Takvim gazetesinden Faruk Erdem bugünkü yazısında kredi kartı borcu olanları yakından ilgilendiren bir yazı kaleme aldı. Kredi kartı borcu olan vatandaşlar, bu borcu başka bankadan alınan başka bir kredi kartı ile kapatma yoluna gidiyor.Böylece ödediği faiz yükü daha da artıyor. İşte Faruk Erdem'in önerileri ile kredi kartı borcundan kurtulma yolları...
Türkiye'de son dönemde düşük faiz ortamı oluştu. Bunu da Merkez Bankası'nın cesur faiz indirimi kararları ve ekonomi yönetiminin aldığı tedbirler sağladı. Ekonomimiz dengelenme sürecinde çok daha iyiye doğru gidiyor. Enflasyon düşüyor, kurdaki köpük kayboluyor, cari fazla vermeye başladık, yıl sonunda pozitif büyüme de bekliyoruz. Haliyle de faizler aşağı doğru iniyor. Merkez Bankası son 2 indirim ile toplamda faizleri 750 baz puan düşürmüştü. Bunun ardından kamu bankaları devreye girerek öncelikle konut kredilerinde faiz oranlarını yüzde 0.99'a kadar çekti. İkinci faiz indiriminin ardından da tüketici kredilerinde yüzde 1.20 rakamlarını gördük. Ancak özel bankalardan hâlâ ses yok. Yüksek faizlerle kredi vermeye devam ediyorlar. Üstelik bu ortamda bile müşterilerini arayıp, "Kredi verelim mi?" diye soruyorlar. Ortada 1.20'lik faiz oranı varken "Size 1.79'dan kredi verelim" diye telefon açmak nasıl bir mantık? Beklentimiz, özel bankaların da bir an önce bu faizleri düşürmeleri.

KARTA DİKKAT!

Dün, kredi faizleri ve politika faizleri düşerken kredi kartı faizlerinin yerinde saymasını konu alan bir yazı yazmıştım. Yüzlerce okuyucumuzdan destek maili ve mesajı geldi. Gerçekten de Merkez Bankası'nın faizi yüzde 16.50'ye indirmişken, kredi kartı faizini hâlâ yüzde 26'nın üstünde tutuyor olması tepkilere neden oluyor.

Burada da beklentimiz Merkez Bankası'nın bir an önce bu konuyu gündemine alıp bu 'zulme' bir dur demesidir. Çünkü vatandaş kredi kartını çok fazla kullanıyor ve ihtiyaçlarını buradan gideriyor. Bu kadar yüksek faiz alınmasının önüne geçmek gerekiyor.

NAKİT ÇEKME

Kredi kartı kullanımı konusunda kabul edelim ki çok da bilinçli değiliz. Bunu bir ödeme aracı olarak görmek yerine 'bedava alışveriş aracı' olarak görüyoruz. Gelirimizden çok harcıyoruz, İhtiyacımız olmayan şeyleri alıyoruz,. Gereksiz taksitlere girip, geleceğimizi ipotek altına aldırıyoruz. Hep tekrarlıyorum formül basit. "Ödeyebileceğin kadar harca. Harcadığının da tamamını öde." Eğer asgari tutarı ödemeden borcun tamamını kapatırsanız faize bulaşmaz, taksitlerinizi zamanında öder ve kredi kartını güvenceli alışveriş aracı olarak kullanırsınız. Ama asgari tutarı öderseniz artık siz bankanın borç sarmalına girer ve kurtulamazsınız. Hele nakit çekiyorsanız, durumunuz daha da vahim. Nakit çekmek çok yüksek faizle kredi kullanmak demek. Üstelik ödemeler de sabit değil. Her gün sizin için faiz işletilir ve günlük olarak borcunuz artar.

SARMALA GİRMİŞSENİZ ÇARE VAR...

Şimdi temiz bir sayfa açmanın zamanı geldi. Mutlaka çoğunluk asgari tutarı ödüyor ve yeniden kartı kullanıp borç sarmalına giriyor. Yukarıda söyledik, kamu bankaları tüketici kredilerinde faizi aylık yüzde 1.20'ye kadar çekti. Eğer Merkez Bankası kredi kartı faizlerini düşürmez ise siz kendiniz çare üretebilirsiniz..

Yüzde 2 faiz, günlük faiz ve masraf ödemek yerine borcunuz kadar tüketici kredisi çekin, kartı kapatın. Önemli bir faiz yükünden kurtulacaksınız. Bundan sonra da kartı ödeyebileceğiniz kadar kullanın. Bakın hayat sizin için çok daha kolay olacak.

Editör: TE Bilisim