, bıktım artık!” ya da “Bana şimdiye kadar bir şey olmadı, bundan sonra da bir şey olmaz” şeklinde yanlış düşünceler devreye girdi.

Yeni bir kapanma ve yüz yüze eğitime ara kesinlikle olmamalı

Sadece vatandaşların değil, salgını yönetenler, sağlıkçılar dahil herkesin salgın yorgunu olduğunu belirten Osman Müftüoğlu, bunun da motivasyon kaybına neden olduğunu belirtip uzmanların 4 uyarısını şöyle sıraladı:

- Yeni bir kapanma asla olmamalı.
- Sosyal ve ekonomik çarklar dönmeye devam etmeli.
- Okullarımızda eğitim kesintisiz ve aralıksız sürmeli.
- Ve bütün bunların başarılabilmesi için toplumda yeniden ve farklı bir “motivasyon rüzgârı” oluşturulmalıdır.

Editör: TE Bilisim