İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunulan dava dilekçesine göre olay şöyle gerçekleşti: Musa Uyar'ın babası Hasan Uyar (79) koah hastalığı nedeniyle hastaneye yatırıldı. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) babasının tedavisinde kullanılmak ve daha sonra iade edilmek üzere, Uyar'ın zimmetine tedavi sırasında kullanılması için solunum cihazı verdi. Solunum cihazı 22 Şubat 2017 tarihinde davalı hastaneye teslim edildi ve aynı gün Hasan Uyar hastanede vefat etti. Babasının vefat etmesi üzerine Musa Uyar, hastaneden solunum cihazını istedi ancak hastane yönetimi cihazın çalındığını söyleyerek iade işlemi yapmadı. Musa Uyar da bunun üzerine karakola giderek şikayetçi oldu, davalı hastaneye noter üzerinden ihtarname çekti. İhtarname 2017 yılında tebliğ edilmesine rağmen davalı şirket Uyar'a hiçbir ödeme yapmadı. SGK Uyar'dan cihazın iadesini, iade olmayınca da cihazın bedelini talep etti. Uyar, SGK'ya 15 bin 800 lira değerinde cihaz almasının ardından, hastanenin kusurlu olduğu gerekçesiyle yasal yollara başvurdu.

HASTANE GÜVENLİK ŞİRKETİNİ SUÇLADI

Dava İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 18 Nisan 2017'de görülmeye başladı. Davalı hastanenin avukatı dilekçesinde solunum cihazının davacıya teslim edilmek üzere özel bir güvenlik şirketinin çalışanına teslim edildiğini, güvenlik görevlisinin cihazı teslim aldıktan sonra çalındığını kabul ettiğini belirtti. Hastane avukatı, Musa Uyar'ın iddialarından hastanenin sorumlu olmadığını öne sürerek kendileri hakkındaki davanın reddine karar verilmesini ve söz konusu özel güvenlik şirketi hakkında ihbarda bulunmasını talep etti. Özel güvenlik şirketinin avukatı da söz konusu cihazın zimmet tutanağı bulunmadan sözleşmeye aykırı bir şekilde verildiğini, sorumluluğun hastaneye ait olduğunu güvenlik şirketinin kusuru olmadığını ileri sürerek davanın reddedilmesini istedi.

BİLİRKİŞİ RAPORUNDA CİHAZIN DEĞERİ 24 BİN LİRA

Mahkeme, 22 Nisan 2021 tarihinde davayı karara bağladı. Mahkeme, 2020 yılında dava dosyasına gelen bilirkişi raporuna göre söz konusu cihazın 24 bin lira değerinde olduğu, davacı Musa Uyar'ın ödemiş olduğu cihaz ücretine dair faturaların makul ölçüler içerisinde kaldığı ve ikinci el cihaz bulmanın her zaman mümkün olamayacağı gibi olsa dahi SGK'nın kabul edebilmesinin mümkün olamayacağı gibi hususları dikkate aldı. Mahkeme söz konusu cihazın SGK'ya teslim edilmesi amacıyla davacının cebinden 15 bin 800 lira para çıktığını kararında belirtti.

DOSYA İSTİNAF AŞAMASINDA

İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi davanın kabulüne karar vererek solunum cihazı için ödenen 15 bin 800 lira paranın ve 161 lira 20 kuruş değerindeki ihtarname ücretinin 2017 yılından beri yasal faiziyle hastane tarafından Musa Uyar'a geri ödenmesine karar verdi. Dava dosyası ise şu an bir üst mahkeme olan istinaf aşamasında olduğu öğrenildi.

"CİHAZI SGK'YA TESLİM ETMEK İÇİN İSTEDİK

Davaya ilişkin açıklama yapan Musa Uyar, 2017 yılının şubat ayında babasının hastalandığını, özel bir hastaneye sevk edildiğini ve SGK'nın vermiş olduğu solunum cihazını hastaneye verdiklerini belirterek "Rahmetli babam 17 gün hastanede kaldıktan sonra vefat etti. Vefat edince biz bu cihazı SGK'ya teslim etmek için istedik. 3 sefer istememize rağmen bize bu cihaz geç saatlere kadar verilmedi. En sonunda hastanenin çalışan bir görevlisine veriliyor, hastane personeli de bunu bir yere bırakıyor ve bize cihazın çalındığını beyan ediyorlar. Akşam polis geldi, ifademizi verdik ve şikayetçi olduk" dedi.

"HASTANE 36 KAMERADAN 35 KAMERANIN BOZUK OLDUĞUNU SÖYLEDİ"

Mağdur olması nedeniyle dava sürecini başlattıklarını dile getiren Uyar, "Sonuçta babamızı kaybettik, arkasından SGK'nın bana zimmetlediği cihaz çalındı. Bu cihaz sadece trakeostomi hastasının işine yarar başkasının işine yaramaz. Hastanenin dediği şey şu '36 tane kamera var 35 tanesi arızalı' böyle bir saçmalık olamaz. O gün biz hastanede ne bir başhekim bulabildik, ne bir hastane müdürü bulabildik. Yani hiçbir yetkili bulamadık" şeklinde konuştu.

"SUÇLU DURUMA DÜŞTÜM"

Uyar şöyle devam etti: "Her şeyden önce insanın bir babasını, atasını kaybetmesi ardından böyle bir mağduriyetin yaşanması çok üzücü bir olay. Ben maddi değil de manevi olarak çok etkilendim. Hala bunun psikolojisi içerisindeyim. Ben yandım demeyeyim de ben çok mağdur oldum. Ben bir yandan haklıyken haksız durumuna böyle suçlu durumuna düştüm. SGK'ya gittiğimizde hasta iyileştiğinde ya da vefat ettiğinde bir ay içinde cihazı teslim etmemiz yönünde anlaşmamız olduğunu söylediler. Durumu anlattığımızda SGK deprem, yangın, sel gibi mücbir sebepler olmadığı sürece beni sorumlu tutacağını söylediler. Adamlar da haklı. Cihaz başka bir hastada kullanılacak ya da başka bir şekilde değerlendirilecek."

"HEM HASTAMIZI KAYBETTİK HEM DE CİHAZI KAYBETTİK"

Dosyanın istinaf aşamasında olduğuna da değinen Uyar, "Hala da mağduriyetim çözülmedi. Yerel mahkeme beni haklı buldu. Benim mağduriyetimin giderilmesi konusunda karar çıktı ama hala mağduriyetim giderilmedi. Bir üst mahkemenin kararını bekliyoruz" dedi. Uyar, SGK'ya cihazı aldıklarını fakat psikolojisinin kötü etkilendiğini vurgulayarak "Hem hastamızı kaybettik hem de cihazı kaybettik. Cihazla ilgili böyle bir mağduriyet yaşanınca da daha da yıkıldık. O yüzden ben kesinlikle özel hastanede böyle olan şeylere vatandaşların dikkat etmesini istiyorum" diye konuştu. Kendisinin engelli olduğunu belirten Uyar, yerel mahkemenin kararıyla ilgili "İnşallah faiziyle öderler. O konuda devletimize güveniyoruz" dedi.

Editör: TE Bilisim