Ukrayna’daki savaşın kısa bir sürede sonlanması kolay görünmüyor. ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere birçok merkez bankası enerji ve gıda fiyatlarındaki rallilerle artık geçici olmaktan çıkan enflasyona odaklanmış durumda. Fed’in önceki akşam açıklanan mart toplantısı tutanakları şahin politika yapıcıların sözünün geçeceği bir döneme girildiğini teyit eder nitelikte. Tutanaklar ‘birçok’ Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyesinin önümüzdeki aylarda 50’şer baz puan faiz artırımına hazırlandığını, yıl sonuna federal faiz oranının yüzde 2,4’e kadar çıkabileceğini ve bilanço küçültme sürecinin beklentilerin çok üzerinde ayda 95 milyar dolar olacağını gösterdi. Birçok uzmana göre 1 yıl devam etmesi durumunda Fed bilançosunu 1,1 trilyon dolar küçültecek olan ve faiz artışlarıyla borçlanma maliyetlerini yükseltecek bu süreç doları destekleyecek.

Dünya'da Hilal Sarı'nın haberine göre; Dolar endeksi yıl başından bu yana yüzde 4, son 1 yılda ise yüzde 8 yükselmiş durumda. Fed tutanakları sonrası ise endeks 99,75 düzeyi ile Haziran 2020’den bu yana en yüksek düzeyi gördü. ING analistleri Fed tutanakları sonrası bir müşteri notunda “Bilanço küçültme hızı 2017-19 döngüsünde gördüğümüz bilanço küçültmenin yaklaşık iki katı hızında. Fed’in frene hızlı bastığı anlaşılıyor, bu da dolar için pozitif ” değerlendirmesini yapıyor. Citi stratejistleri de Fed ve ECB arasındaki para politikası farklılaşmasının kısa vadede dolar endeksindeki direnci destekleyeceği görüşünde ve “Yüksek enflasyon kalıcı ve şahinler sürücü koltuğuna geçti. Bu dolar endeksini Euro ve Japon yeni karşısında destekler” diyor.

"Sıkılaşma ABD'yi resesyona sokar"
Sıkılaşmanın hız kazanmasıyla birlikte ekonomistler bunun büyümeye zarar verebileceğine ilişkin açıklamalar da yapmaya başladı. ABD ekonomisi için ilk resesyon öngörüsü yayınlayan büyük banka Deutsche Bank oldu. Banka ekonomistleri “Artık Fed’in yumuşak iniş hedefl emediğini görüyoruz. Aksine beklenenden çok daha agresif bir parasal sıkılaşma olmasını ve bunun ekonomiyi resesyona iteceğini öngörüyoruz” diyor. Bankanın öngörüsü Fed’in 50’şer baz puan artışlarına paralel borçlanma maliyetleri için gösterge niteliği taşıyan 10 yıllık ABD Hazine tahvilinin getirisinin 2023 yazı itibariyle yüzde 3,3’e çıkacağı. Hisselerde ise yüzde 20’lik bir düzeltme tahmini yapılıyor. Banka ABD ekonomisinin 2023’ün son çeyreğinde ve 2024’ün ilk çeyreğinde daralacağını tahmin ediyor. Geçen aya kadar yüzde 3,6 olan işsizlik oranının ise 2024’te tekrar yüzde 5’in üzerine çıkması bekleniyor. Bankanın CEO’su Christian Sewing salı günü de Alman Bankalar Birliği başkanı olarak yaptığı açıklamada “Rus petrol ve doğalgaz tedarikinin durması halinde Almanya ekonomisinin resesyona girmesinin kaçınılmaz olduğunu” söylemişti.

“Fed zayıf büyümeyi önemsemeyebilir”
Pictet Wealth Management kıdemli ekonomisti Thomas Costerg da sıkılaşmanın büyümeyi zedeleyebileceği görüşlerine katılıyor ve “Endişem Fed’in zayıf büyümeye beklendiği kadar hassas olmayacağı” diyor. Moody’s ve Goldman Sachs gibi ABD’li kurumların da resesyon riskinin arttığına dair açıklamaları var. JPMorgan CEO’su Jamie Dimon da pazartesi günü yazdığı yıllık hissedar mektubunda “Savaş ve yaptırımlar küresel ekonomiyi yavaşlatacak - ve durum hızla kötüleşebilir” uyarısı yaptı. Dimon, yaşanan gelişmeleri küresel ekonomiyi resesyona götüren 1973 petrol ambargoları dönemine de benzetti.

"Le Pen zaferi pariteyi 1,05'e düşürür"
Ukrayna savaşından olumsuz etkilenen Euro için ise görünüm, Avrupa Merkez Bankası (ECB) şahinleşmedikçe daha negatif duruyor. ECB’nin dün yayınlanan 10 Mart toplantısına ilişkin notlarda beklenenden daha şahin bir tutum görülmesi, paritesi gün içinde düştüğü bir ayın en düşüğü olan 1,08 düzeylerinden tekrar 1,09’un üzerine çıkardı. Tutanaklara göre ECB yönetimi toplantıda faizleri artırmak için koşulların oluşup oluşmadığını tartışmaya başladı. Ancak birçok uzman Fransa’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aşırı sağ Marine Le Pen’in kazanması durumunda Euro’da sert düşüşler olabileceğini belirtiyor. Le Pen son haftalarda anketlere göre oyunu yüzde 21,5’e yükseltti. Macron’un oyu ise yüzde 26,5’e gerilemiş durumda. 24 Nisan’da gerçekleşecek 2. turda Le Pen sürpriz şekilde oyunu artırabilir ve yarışın kıyasıya geçeceğine kesin gözüyle bakılıyor. İsviçre merkezli Credit Suisse Le Pen zaferinin euro/ dolar paritesini 1,05’e düşürebileceğini söyleyen kuruluşlardan. MUFG da Le Pen’in kazanmasının Euro’yu düşüreceği görüşünde.

Editör: TE Bilisim