Kamuda Sözleşmeli ve kadrolu olarak istihdam edilen kamu görevlilerinin özlük hakları arasındaki uçurumun mali ve sosyal boyutta giderek büyümesi çalışanları her geçen gün mağdur etmekte. Enerji Bir-Sen’in açmış olduğu davayla birlikte 4/B sözleşmeli olarak istihdam elinden kamu görevlilerinin kadroya geçirilmeleri için emsal niteliğinde olacak.

Enerji Bir-Sen, Ankara İdare Mahkemesine yapılan dava başvurusunda Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünde 4/B sözleşmeli olarak görevli bir üye üzerinden gidilerek, ilgili üyenin 3 yıllık görev süreni tamamlaması ve gerekli şartları taşımasının göz önünde bulundurularak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B bendinden 4/A bendi kapsamına alınmasını ve kadroya geçirilmesini talep etmiştir. Enerji Bir-Sen’in yapmış olduğu dava başvurusunda geçen talebi mahkemece haklı bulunursa çıkacak karar kadro bekleyen yüzbinlerce sözleşmeli personeli de etkileyecek.

Kamuda hizmet veren 3,5 Milyon kamu görevlisinin içinde yaklaşık 500 bin sözleşmeli personel bulunduğunu ifade eden Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul “Sözleşmeli personel, işe alınmasından istihdam edilme biçimine, yaptığı işten çalıştığı ortama kadar kadrolu personelle aynı konumda olmasına rağmen özlük hakları bakımından kadrolu personelle arasında çok büyük dezavantajlar bulunmakta. En önemli fark iş güvencesinin olmayışı. Sözleşme bittiğinde kurum isterse yenilemeyebiliyor. İş güvencesiz kamu hizmeti kamu görevlisinin büyük bir stres kaynağı. Bunun en yakın örneğini de son yerel seçimlerde gördük. Bazı belediyeler siyasi gerekçelerle kıyım boyutunda sözleşmeli personeli işten çıkardı. İş güvencesi kamu hizmetlerinin temel direğidir. Bu işleyiş kamu görevlilerine verdiği zarar kadar devleti de yıpratıyor” dedi.


 SÖZLEŞMELİ VE KADROLU ARASINDAKİ FARKLAR ADALETSİZLİĞE NEDEN OLUYOR

Sözleşmelilerin sosyal güvenceden gelir vergisine, kademe derece ilerlemesinden görevde yükselme sınavına kadar birçok konuda negatif farklılıklara maruz bırakıldığını belirten Tonbul “Düşünün ki aynı kurumda aynı odada görev yaptığınız arkadaşınız yıllar içinde kademe derece ilerlemesi alıyor, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarına girebiliyor, kariyer yapma imkanı buluyor, siz ise emekli olana kadar aynı yerde kalmak zorunda bırakılıyorsunuz. Oysa siz de KPSS’yle atandınız, mülakata girdiniz, aynı eğitim seviyesine sahipsiniz. Sırf sizin girdiğiniz alımda kadrolu değil de sözleşmeli alım yapıldığı için bunun bedelini emekli olana kadar sırtınızda taşımak zorunda bırakılıyorsunuz. Biz burada bir adalet göremiyoruz. Dönem dönem çeşitli gerekçelerle sözleşmeden kadroya geçişler oldu. Önceki sözleşmeliler hangi gerekçelerle kadroya alınabiliyorsa mevcut sözleşmeliler de hakları olan kadroyu almalılar. Biz ENERJİ BİR-SEN olarak yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz. Son olarak da bu talebimizi yargıya taşıdık. Açtığımız dava, sözleşmeli personel olarak istihdam edilen arkadaşlarımız için emsal niteliğinde. Talebimiz sözleşmeli istihdam modelinin kamudan tamamen kaldırılması yönündedir” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim