Olgay GÜLER- Türkiye'nin en batısı Edirne'de, pandemi döneminin kahraman sağlık çalışanları Ramazan'ın ilk iftarını evlerinden uzak, görevleri başında yaptı.
Türkiye genelinde 2020 yılının Mart ayında başlayan pandemi döneminde bir yıl geride kalırken, bu süreçteki ikinci Ramazan ayı da başladı. Salgın döneminde en büyük risk grubundaki sağlık çalışanları da oruçlarını görevleri başında açtı. Türkiye'nin Avrupa'ya açılan kapısı, orucun en geç açıldığı kent Edirne'de de sağlık çalışanları, oruçlarını evlerinden ve ailelerinden uzakta, görevleri başında açtı. Kentte saatler 19.59'u gösterdiği sırada halen hastalarıyla ilgilenen sağlık çalışanları, meslektaşlarıyla sofraya otururken, salgının bir an önce bitmesi için dua etti.
'EN ÇOK SUSUZLUK ZORLUYOR'
Kentte özel bir hastanede hemşire olarak çalışan Ayşe Güner, işlerini özveriyle yaparak aynı zamanda oruç tuttuklarını belirtti. Çok yoğun mesai harcadıkları için en çok kendilerini susuzluğun zorladığını belirten Güner, "İlk gün güzel geçti. Biraz susuzluk açısından zorlayıcıydı. Yine de bir sıkıntı olmadı ve bu vakte erdik. Koşturma anında su gereksinimi gerçekten çok fazla. Maskeleri taktığımızdan beri zaten çok rahat yemek yiyerek su içemiyoruz. O nedenle susuzluk sıkıntı oldu” dedi.
'DIŞARIDA BİLE HASTALARI DÜŞÜNÜYORUZ'
Hastaların sağlığı için kendilerinden fedakarlık yaptıklarını, bundan da hiçbir sıkıntı duymadıklarını söyleyen Güner, “Dışarı çıksak bile aklımızda sürekli yarının işleri, işleyişi hep aklımızda. Sonuçta bir can emanet edildiği için hep onun sorumluluğu üzerimizde oluyor nerede olursak olalım. Dışarı çıkamıyoruz diye çok yakınmıyoruz çünkü olması gereken bu. Genelde tam zamanında da orucumuzu açamıyoruz, hastalarımızla ilgilenmemiz gerekiyor. Mesleğimizi devam ettirmek için bizden hizmet bekleyen bir can var. Devam ettirmek için kendimizden fedakarlık yapıyoruz” diye konuştu.
'KENDİMİZDEN ÖNCE HASTALARI DÜŞÜNÜYORUZ'
Yoğun bakım hemşiresi Lebibe İkiz de ramazanda iftar vakti görev başında olmanın kendilerine farklı bir huzur verdiğini ifade etti. İkiz, “Ramazan ayı çok güzel bir ay ama burada olmak da çok güzel. Herkes evinde olmayı ister iftar zamanı ama burada görevimizin başında olmak da insana farklı bir huzur veriyor. Burada bize muhtaç bir çok hasta var, onlarla ilgilenmek çok kutsal bir görev. Kendimizden önce onları düşünmek zorundayız. Böyle olunca insan biraz daha huzurlu ve mutlu hissediyoruz” dedi.
'PANDEMİ GÖLGESİNDE SON RAMAZAN OLSUN'
Yoğun bakımda görev yapan hemşire Yasemin Canbaz da, bu ramazanın pandemi gölgesinde son Ramazan olmasını diledi. Canbaz, “Beni susuzluk zorluyor. Açlıkla ilgili sıkıntım olmuyor. Çok koşturduğumuz için sıvı kaybı oluyor ve susuzluk hissediyoruz. Bütün sıkıntım bu. Dileğimiz bu şekilde geçirdiğimiz son Ramazanımız olsun ama daha da devam edecek gibi gözüküyor süreç. Herkese kolaylıklar diliyorum. Allah hepimizin yardımcısı olsun” dedi.
'TEK ÖNCELİĞİMİZ HASTALARIMIZ'
Yoğun bakım sorumlu hemşiresi Seyide Cabbar ise ellerinden geldiğince görevlerini yapmaya çalıştıklarını belirtti. Cabbar, “Manevi açıdan çok güzel bir duygu. Bu işi yaptığımız için çok mutluyuz. Susuzluk çok zor ama mecburuz çünkü bu hastalıkla bütün dünya uğraşıyor. Elimizden geldiğince yapmaya çalışıyoruz her şeyi. Tek önceliğimiz hastalarımız. Onun dışında kendi sağlığımızı ikinci plana atıyoruz. Bu dönem dayanışma içinde olmamız gereken bir dönem. Herkesin çok dikkat etmesi gerekiyor. Önce kendimizi sonra hastalarımızı koruyarak inşallah bu işin üstesinden geleceğiz” ifadelerini kullandı

Editör: TE Bilisim